Geçtiğimiz hafta Türkiye genelindeki 38 ilde elektrik kesintisi yaşandı. Günlük hayat olumsuz etkilendi. Özellikle elektriğe bağlı çalışan metro gibi ulaşım araçları durunca evine, işine giden insanlar mağdur oldu. Sanayide işler durdu, telefonlar çalışma

Geçtiğimiz hafta Türkiye genelindeki 38 ilde elektrik kesintisi yaşandı. Günlük hayat olumsuz etkilendi. Özellikle elektriğe bağlı çalışan metro gibi ulaşım araçları durunca evine, işine giden insanlar mağdur oldu. Sanayide işler durdu, telefonlar çalışmadı. İnsanlar arasındaki iletişim adeta koptu.

En büyük sıkıntının ise trafikte yaşanacağı tahmin ediliyordu. Öyle ya elektrikler gidince trafik lambaları yanmayacak, araçlar sırayla geçemeyecek, bu da trafiğin kilitlenmesine neden olacaktı! Ama hiç de öyle olmadı.  

Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’da dikkat çeken bir ferahlama yaşandı.  Bu çok tuhaf durum haberle konu oldu. Dikkatimi çeken bir haberde ifadeleri aynen aktarıyorum; 

“Trafik ışıklarının çalışmadığı İstanbul'da trafik olağan seyrinde devam etti, beklenen yoğunluk yaşanmadı. Bu durum ‘trafiğin asıl sebebi trafik ışıkları mı’ sorusunu akıllara getirdi.”

Aynı sorun Manisa’da yok mu?

Adım başı trafik ışığı var. Doğu Caddesi, Karaköy, Alaybey…  Laleli de aynı. Horozköy’de bile artık trafik ışıklarıyla donatılmış vaziyette. Kırmızıda dur, sarıda hazırlan,  yeşilde geç…  Oysa hiç de öyle olmuyor. Kırmızıda durmuyoruz, sarıda hazırlanmıyoruz, yeşilde geçiyoruz ama söndükten sonra da geçmeye devam ediyoruz! Kazalarda hep o anda oluyor. Sana kırmızı yanıyordu bana yeşil kavgası… Trafik istatistiklerine bakın; Kazaların büyük çoğunluğu ışıklarda meydana geliyor.  Gelişmiş ülkelerde bu kadar çok trafik ışığı yokmuş. Bunu Avrupa’dan gelen arkadaşlarım anlatıyor.

Büyük kavşaklarda, ana arterlerde trafik ışığı olabilir, olmalı hatta.  Ancak cadde ve sokaklarda, mahalle aralarında, her 200 metrede bir trafik ışığı olmasını anlayamıyorum. Bu trafiği rahatlatmıyor aksine aksatıyor. Kazalara neden oluyor.

Elektriklerin gittiği gün İzmir’deydim. Trafik akışının oldukça yoğun olduğu noktalarda hiçbir tıkanma olmadığı gibi tersine bir akış da vardı. O gün birkaç semte gittik, ardından Kemalpaşa’ya. Işıklar çalışmadığı için trafik akışı hiç durmadan devam ediyordu. Bu durum trafikte ışık uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Özellikle Manisa’da trafik ışıklarının şehrin en önemli trafik sorunlarından biri olduğun inanıyorum. Bunun en bariz örneği İbrahim Gökçem Bulvarı’nda yaşanıyor. Bir dönem Manisa Lisesi kavşağındaki ışıklar devreye girdi, caddede trafik durdu. Araç kuyruğu Kültür Sitesi önüne kadar uzanıyordu. Sonra ışık uygulaması kaldırıldı. Trafik akışı normale döndü. Bu çok bariz bir örnek.  Trafik ışığı uygulaması her cadde her yol için çözüm değil, aksine sorundur. Daha köklü çözümler için trafik ışığı değil, ışık lazım.

Fikre, projeye ihtiyaç var.  Bir kavşağa trafik ışığı koymak icraat değil, acizliktir.