Manisa'da bugüne kadar toplam yapılan test sayısı 835 bine yaklaştı. Toplam vaka sayımız 152 binin üstünde.

İyileşen hasta sayımız 140 binden fazla. Manisa'da günlük vaka sayımız 400'ler civarında. Günlük test sayımız 3 binin üstünde.

Gelelim vefat sayımıza...

Koronavirüs ortaya çıktığı günden bu yana Manisa'da hayatını kaybeden kişi sayısı 3 bine yaklaştı. Yani son bir buçuk yılda yaklaşık 3 bin insan koronavirüs nedeniyle aramızdan ayrıldı.

Bütün bu veriler bize ne anlatıyor acaba?

Sağlık Bakanlığı, bilim insanları, otoriteler ve aklı başında olan herkes bize ne anlatıyor?

Arkadaşı ölüyor, komşusu ölüyor, akrabası hatta kardeşi, annesi, babası ölüyor ama hala inanmıyor.

Yoğun bakımda yatanların yüzde doksanı aşısız diyor Sağlık Bakanı, ona da inanmıyor.

Sağlık çalışanları kapı kapı dolaşıyor, anlatıyor ama yok…

Devlet il ve ilçe merkezlerine aşı çadırları kuruyor, ücretsiz aşı diyor, bizimki kendinden emin, olmam diyor.  

İnandığı ne biliyor musunuz?

Facebook'ta, Instagram'da veya sosyal medyada görmüş olduğu bir yazı, photoshopta hazırlanmış ve takipçi toplamak için yapılmış, yalan yanlış bilgilerle dolu bir paylaşım.

Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan çeşitli söylentiler.

Aşı olmayanların hastalığı ağır geçirdiği, hatta hayatını kaybettiğine dair binlerce örnek, binlerce veri ve binlerce bilimsel tespit, makale, açıklama...

Ama o komşusundan sağından solundan duyduğu garip, saçma sapan şeylere inanmaya devam ediyor.

Neymiş efendim aşı vurdurursa 5 yıl sonra ölecekmiş, kısır olacakmış.

Halbuki o aşıyı vurdurmazsa belki de birkaç hafta içinde ölebileceğini düşünmüyor.

3 bin insan sadece senin şehrinde hayatını kaybetmiş. Aşı olman için yetmez mi? Daha ne olsun?  

Çok garip, çok tuhaf…

Vurduranlara da “birkaç yıl sonra görürsün” diyerek de uyarmayı ihmal etmiyor!

Kendini ayrıcalıklı, çok bilgili zannediyor. Ve inanın sağındaki solundaki insanları da ikna edebilme gücüne sahip. Hatta aşı aracılıyla insan vücuduna çip takıldığı, alüminyum verildiği gibi saçma sapan şeyleri söyleyebilecek kadar da özgüvene sahip.

Tek eksiği belge sunamıyorlar! O açığını da sosyal medyadaki saçma sapan paylaşımlarla kapatıyor.

Bak güzel kardeşim;

Aşı yaptırıp yaptırmamak senin kararın. Ama senin bu vurdum duymazlığın yüzünden ailen, arkadaşların, birlikte çalıştığın insanlar, karşılaştığın, diyalogda olduğun herkesin hayatı tehlikede.

Kendin için değil onlar için git aşını ol.

Bırak şu bilimsel dayanağı olmayan saçmalıkların peşinden gitmeyi…   

İlle gideceksen aşıya git.  

EKONOMİ YENİ BİR KAPANMAYI KALDIRMAZ

Verilere göre koronavirüsü ağır geçirenler, hastaneye yatanlar genelde aşısız olanlar. Ancak toplumun büyük kısmı aşı konusunda duyarlı davrandı. Normal şartlarda günlük 30 bin vaka demek yoğun bakımların dolup taşması demek. Ama bir çok kişi aşısını yaptırdığı için hastalığı hafif semptomlarla atlatıyor. Hastaneler dolmadığı için sağlık çalışanları ilk ve ikinci dalgaya kıyasla çok daha rahat.

Yani ve dolayısıyla salgın kontrol altında olduğu sürece yeni bir kapanma söz konusu olmayacak.  Aşı olmak ekonomi açısında da hayati önem taşıyor.

Ve ekonomik durumumuz yeni bir kapanmayı kaldırmaz.

Herhalde buna inanıyordur aşı karşıtları…