Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Tıp Fakültesi Hastanesi’nde mevcut otoparklar yetmeyince çevredeki cadde ve sokaklar, dağın eteğine kadar araçlarla doluyor. Hastaneye gidenler araçlarını uzak yerlere park edince tekrar hastaneye gidebilmek için belki yüzlerce metre yolu yürümek zorunda kalıyor.   

Sorunun özeti bu…

Ama her şey bundan ibaret değil tabi.

Celal Bayar Üniversitesi bir talihsizlikler silsilesiyle büyüdü gelişti. Çok sancılı bir büyüme bu.   

Hafsa Sultan Tıp Fakültesi Hastanesi de bu talihsiz, plansız sürecin bir parçası sanki. Tıpkı Muradiye Kampusu gibi. Yapıldığında belki bu kadar ilgi göreceği hesaplanmadı. Ama bugün gelinen nokta kocaman bir yanılgı olduğunu gösteriyor.
Çünkü hastanenin her geçen gün hasta yükü daha da artıyor. Önemli operasyonların ve tedavi yöntemlerinin uygulandığı hastanede birçok kişi şifa buluyor. Ancak hastaneye ulaşmak o kadar kolay olmuyor.
Hastaneye talep fazla, her gün yüzlerce hasta hastanenin polikliniklerine akın ediyor. Mevcut ücretli otoparklar kısa süre içinde dolunca çevredeki caddelerde park başlıyor. Caddeler de dolunca araç sahipleri en yakın alternatif alanlara yöneliyor.

Neredeyse dağa…

Park yeri ararken bir bakıyorsunuz dağın eteğine varmışsınız. Hastane 200-300 metre geride… Park edip başlıyorsunuz yürümeye. Hastane çevresindeki lüks villaların çevresi ve boş alanlar adeta curcunaya dönmüş durumda. Neyse ki o bölgelerde bir iki tane çay ocağı var da insanlar oturup bir nefes alma şansı buluyor.
Elbette böyle bir tabloyu kimse hakketmiyor. Çünkü Manisa CBÜ, bir tıp fakültesi hastanesi! Bilimsel araştırmaların yapıldığı, emsallerinin aşı, ilaç ürettiği bir hastane. Manisa CBÜ’de de zaman zaman güzel işlere imza atılıyor. Onların hakkını kimse inkar edemez. Ama ortada büyük de bir tezat var. Daha önce de çeşitli alt ve üst yaptığı problemleriyle gündeme gelen hastanede belki otopark en hafifi.
Fiziki kapasite yetmediği için ek binalar yapıldı, yamalar yapıldı…
Sonuç biraz sıkıntılı.  
Değerli hocaların çalıştığı, çok önemli ameliyatların yapıldığı bir tıp fakültesi hastanesine yakışmıyor bu dağınıklık.
Bu iş daha doğru kurgulanabilirdi.
Bu yazıyı hastane bahçesinde bir yakınımı beklerken kaleme aldım. Araçlarını çıkarmak için önünü kapatan diğer aracın sahibini bulmaya çalışanlardan tutun da hasta haliyle hastaneye yürümeye çalışan hastalara kadar birçok üzücü fotoğrafla karşılaştım. Tabi ki görevim bu mağduriyete dikkat çekmek. Bu nedenle pek yapmadığım bir şeyi yapıp çektiğim fotoğrafları da yazımın altına iliştiriyorum.
Umarım burada şifa arayan hastalara bir faydam olur.
Yapıcı olmaya çalışıyorum. Çünkü burada yaşanan sorunlarla baş etmeye çalışan üniversite ve hastane yönetiminin çabalarının farkındayım.
Bu soruna nasıl bir çare üretilir diye düşünüyorlardır muhakkak.
Çünkü burada dağ taş zaten otoparka çevrilmiş, araçlarla dolu.
Bu saatten sonra ne yapılabilir?
Manisa Şehir Hastnesi bu sorunu dev bir otoparkla çözmüş gibi. Ki orda bile yetersiz kalabiliyor otoparklar. Ama hastaneye gelenlerin büyük çoğunluğu, ücret ödemeden, çok fazla yol yürümeden otopark içindeki asansörlere ulaşabiliyor. Yani sıkıntı olabildiğince aza indirgenmiş.   
Benzer bir model Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde uygulanabilir mi?
Hastanenin kuzeyinde, yani Mimar Sinan Bulvarı tarafındaki otopark olarak kullanılan mevcut alan yer altı otoparkı olarak inşa edilebilir mi?
İşin uzmanı değilim. Sadece sesli düşünüyorum. Hastaların araçlarını ücret ödemeden park edebileceği katlı bir otopark iyi olmaz mı?
Kağıt üzerinde mantıklı da gerçekte uygulanabilir mi?   

Şu gerçeği gözardı edemeyiz. Bu şehrin tek bir tıp fakültesi hastanesi var. Ve daha iyisi olabilirdi.
Tedavi olmak bu kadar çileli olmayabilirdi.
Haksız mıyım?