Özgür Özel’in Genel Başkan olması aslında dün gece tesadüfen yaşanmış bir kader değil. Özel’in geldiği nokta ilmek ilmek işlenmiş bir siyasi mücadelenin, başarının öyküsü.  

Bu sürece Manisa’da gazetecilik yapan birisi olarak birebir şahidim birçok meslektaşım gibi…

Özel, Üsküp ve Selanik kökenli Balkan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 1974 yılında dünyaya geliyor.

Anneannesinin köyü olan Hacıhaliller’de başlayan çocukluk yılları… Manisa Gazi İlkokulu'nda devam eden ilköğretim hayatı ve sonrasında Bornova Anadolu Lisesi ve son yılında Manisa Lisesinde mezuniyetle biten lise eğitimi.  

Özel, 1997 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldu. Manisa’da eczane açtıktan sonra ticari hayata atılan Özgür Özel, yerinde duramayan aktif yapısıyla kendi meslek örgütünde kısa sürede dikkat çekti. 2007 yılından sonra Türk Eczacıları Birliğinde (TEB) yönetim kurulu üyeliği, sayman ve iki dönem genel sekreterlik görevlerinde bulundu.

Oldukça güçlü bir hitabete sahip olan Özel, sosyal demokrat bir kişiliğe sahipti. Siyaset yapabileceği tek bir parti vardı o da CHP.   

Ve beklenen teklifi alması çok sürmedi.

Özel, 2009 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Manisa Belediye Başkan adayı oldu. O dönemde Dr.Kadri Kocabaş’ın rahatsızlığı nedeniyle adaylıktan çekilmesiyle mecburen aday olan Özel, ilk siyasi mücadelesini kazanamadı.

Buna rağmen potansiyeliyle 2011 Türkiye Genel Seçimleri'nde CHP Manisa Milletvekili olarak meclise girdi. Bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu’nun da hakkını teslim etmek lazım. Özel’i milletvekilliğiyle ödüllendirdi.

2014 yerel seçimlerinde tekrar aynı partiden Manisa büyükşehir belediye başkan adayı oldu. Özgür Özel dün gece yaptığı konuşmada; “Hiç istemediğim halde” ifadesini kullandı. İkna edilmişti ancak yine kaybetti.

Belediye başkanlığı girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen Özgür Özel’in CHP ve Türk siyasi hayatındaki etkinliği sürekli yukarıya doğru ilerledi.  

Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde tekrar CHP Manisa milletvekili olarak meclise girdi. 18. Cumhuriyet Halk Partisi Olağanüstü Kurultayı'nda CHP parti meclisi üyesi seçildi. Milletvekilliği döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık Komisyonu ve CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu üyesi oldu. 24 Haziran 2015 tarihinde CHP grup başkanvekilliği görevine seçildi.   

Son yapılan genel seçimde Kemal Kılıçdaroğlu meclise giremeyince partinin grup başkanı oldu. Özgür Özel aslında grup başkanı olduğu gün genel başkan olmuştu...  

Sol seçmenin yaşadığı umutsuzluk sokağa yansıyordu. CHP milletvekilleri gittikleri her yerde vatandaşların ve özellikle sol seçmenin değişim talepleriyle karşılaşıyor ve mırıldanmalar kısa sürede bir çağrıya dönüşüyordu.

Buraya virgül koyup Özgür Özel’le bundan birkaç yıl önce bazı gazeteciler ve partililerin de bulunduğu ortamda sorduğum bir soruya götürmek istiyorum sizi… CHP’nin yine alternatif bir bayram etkinliği sonrası Kızılay Düğün Salonu'nun karşısındaki kahvehanede çay içmek için oturmuştuk. “Genel başkan adayı olmayı düşünüyor musun?” diye sormuştum. O da temkinli bir cevap vermiş ve Kılıçdaroğlu olduğu sürece aday olmayı düşünmediği yönünde bir ifade kullanmıştı.   

Özgür Özel’in Kılıçdaroığlu’na karşı derin bir saygısı vardı.

