Özgür Özel son yıllarda en çok dikkat çeken, en çok sivrilen, en çok alkışlanan ama aynı zamanda Cumhur İttifakı kanadından en çok tepki gören siyasetçi profili çiziyor. Özellikle sosyal demokrat kitlelerin Özgür Özel'e büyük hayranlık duyduğu ortada. Manisalı kimliği ile bizim de sürekli radarımızda olmasının nedeni Özgür Özel'in klasik milletvekili kimliğinin çok ilerisinde olmasıdır.
İnanılmaz çalışkan, aktif ve gerçekten takibi çok zor bir siyasetçi. Özgür Özel'i Manisa'da Eczacı Odası Başkanlığı döneminden bu yana tanıyan, izleyen birisi olarak şunu net bir şekilde söyleyeyim; Hitabeti oldukça etkili. Kurduğu uzun cümlelere rağmen bir tane anlam bozukluğu, bir tane devrik ifade bulamazsınız. Zaten bu özellikleri onu bulunduğu noktaya taşıdı. 
Bulunduğu nokta ne midir? 
An itibarıyla 2.Adam. 
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra CHP'deki en etkin isim bence Özgür Özel'dir. 
Özgür Özel nereye koşuyor sorusuna cevap ararken biraz ipuçlarına bakalım. 
Özgür Özel şu an partisinde grup başkanvekili. Türkiye'nin çok önemli meselelerinde ilk tepkiyi, ilk açıklamayı ondan duyuyoruz. 
Çok hızlı bir şekilde siyaset üretmek, fikir üretmek ve bunu demeç halinde kamuoyuna yansıtmak her siyasetçinin yapabildiği bir şey değil. 
Özellikle Özgür Özel'in sık sık Cumhurbaşkanı ile karşı karşıya gelmesi, açıklamalarında direkt Cumhurbaşkanı'nı hedef alması aslında çok önemli bir ipucudur. 
Özgür Özel'in bilerek veya bilmeyerek, planlı ve plansız yaptığı bu siyasi hamleler onu potansiyel genel başkan isimleri arasında konumlandırıyor. 
Ama CHP'de genel başkan olmak istemek öyle kolay değil. Bir kere CHP’nin iç siyasi iklimi buna müsait olmalı. 
İşte püf nokta burası. 
Özgür Özel hiçbir dönemde bu kadar genel başkanlık koltuğuna yaklaşmamıştı. 
Önümüzde genel seçimler var. Ve seçimlere normal şartlarda bir yıldan daha az bir süre var. Kemal Kılıçdaroğlu'nun millet ittifakının adayı olma ihtimali tüm adaylardan daha fazla. 
Kılıçdaroğlu aday olursa, partinin genel başkanlığını mecburen bırakacak. Çünkü "partili cumhurbaşkanı" kuralına en çok o karşı çıkıyor. 
Bu durumda CHP bir genel başkan bulmak zorunda. Bu isim büyük ihtimalle Özgür Özel olacak. 
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu'nun en çok güvendiği isimlerden birisini partinin başına getireceğini düşünüyorum. Getirecek diyorum çünkü CHP'de büyük kongre olduğunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun istediği bir ismin genel başkan olacağını düşünüyorum. CHP'nin genel delege yapılanması Kılıçdaroğlu'nun kontrolünde. 
Diğer tarafta Özgür Özel'e tabii ki rakip veya rakipler çıkacaktır. Hatta şuan bile bir mücadeleden söz ediliyor. Ve bunlardan birinin Ekrem İmamoğlu olduğu da söylentiler arasında. 
Söylentiyi biraz daha açarsak; Ekrem İmamoğlu'nun, Özgür Özel ve ekibi ile bir mücadeleye girişme ihtimali konuşuluyor. Veya başka isimler çıkacaktır. 
Biz Manisa'dan bakarken elbette Özgür Özel'in genel başkan olmasını temenni ederiz. Aynı hissiyat diğer partiler için de geçerli. Mesela AK Parti'de Murat Baybatur'un MKYK Üyesi olması Manisa için şans. Erkan Akçay'ın MHP'de önemli bir noktada olması Manisa siyaseti için bir avantaj. Gençlik ve Spor Bakanı’nın Manisalı olmasının Manisa’ya faydası var.  
Manisa'dan seçilip devlet kademelerinde üst düzeyde görev yapan Sümer Oral, Ekrem Pakdemirli, Bülent Arınç ve birçok ismin şehrin siyasi lobisinin güçlenmesinde etkisi olduğuna inanıyorum. 
Bu bağlamda Özgür Özel'in CHP Genel Başkanı olması, Manisa şehrinin siyaset sahnesindeki rolüne farklı bir anlam katacaktır. 
Özgür Özel nereye koşuyor sorusuna cevabım nettir. Genel başkanlığa koşuyor ve bence koltuğu istiyor. 

ÜÇ MAYMUN MESELESİ 
Eskiden adı koalisyon olan siyasi iş birliği ittifak ismi ile yer değiştirdi. 
Ama adı her ne olursa olsun sonuç değişmiyor. 
Benden olan, benim ittifaktan olan ne yaparsa yapsın, karşı çıkmam, susarım, hatta desteklerim... 
Üç maymunu oynamak deniyor buna. 
Kökeni Japonya'dır. Ama örnekleriyle her dönemde karşılaşmak mümkün. 
Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru adlı üç maymun görmemek, işitmemek ve konuşmamak anlamına geliyor Japonca'da. 
Bizde bunun Türkçesi ittifak! 

SULAMA KANALINA ZEHİR AKITMAK

OSB'deki bazı fabrikalardan sulama kanalına çeşitli zararlı kimyasal sıvılar yani zehir akıtıldı.
Bazı işçiler zehirlenince olay farklı boyut kazandı. Daha önce de benzer durumlar yaşanmıştı. Önümüzdeki günlerde bu konuyu kaleme alacağım.
Şimdilk sıcağı sıcağına konunun özeti şudur: Önlem almadınız, geç kaldınız zehir çoktan ovaya salındı. Yazıklar olsun bu zehri hiç korkmadan sulama kanallarına akıtanlara, yazıklar olsun önlem alamayanlara. Zehirlenen işçilerin ve bundan sonra olumsuz etkilenecek olan herkesin vebali boynunuzda...