Manisaspor denince çoğumuzun içi yanıyor. Yanlış hatırlamıyorsam Sivasspor ile birlikte Süper Lig'e çıkmıştık. 2004-2005 sezonuydu. 20 yılı aşkın bir süre olmuş. Vestel'in desteğiyle bir süre Süper Lig'de tutunan Manisaspor daha sonra malumunuz olduğu üzere bugün amatör kümede...

Manisaspor sadece Manisaspor'dan ibaret değildi. Manisaspor, Manisa demekti.

Ancak kimi zaman parasızlıktan kimi zaman siyasi mücadeleye sahne olan şehrin takımı, zaman içinde adeta darmadağın oldu. Bugün neredeyse isminden başka hiçbir şey kalmadı geriye...

Manisaspor çöküşe geçtiğinde aslında Manisaspor'un tarihinde önemli bir yeri olan Cengiz Ergün tüm ağırlığını Manisa Büyükşehir Belediyespor'a verdi. Kimilerine göre buna mecbur kaldı.

Sonrasını aslında birçoğunuz biliyor. Manisa Büyükşehir Belediyespor Manisa Futbol Kulübü adı ile şirketleşti. Ve ilerleye ilerleye 1.Lige kadar yükseldi.

Şirketleşme süreci çok eleştiriliyor. Ama bizim asıl meselemiz bundan sonrası. Çünkü zaman çok az!    

Bugün itibarıyla Manisa FK sıralamada çok iyi yerde olmasa da ligde kalmayı başarabilir.

Bu gerçekleşirse önümüzdeki yıl şehrimiz açısından çok büyük bir fırsat var.

Bu noktada Ferdi Zeyrek'e çok sorumluluk yüklemek istemiyorum ama çok şey de onun elinde.

Nasıl mı?

Önce Manisa FK Başkanı Mevlüt Aktan, sonrasında Cengiz Ergün'ün çok önemli açıklamaları vardı seçim süreci ve sonrasında. Aslında bu açıklamaları bir teklif olarak da kabul edebiliriz.

İki ismin dediği ortak şey şu; “Manisa FK'yı hiçbir ücret talep etmeden, ortakları şehrin kurumları olması şartıyla devredebiliriz.”

Yani şirketin hisselerinin şehrin önde gelen kurumlarına ortak paylaştırılması şeklinde bir devir söz konusu olabilir. Özeti bu sanırım…

Bu kanunen ne kadar mümkün bilmiyorum. Prosedür nasıl işler onu da bilmiyorum.

Ama şunu net görüyorum. En son seçimde 507 binin üzerinde oy alan Ferdi Zeyrek'in birleştirici bir gücü ortaya çıktı.

Bu güç Manisa FK problemini çözebilir. Eğer Mevlüt Aktan ve Cengiz Ergün, bu söylediklerinde samimiyseler, Manisa Futbol Kulübü Manisaspor ile bir şekilde birleştirilerek, herkesin desteklediği bir takım haline dönüşebilir.

Ve bunu sağlayacak en önemli isim Ferdi Zeyrek'tir.

Bunun gerçekleşmesini şahsen isterim. Çünkü öyle veya böyle Manisa'nın bir takımı şu an PTT 1 Lig'de mücadele ediyor. Ve bu takım Süper Lig'e önümüzdeki yıl çıkabilir.

Bu takımı her maçında gidip destekleyen bir kitle var, bir seyirci topluluğu var. Onlar açısından da bakmak zorundayız. Hele bir de Manisaspor ile birleşirse halihazırdaki potansiyel avantaja neden dönüşmesin?

Futbol takımları şehirlerin en önemli tanıtım araçlarından biridir. Bunu bir heyecan, hafta sonları gerçekleşen bir eğlence, bir spor etkinliği olarak kabul etmek gerekir.

Bu şehrin insanlarının 19 Mayıs Stadyumu'nda Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı ve diğer takımları izlerken ne kadar keyif aldığını geçmişte gördük. Hatırlayın o günleri... Her hafta sonu özellikle içerdeki maçlarda akın akın insanlar 19 Mayıs Stadı'na gidiyordu.

Bir de şimdi bakın. Bomboş bir stat...

O zaman mı şimdi mi?

Kalabalık harekettir, alışveriştir.

Manisa'nın takımının PTT 1 Lig'de ve devamında Süper Lig'de olmasının Manisa'ya bir zararı yok ama faydası çok buna inanın.

İşte bu yüzden Ferdi Zeyrek'in Manisa FK konusunu bir kez daha düşünmesi lazım. En azından daha ılımlı bakması futbol severler adına önemli.

Eğer Manisa Futbol Kulübü hiçbir ücret talep edilmeden devredilecekse ve kulübün yönetim kadroları Manisa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde şehrin kurumları ve önde gelenleri olacaksa, yani ortak bir değer ortaya çıkacaksa üzerinde düşünülmelidir.

Bence hem Manisaspor'u ayağa kaldırmak hem Manisa FK'yı düşürmemek ve neticede şehrin takımı haline dönüştürmek imkansız değil.

Şunu da unutmamak gerekir...

Bu kulübün bünyesinde çok sayıda gencimiz, çocuğumuz futbol oynuyor. "Kulübü kapatın, batsın gitsin..." gibi ifadeler en başta o çocukların hayallerine yıkar. Önemli olan bozmak değil bozmak çok kolay. Tüm şartlar zorlanır, olmaz, buna tamam. Bu noktada yapıcı olmalı herkes.

Çaba sarfetmeye değer. Ve olabildiğince çözüm yollarını zorlamanın şehrin hayrına olduğunu düşünüyorum...