Seçimlerin ardından CHP’de olan biten ortada.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu özellikle ilk turda Erdoğan’ın yüzde 50’ye ulaşamamasını Millet İttifakı’nın bir başarısı olarak görüyor! Göreve devam ederek önümüzdeki yerel seçimleri kazanmayı hedefliyor.

Aslında kaybettiğinin o da farkında. Ancak kaybetmek, kaybettiğini kabullenmek zordur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrası yaşadığı durum psikolojik bir savunma haline dönüşmüş. Kabullenememe duygusu tutarsız gerekçelere sarılmasına neden oluyor. Ve bu görüntü fazlasıyla yansıyor kamuoyuna…

İkna edici mi, hiç değil.

Kılıçdaroğlu ne derse desin sempatik gelmiyor.   

Ancak asıl sorun CHP kurmaylarının ve sosyal demokrat kitlenin tavrında saklı. Kemal Kılıçdaroğlu ile olmayacağını düşünenlerin sayısı seçim sonrasında seçimlerden önceki tablonun yüzde 100 tersine döndü.

Bu benim için hiç şaşırtıcı değil.

Seçimden önce özelikle muhalif düşünen dostlarla sohbetlerimizde Kılıçdaroğlu’na karşı duyulan saygının tam ancak güvenin az olduğunu görmüştüm. Bu Türkiye geneli için de geçerli bir durumdu.

Millet İttifakı’nın adayı kim olursa olsun aslında yüzde 48’i alırdı. Hatta belki de fazlasını… Hatta belki de yüzde 50’nin de fazlasını…

Yani yüzde 48 eşittir Erdoğan karşıtlığı. Püf noktanın içini dolduran unsur, tepki oylarından ibaret.  

Yani sıradan bir isim yüzde 48’i alırdı. Sıra dışı bir isim daha fazlasını…

Meselenin özeti bu.

Seçim öncesi bunu söyleyen muhalif ya da olmayan herkes eleştirildi, linç edildi. Oysa gerçek buydu ve ille ortaya çıkacaktı.

Şimdi gelinen nokta daha sancılı.

CHP’de bir değişimin şart olduğu gerçeğini nerdeyse herkes dillendirmeye başladı. Hatta Kılıçdaroğlu’na laf söyletmeyen, söyleyeni de dokuz köyden kovanlar bile “Seninle Olmaz” demeye başladı.

Son iddia oldukça çarpıcı. Olayın kahramanı bir Manisalı.

Özgür Özel…

21 Eylül 1974 tarihinde Talat-Şükran çiftinin çocuğu olarak Manisa’da doğdu. İlköğretimini Manisa Merkez Gazi İlkokulu'nda tamamladı. Orta ve lise öğrenimine İzmir’de bulunan Bornova Anadolu Lisesinde başladı, son yılında Manisa Lisesine geçip oradan mezun oldu. 1997 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldu.

Önce eczacı Özgür Özel, sonra Eczacı Odası Başkanı Özgür Özel, sonra milletvekili Özgür Özel oldu.

Uzun yıllar grup başkanvekili sıfatıyla görev yaptı. CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’dan sonraki en önemli isim olmayı başardı.      

Son mecliste CHP Grup Başkanı seçildi.

Çoğumuz Özgür Özel’i meclisteki konuşmaları, basına yansıyan tavırları, çıkışları ve iddialı söylemleriyle tanıyoruz.

Ancak Özel’i biraz daha yakından tanıyan, onunla zaman zaman sohbetler eden birisi olarak şunu söylemeliyim. Özgür Özel her ne kadar Manisa teşkilatlarında zaman zaman sorunlar yaşasa da samimi, içten ve oldukça mütevazi bir kişiliğe sahiptir. Halk arasındaki tabirle hatır gönül bilen biridir. Ve her şeyden önemlisi inanılmaz çalışkan, adeta yerinde duramayan bir yapıya sahiptir.

Konuşma tekniği bakımından oldukça seri ve güçlü bir hitabeti var.  

Yani genel başkan olabilmesi için aslında birçok donanıma sahip.

Ancak bugüne kadar buna hiç yeltenmedi.

Sadakat…  

Özgür Özel’in bugün CHP’nin en güçlü iki başkan adayından biri olarak gösterilmesinde sadece kendi yeteneği ve zekası yok. Kılıçdaroğlu’nun da büyük katkısı ve güveni var.   

Bir özel sohbetimizde Kemal Kılıçdaroğlu olduğu sürece aday olmayı asla düşünmeyeceğini söylemişti.    

Bugün geldiğimiz noktada artık adaylığı kaçınılmaz görünüyor. O istemese de kitleler istiyor.  

Ki Gazeteci Murat Ağırel'in iddiası da bunu doğrular nitelikte. CHP Genel Başkanı adayı olup olmadığına ilişkin soruya, "Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Ama fedakarlık yapmaktan da geri durmayacağım. Evet ben genel başkanlığa adayım. Elbette Genel Başkanlıksa genel başkanlık, fedakarlıksa fedakarlık, kaybeden takımın santraforu olacağıma şampiyon takımın her mevkine adayım. Gerekirse sorumluluk, fedakarlık. Ben de varım inançla kararlılıkla buradayım. Çaresiz, seçeneksiz umutsuz değiliz hiçbirimiz. Burası Cumhuriyet Halk Partisi " diye konuşmuş.

Özgür Özel, kurultaydan yana olduğunu da açıkça beyan ediyor zaten.

Özgür Özel’in genel başkanlık yolu açık gibi duruyor. Tek bir engel çıkabilir, ya da rakip. Ekrem İmamoğlu. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun Özel’i destekleyeceğini söylemek için medyum, kahin olmaya gerek yok. 

Manisalı bir ismin CHP’nin başına geçecek olması ihtimali bile heyecan verici. Özgür Özel bu yarıştan genel başkan olarak çıkabilir, bu kapasitesi var. Siyasi iklim de buna uygun. Hangi parti için olursa olsun Manisalı bir genel başkan Manisa için de tarihi bir artıdır.   

İşin manidar tarafına bakarsak belki de olası bir kurultayda Özgür Özel en az desteği Manisalı delegelerden alacak. O da ayrı bir tartışma konusu…  

O da Manisa’ya özgü bir şey. Geçmişte de benzer birçok siyasetçi Türkiye genelinde gördüğü hürmeti memleketinde göremedi.

Galiba Manisa’nın DNA’sında bu var.

Özgür Özel başarılı olur mu, CHP’yi yüzde 25’in üzerine çıkarır mı, inanın şimdiden bunu tahmin etmek zor.   

Manisa penceresinden bakmak lazım gelişmelere. Neden sonuç ilişkileri, yaşananlar ve bundan sonraki siyasi süreç umarım Manisalı bir ismin genel başkanlık koltuğuna oturmasıyla sonuçlanır.  

Bunun zararı değil faydası olur şehre…