Bu saygılı tavrın dün gece Özgür Özel’in konuşmasına da yansıdığını gördüm. Eleştirirken bile üslubunu çok dikkatli seçti.

Peki Özgür Özel Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday çıkarak, hatta koltuğu alarak bir saygısızlık ya da vefasızlık mı yaptı?

Şimdi yazıda virgül koyalım dediğim meseleye dönelim…

Sokak değişim isterken bu sese kayıtsız kalmak abesle iştigal noktasına gelmişti. Özgür Özel ya bu çağrıya cevap verecek ya da kulaklarını tıkayıp hiç bir şey olmamış gibi davranacaktı. Nasılsa grup başkanlığı garantiydi.     

Özgür Özel risk alarak sokağın çağrısına kulak verdi. Mücadeleyi başlattı. Özgür Özel’in aday olması Kılıçdaroğlu’na karşı bir saygısızlık ya da vefasızlık değildi.

Bunu sadece bir tespitle açıklayayım.

Seçimlerden sonra Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi atılacak en doğru adımdı onun açısından. Ama yapmadı. En yakınındakileri bile çileden çıkardı. Ve Özgür Özel için sokağın değişim isteği genel başkana olan vefa duygusunu fazlasıyla bastırmış, aday olmaya mecbur kılmıştı onu.

Özgür Özel’i haklı çıkaran daha doğrusu aday olarak en iyisini yaptığını gösteren bir gerçek daha dün gece gözler önüne serildi.

Kemal Kılıçdaroğlu ilk turda 664 oy aldı. Özgür Özel ise 682. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun çekilmesi beklenirdi. Bu nasıl bir hırs, nasıl bir ruh halidir arkadaş. Son bir umut 2.tura devam etti. Ve bu kez fark yedi. Tabiri caizse Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nu sabaha kadar yendi!

Bundan yıllar önce bir yazımda Özgür Özel’in CHP’nin genel başkanı olabilecek donanıma sahip olduğunu yazmıştım. "Özgür Özel CHP’nin genel başkanı olacak" demiştim. Kehanet değildi.

Sadece CHP değil muhalefet de bu sabah güne farklı uyandı. Muhalefet diyorum çünkü Özgür Özel’in kazanması muhalefet açısından yeni bir başlangıç anlamı taşıyor. İttifak görüşmeleri hafta içinde başlar. Aralık ayında son şeklini alır.

Bundan sonra Özgür Özel‘i, Manisa’dan bakarsak Manisalı Özgür’ü zor bir sınav bekliyor. Bugüne kadar 2’nci adamdı. Ve bu rolün hakkını verdi. Şimdi artık 1'nci adam. Yani partinin lideri… İsmet İnönü’nün, Deniz Baykal’ın, Bülent Ecevit’in oturduğu koltukta artık bir Manisalı var.  Karşısında güçlü bir iktidar var.  Yerel seçimler Özgür Özel için tam anlamıyla bir sınav olacak.   

Yapacağı her hamle artı veya kesi olarak hanesine yazılacak. Hatta Türkiye’nin siyasetine doğrudan etki yapacak.

CHP gibi bir partiyi yönetmek hiç de kolay değil.

Özgür Özel’i yakından tanıyan birisi olarak kendisine tavsiyem;

CHP’nin genel başkanı olarak herkese eşit davran. Bu ülkede farklı görüşlerden insanlar var. Her görüşe, her kesime saygılı ol, hoşgörülü ol.

Ve kişilik bakımından değişme. Seni o makama getiren vasıflarını kaybetme.

Mütevazisin. Öyle kal…

Manisa’yı unutma. Hacıhaliller’den CHP Genel Başkanlığına uzanan bir başarı hikayesi yazdın.  

Bu hikayenin kahramanı olmaya devam et. Sağındaki, solundaki insanları iyi seç…

Ve olur da bir gün başaramadığını anlarsan Kılıçdaroğlu’nun yaptığını yapma!

Halktan biri ol, halkın içinde kal.

Bizden birisi olmaya devam et…