Pandemi dolayısıyla 4 yıldır yapılamayan 484. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali nihayet yapıldı. 

Valla özlemişiz mesiri. 

Mesir adeta Manisa'mızın sembolü haline geldi. Manisa'ya gelen misafirlere mesir macunu ikram ediyoruz. İl dışına çıktığımızda götürdüğümüz yine mesir.

Fakat bu festivalde dikkatimi çeken bir olay var. Manisalılar bu heyecanı yaşamıyor. Evet, mesir alanı çok kalabalık ama Manisalı olduğu halde, mesir saçım törenine bir kez bile katılmamış çok sayıda Manisalı var. 

Mesir kapmaya davet ettiğim çoğu arkadaşım, "Sen deli misin, o kalabalığa girilir mi?" şeklinde tepki veriyor. 

Evet, kolay bir şey değil o kalabalığa girip mesir kapabilmek. 

Bir yerlerine tekme, yumruk yemeden, yerlerde sürünmeden çıkamazsın meydandan. Ama işin heyecanı da burda değil mi zaten? 

O kalabalıktan sağ çıkabilmek marifet. Orada kaptığın bir tane mesirin tadını,  parayla aldığın on mesirde bulamazsın. Ben bunu bilir bunu söylerim. 

İnsanın ömründe bir kez bile olsa bu heyecanı yaşaması lazım. 

Tabi ki kalp, tansiyon vb. rahatsızlıkları olan ve belli bir yaşın üstünde olanları ayrı tutuyorum.

Ben bu yıl kalabalığa girerek alnımın teriyle 17 tane mesir kaptım. Ve mesir şenliklerinin tekrar gelmesi için bir dahaki seneyi sabırsızlıkla bekleyeceğim.

Sağlıcakla kalın...

[email protected]