Nurcan Zeyrek’ın vakfın açılışında yaptığı teşekkür konuşması aslında siyasetin dışarıdan algılandığı kadar sert, düşmanca olmadığını ortaya koydu.
Ferdi Zeyrek isminin yaşatılması çok önemli bir adımdı.
Bülent Koşmaz örneği ortada.
Koşmaz, hayatı boyunca Manisa için çok önemli hizmetlere imza attı. Vefatının ardından adına vakıf kuruldu. Bugün hala ismi yaşıyor. Koşmaz belki fiziken aramızda yok ama amel defteri hala açık. Adına güzel ve hayırlı işler yapılıyor.
Ferdi Zeyrek bambaşka bir hikayenin kahramanı. Kısa sürede böyle bir etkiyi nasıl yaptı bilmiyorum. Herhalde sevgi ve hoş görü en önemli silahıydı.
Vefatı büyük şok ve üzüntüye neden oldu.
Eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir, onun ismini yaşatmaya devam etmek için yola çıktılar. Çok da iyi ettiler. Ferdi Zeyrek Vakfı sadece onların çabasıyla ayakta duramaz. Zeyrek’i seven, bilen, tanıyan herkesin bu vakfa katkı sunması şart.

Gelelim vakfın açılışına…
Bunu önemsememin çok önemli bir sebebi var.
Bugün Manisa’yı yöneten, çok önemli makamlarda bulunan insanların çoğu bundan 30-40 yıl önce aynı mahallenin çocuklarıydı. Birlikte okula gidiyor, birlikte oynuyordu. Sonra büyüdüler. Her biri farklı yerlere farklı iş kollarına ve farklı partilere dağıldı. Bazen karşı karşıya geldiler, bazen kol kola girdiler. Ama bir ortak noktaları var: Hepsi bu şehrin çocukları…
Sokaklarında koşturdukları, çeşmelerinden su içtikleri, tozunu yuttukları şehri şimdi yönetiyorlar. Ya da çok önemli konumdalar.
Nurcan Zeyrek, vakfa katkı sunan isimleri tek tek sayarken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i, AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur’u aynı cümle içinde kullandı.
Bu detayı Baybatur’a sorduk. Haber Meydan Gazetesi’nde de yayınlandı.
Murat Baybatur, şöyle anlattı: “Nurcan ilkokuldan arkadaşım hem de aynı mahallede büyüdük. Bizim mahallemizin kızıydı. Ferdi ile çok eskiye dayanan arkadaşlığımız vardı.
Ben il başkanı olduğum ve milletvekili olduğum dönemde daha çok görüşmüştük. CHP İl Başkanı ve belediye başkanı olduğu dönemde de görüşüyorduk. Hatta belediye başkanı iken, Manisa için bazı konuları istişare ediyorduk. Beraber Manisa için bir kaç proje üzerinde de çalışmaya başlamıştık. Sık sık beni arardı ben de bir şey olduğu zaman kendisini arardım. Partilerimiz ayrıydı ama Manisa’nın çocukları olarak Manisa için beraber çalışıyorduk. Vefatı beni çok derinden yaraladı. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.”
Baybatur’un söyledikleri arasında bir cümle var ki çok önemli.
“Partilerimiz ayrıydı ama Manisa’nın çocukları olarak Manisa için beraber çalışıyorduk.”
Aslında olması gereken olmuş. Çok da iyi olmuş. Nurcan Zeyrek de vefasını gösterip, büyük çoğunluğu CHP’den olan bir kitleye hitap ederken teşekkür etmeyi bir borç bilmiş.
Alkışlıyorum…
Siyaset sadece kavga etme sanatı değil. Siyaset sadece karşılıklı birbirini gömme, hakaret etme, ala aşağı etme sanatı hiç değil. Siyaset daha iyisini yapabilme yarışıdır. Daha iyi yönetme iddiasıdır.
Ama bizde düşmanlık derecesine varan bir mücadeleye dönüştürülmüş siyaset!
Bu şehrin çocukları en azından Ferdi Zeyrek Vakfı’nın kuruluşunda el ele verip hayırlı bir işe imza attı. Ferdi Zeyrek hayatta değil. Ama hayattayken de Manisa için bazı projeler üzerinde çalıştıklarını Murat Baybatur ifade ediyor. Burdan çıkarılacak sonuç şu: AK Partili, CHP’li, MHP’li veya bir başka partili olmak, faydalı projelerde, işlerde bir araya gelmeye engel değil.
Keşke şehrin bütün çocukları bunu yapabilse…