Kamu spotu gibi baştan söyleyeyim: Uyuşturucu, adı ne olursa olsun, insan bedenine ve ruhuna büyük zarar veren, maddi manevi yıkımlara neden olan maddelerdir. Hele ki gençleri hedef alan bu zehir, toplumun geleceğini daha doğmadan toprağa gömmektir.
*
Ancak artık bir gerçeği görmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Mevcut yasakçı politikalar, bu belayı ortadan kaldıramıyor, aksine yasaklar çiğnenmek içindir diye bir kavram uydurulan ülkemizde daha çok insanları bu belaya çekiyor cezbediyor. Bunlarla birlikte her geçen gün büyüyen kaçak piyasası, mafya ağlarına ve terör finansmanına güç veriyor, devletin karşısında ekonomik ve silahlı güç çıkmasını sağlıyor.
*
Bugün Manisa gibi nispeten küçük sayılabilecek şehirlerde bile her hafta birkaç kez "uyuşturucu operasyonu" haberi okuyorsunuz. Zehir tacirlerine darbe, zehir tacirlerine operasyon, sentetik ecza hapı ele geçirildi vs. Yakalanan köşe başı torbacıları, evlerde kurulan üretim tesisleri, sokaklarda taşınan zehirler, okullara kadar girmiş vaziyette. Bir kapanı andıran, kısır ve çaresiz bir döngüye dönmüş vaziyette uyuşturucu ile mücadele… Şu soruyu sormak artık kaçınılmaz diye düşünüyorum:
Bu yöntem, mevcut yasakçı politikalar gerçekten işe yarıyor mu?
*
Dünyanın bazı ülkeleri, örneğin Almanya, Kanada, Hollanda gibi gelişmiş ülkeler baktılar yasakçı politikalar ile bunu engelleyemiyorlar başka bir yol denediler. Esrar gibi doğal kenevir türevlerini devlet denetiminde, sıkı kurallarla serbest bıraktılar. Ama kimyasal sentetik maddelere kesinlikle geçit vermeyerek, çok katı ve sert kurallar koydular. Bu durum kendisine zarar vermek, bu haltı içmek isteyenleri merdiven altı laboratuvarlarında üretilen kimyasal türevlerinden devlet kontrollü kenevir tüketimine dahil olmalarını sağladı. Daha az zarar, daha çok kontrol ve başarılıda oldular.
Son örnek Almanya.
2024 yılında Almanya 18 yaş üstü bireyler, belirlenen limitler çerçevesinde kişisel kullanım hakkı kazandı.
Ticari satış yasaklandı, reklam yasaklandı, gençlerin korunması için ağır tedbirler getirildi.
Ve en önemlisi, trafikte "sıfır tolerans" gibi sert önlemler alındı.
Böylelikle Kaçak piyasası kurutulacak, mafyanın geliri kesilecek, vergi kaçakçılığının ve kara para aklamanın önüne geçilecek, halk sağlığı devlet kontrolünde korunacak.
Ve daha önemlisi: Gençler kimyasal zehirlerden uzak duracak...
*
Türkiye’de ise durum çok vahim.
Uyuşturucu sadece bireyleri hasta etmiyor, aynı zamanda organize suçun ve terör örgütlerinin en önemli gelir kaynağı haline gelmiş vaziyette. Binlerce kök hintkenevirlerini jandarma genelde hangi şehirlerde yakalıyor? Diyarbakırlı bir arkadaşım şu cümleyi kullanmıştı “Bizim oraların bitki örtüsü hintkeneviri”.
Bu yüzden sadece yasaklarla değil, akılcı politikalarla mücadele etmek zorundayız. Yasaklar belli ki çözüm değil, hiçbir yerde çözüm değil. Yasaklar çözüm olsa okuldan çok cezaevi yapan bir devlet olmayız değil mi?
*
Evet, esrar bir uyuşturucu maddedir ve zararlıdır. Ama fetamin, ecstasy, meth gibi kimyasal sentetik maddeler, doğrudan ölümcül sonuçlar doğuran bilimsel verilerle de kat ve kat zararlı olduğu kanıtlanmış maddelerdir.
İkisi aynı kefeye konamaz.
*
Yasaklarla önüne geçemiyorsan, yasallaştırarak önüne geçmek neden düşünülmesin?
Doğal kenevir türevlerinin sıkı devlet kontrolü altında serbest bırakılması;
Terörün finans damarını kurutur, Mafya ağlarının uyuşturucu üzerinden gelir kaynağını keser, Sağlık Bakanlığı gözetiminde güvenli kullanım sağlanır kimyasal uyuşturucu maddeden uzak durulmasını sağlanır, vergiyi çok seven bir politikamız var ekonomiye vergi geliri olarak büyük katkı sunar, ve bütün bunlar, kullanımı teşvik etmek için değil; ZARARI KONTROL ALTINA ALMAK VE DAHA BÜYÜK FELAKETLERİ ÖNLEMEK İÇİN YAPILIR.
*
Şunu asla unutmayalım:
Toplum sağlığını korumanın yolu, yasaklarla göz boyamak değil; gerçekçi ve bilim temelli adımlar atmaktır. Devletin görevi insanını korumaktır. Korurken de körü körüne yasaklamakla değil; akılla, bilimle, bilinçle hareket etmekle yükümlüdür. Uyuşturucuya karşı savaş, yasak tabelasıyla değil; akıl ve vicdanla kazanılır. Bu sebepten önüne geçemiyorsanız kontrol altında tutacaksınız. Tutacaksınız ki daha büyük felaketlerin kapıları kapansın.