Fırsat buldukça ZİÇEV etkinliklerinden söz ediyorum. Dün de ZİÇEV için düzenlenen gezideydik. Bence bu gezinin iki ana unsuru vardı.
Birincisi Ege Bölgesinin güzelliklerini bu vesileyle yeniden görmek, az da olsa kültür birikimi... İkincisi geziye katılanların profili ve amacı...
Ege bölgesi zaten başlı başına bir tarih kültür turizm bölgesi... Doğal güzellikleri ise kelimelerle anlatılmayacak kadar çok ve çeşitli... Denizi, havası, doğal bitki örtüsü, geçmiş ve geleceğin harmanlandığı kültür çeşitliliği. Yani gezmeyi, öğrenmeyi, sevenler için Ege Bölgesi; Dünyadaki en eski tarih, kültür ve doğa hazinelerini bağrında saklayan kadim bir bölge ve medeniyetler beşiğidir...
Manisa'dan başlayıp, Altınova Aşıklar Şelalesi, Kazdağları Hasan Boğuldu Şelalesi, Yeşilköy'de konaklar, Assos'da Behram Kale Edremit derken, Manisa'ya dönüş...
Bir güne sığdırılan, her anı dolu dolu geçen güzel bir geziydi... Buradaki en önemli konu; seksenden fazla hanımın, güzel bir amaç için bir araya gelmiş olmasıydı... Çoğu orta yaşlı, sağlık sorunları olan, ancak zihinsel yetersiz o canlar için bir şeyler yapmaya çırpınan yüce gönüllü insanlar. Sayıları yüz elliyi bulan, yaşları kaç olursa olsun, hep çocuk kalan o özel çocukların ihtiyaçları için, karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışan değerli hanımlar...
Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen, geziye yardımcısıyla gelen, hayat dolu teyzemiz... Yürümekte zorlansa da, sırf bu hayır etkinliğinde tuzu olsun diye katılan değerli ablalarımız...
Zihinsel yetersiz çocukların, ihtiyaçlarını karşılamak için düzenlenen, yardım amaçlı bir Ege Turu... Bu gezi organizasyonunda emeği geçen , sayın Hüseyin Okumuş Bey ve değerli eşi Ayfer hanım... Okul müdiresi, iyilik timsali Tüzenur Tuşel ve diğer öğretmen ve gönüllü hanımlar... Ayrıca bu vakıf ve çalışmalarını yakından tanımama sebep olan , sağlık sorunlarına rağmen, canla, başla vakıf için çalışan , pozitif enerji kaynağım, güzel insan, can arkadaşım, Özden Kavukçu Şengüldüren... Tüm bu değerli insanların, takdire şayan gayretleri sayesinde, yüzleri gülen ZİÇEV çocukları...
Bu etkinlikte emeği geçen herkese, gönülden teşekkürler.
Yani, niyet güzel olunca, akibette güzel oluyor. Arada bir, o özel çocukları görünce , ünlü işadamı Sakıp Sabancı'nın unutamadığım sözleri aklıma geliyor; "Araba fabrikam var ama , oğluma değil bir araba , bir çift ayakkabı bile alamadım.
Keşke, keşke oğlum sağlıklı olsaydı da , benim hiçbir şeyim olmasaydı."
Bizler de ZİÇEV de sevgiyle, fedakarlıkla hem bakılan, hem eğitilen, o özel çocuklar için; Keşke, keşke bu iyilik denizinde, bir su damlası olabilsek...
İnşallah diyorum... Neden olmasın?..