Seçim dönemi ya. Algılar tamamen menfaatle paralel hareket ediyor. Varsa yoksa koltuk! Oysa parti menfaati, kamu menfaati diye bir şey var. Yani ille aday olacağım, ille kazanacağım diye hareket ediyorsan ve bu uğurda partin, şehrin ve ülkenin menfaatleri

Seçim dönemi ya. Algılar tamamen menfaatle paralel hareket ediyor. Varsa yoksa koltuk! Oysa parti menfaati, kamu menfaati diye bir şey var. Yani ille aday olacağım, ille kazanacağım diye hareket ediyorsan ve bu uğurda partin, şehrin ve ülkenin menfaatleri hırslarının, egolarının çok gerisinde kalmışsa eyvah ki ne eyvah! Senden ihanet de beklenir başka şeyler de... 
Bu doğru her parti için geçerli... 
Ak Parti'nin İl Başkanı Murat Baybatur'un belki de en zor sınavı bu! Parti içindeki İrlandalıların seçim sürecine zarar vermesini, partinin gidişatını maniple etme girişimlerini engellemesi gerekiyor! Bunu nasıl sağlayacağını bilmiyorum ama sağlandığı an Ak Parti en sağlıklı, en mantıklı adayı tespit etmiş olacak. En sağlıklı sonuca gidecek... Ak Parti'nin içindeki İrlandalılar bu durumdan rahatsız. Ancak diğer tarafta Baybatur'un duruşu ve zaman zaman yaptığı misillemeler Ak Parti teşkilatlarında büyük kabul görüyor. Hatta temayül yoklamasında Murat Baybatur isminin kendisi aday adayı olmamasına rağmen Büyükşehir adaylığı listesine birçok partili tarafından yazılması teşkilatların ona olan güven ve ilgisini gösteriyor. Bu konuda genel merkezi de şaşırtacak bir sonuç ortaya çıkabilir. 

Partinin vereceği sınav şu; Kim aday olursa olsun herkes o adayın arkasında ön şartısz, hiçbir koşul öne sürmeden duracak mı durmayacak mı? Bu çok önemli. Hatta kimin aday olacağı konusundan daha önemli. Sanırım Ak Parti'de bazı kesimlerin temayüle değil bir samimiyet testine tabi tutulması lazım!   

Temayül yoklamasına gelince... 
Ak Parti’nin temayül konusunda format değiştirmesi lazım. Çünkü sonucunu sadece genel merkezin bildiği bir oylama demokrasi anlamına gelmez. Eskiden bu formattaki temayül ya da ön seçimler bir şekilde kaynayıp gidiyordu arada. Ama o zamanlar CHP bugünkü kadar demokratik değildi. CHP; 2011 genel seçiminde iki milletvekilini ön seçimle belirledi. Son yapılan ön seçimde Semih Balaban ve Ali Arslan iki ilçeye aday oldular. Yani rakip parti ön seçim yaparken sen temayülle zaman kaybediyorsun.

Bu olmaz...

Ak Parti’nin tam demokratik bir ön seçim veya temayül modeline ihtiyacı var. Ya hiç yapmayacaksın MHP gibi, ya da yapacaksın CHP gibi...

Temayül demişken bir iddiayla ilgili çağrıda bulunmak istiyorum. Temayül yoklamasında bazı kabinlere gizili kamera konduğu iddiasını ortaya atanlar ve bu iddiayı servis edenler; Varsa bu konuda sağlam bilgi, belge ben de yazayım. Ama yoksa vebal büyük! Allah affetsin...