Dolandırıcılık Türkiye'de kısa yoldan zengin olma yollarından biri haline geldi. Çünkü kanunlardaki boşluklar, cezayı müeyyidelerin yeterince caydırıcı olmaması bu işi yapan insan sayısının artmasına neden oluyor.

Ülkemiz bu açıdan maalesef dolandırıcılar için çok rahat top koşturdukları bir alan haline gelmiş…

Maalesef durum bu.  

Bizzat şahit oldum Hatta o an kayıt aldım.

Bir arkadaşımın babasını arayan dolandırıcıyı dinleme şerefine nail oldum! Adam işini o kadar güzel ezberlemiş ve o kadar ikna edici konuşuyor ki, hayretler içinde kaldım.

Kaydı yazının sonune ekliyorum, açıp dinleyebilirsiniz. Polis teşkilatımızı tenzih ediyorum. Adam tuhaf türkçesiyle nasıl polis numarası yapıp, rol kesiyor, görün. Kaydın sonunda bir jop mevzusu var, yayınlayamam. Yakalandığında bu deneyimi yaşatırlar umarım. Numarası da açıkça görünüyor. 

Dolandırıcıdaki özgüven, cesaret, en önemli dayandığı bilgi ne biliyor musunuz?

Aradığı kişiyle ilgili inanılmaz bir hazırlık yapmış. Adı, soyadı, baba adı, T. C.'si, aile yapısı, kaç çocuğu var, hangi bankalarla çalışıyor... Neredeyse tuttuğu takımı söyleyecek.

Şahit olduğum telefon görüşmesinde aradığı kurban 65-70'li yaşlarda... Ve dolandırıcı bu yaştaki bir insanı ikna edebilecek bütün bilgilere sahip.

Bu bilgilerden yola çıkarak karşısındakini korkutup ikna etmesi an meselesi. Bir de arka fonda telsiz sesleriyle gerçekten emniyetten arıyormuş izlenimi veriyor.

Aradığı kişiye söylediği yalan şu:

“Kimlik bilgileriniz, çalındı adınıza ait hatlar alındı, terör amaçlı kullanıldı.”

Ve ardından “emniyete gelmeniz gerekiyor” diyor kendinden emin şekilde.

İnanıp yola çıkan şahıs tekrar gelen telefonla başka yere yönlendirilecek muhtemelen.

Varsa hesabında parası boşaltılıp elden sözde terörle mücadele şube müdürlüğünde görevli bir polise teslim edilecek. Dolandırıcının planı bu…Dolandırılan şahıs bunu fark ederse ağa düşmüyor. Ancak edemezse yandı!  

Ve bu numara halen tuttuğu için halen aramaya devam ediyorlar.

Biz gereğini yaptık. Kaydı Emniyet Müdürümüz Fahri Aktaş'a bizzat ilettim.

Emniyet, jandarma, bakanlıklar... Aklınıza kim gelirse… Yapılan onca açıklamaya, onca uyarıya ve onca habere rağmen vatandaş buna kanıyor.

Hiç yadırgamayın. Çünkü aradıkları vatandaşla ilgili tüm bilgilere sahip oldukları için ikna edebilme ihtimalleri sandığınızdan yüksek.

Bakan Uraloğlu'nun 82 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin çalındığını kabul ettiği iddia edilmişti. Bu haber yalanlandı.

Ancak böyle olmasa bile birçok kişinin kimlik bilgilerinin başka kişilerin elinde olduğunu biliyoruz. Dolandırıcıların bu bilgilere sahip olması yeterli bir ispat değil mi?

Yani çoğumuzun kimlik bilgileri güvende değil.

Dolandırıcı dolandırıcılığını yapıyor, yapacak da. Ama ona bu imkanı veren bir sistem var. Kimlik bilgileri çalınabiliyor çok rahat. İstedikleri kadar telefon hattı alıp, İstedikleri kadar kişiyi arayıp sonra o hattı atabiliyorlar.

Bu hattı satan telekomünikasyon şirketlerine kim soracak hesabını?

Yakalanıyorlar. Polis ve jandarma zaman zaman suçüstü de yakaladı.

Ama bitmiyor. Aramaya, dolandırmaya devam ediyorlar.  

Demek ki yeterli cezayı almadılar demek ki yeterince caydırıcı değil kanunlar.

Yani dolandırıcı bu cesareti nerden, kimden alıyor?

Bu sorunun kaynağını bulamadığımız sürece, bu ülkede dolandıran ve dolandırılan kişi sayısı asla azalmayacak.

Yazık…