Bazen ülkemizde meydana gelen olayların ardından şu klişeleşmiş ifade kullanılır:
Nerede bu devlet?

Aslında yazımızın özeti... Kanun var, her şey yazılı ama uygulamada sıkıntılar var.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, çevreyi kirletenlere cezai işlem uygulayacaklarını söylediğinde vatandaşlar yorumlarla büyük destek verdi.
Aslında zaten çevreyi kirletenlere ceza verilmesi gerekiyor. Ancak verilmediği için verileceği söylendiğinde şaşırıyor insanlar. Umutlanıyorlar...
Bu insanlara ben de dahilim.
Çünkü bırakın Türk Ceza Kanununu, sadece Kabahatler Kanunu uygulansa bu ülke bambaşka bir yere gider.
Nereye mi gider?
Belki bir Japonya, belki bir Almanya olamaz ama hiç olmazsa yerlere rastgele çöplerin atılmadığı, tükürülmediği bir ülke olabiliriz mesela...
Aslında bunları yapmak yasak. Ama uygulamada sıkıntı olduğu için, kanun koyucu bunu denetlemediği için yeterince alışkanlık oluşmuyor.
Yani bunun "Eğitim Şart" ifadesi ile bir ilgisi yok.
Bugün gelişmiş bir ülkeye giden çok cahil birisi bile orada kanunlar sert uygulandığı için yere çöp atamıyor, tüküremiyor. Ancak bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ya da kabahatler kanunu gibi müeyyidelerin tam anlamıyla işlemediği ülkelerde eğitimlisi de eğitimsizi de yere çöp atıyor.
Nedeni tam olarak kanunun uygulanamaması.
Bu çok net.
Japonya'da insanlar yaya geçitlerinde trafik kurallarına uymalarına rağmen her noktada polis var.
Almanya'da ve Avrupa ülkelerinde en ufak bir hata anında cezalandırılıyor. Polis bir anda bitiveriyor yani başımızda. Hiç taviz vermiyorlar, kanun neyse o.
Şimdi ben yere tüküren birini ihbar etsem ceza alır mı?
Zor...
Kimsenin uğraşacağını sanmıyorum.
Bunun nedenleri var.
Aslında umut veren çalışmalar da var.
Manisa Emniyet Müdürü Fahri Aktaş son derece duyarlı ve çok faydalı uygulamalara imza atıyor.
Çok sıkı uygulanan yaya geçidi denetimleri sayesinde sürücüler yaya geçitlerinde durmaya, yol vermeye başladı.
Kanun uygulanınca bu bir davranış biçimine dönüşmeye başladı. Yani eğitimle değil kanunu uygulayarak toplumda alışkanlıklar edindirebilirsiniz.
Gürültülü egzoz kullanan araçlara yazılan cezaların haddi var hesabı yok.
Hiç şüphesiz yapılan her denetim, yazılan her cezanın toplumun huzuruna faydası var.
Şimdi gelelim asıl meseleye...
Kabahatler Kanunu tam anlamıyla uygulanırsa bu ülkede neler değişir?
Çok şey değişir biliyor musunuz...
Şöyle bir Kabahatler Kanununun maddelerini hatırlayalım.
1-Emre Aykırı Davranış
2-Dilencilik
3-Kumar
4-Sarhoşluk
5-Gürültü
6-Rahatsız Etme
7-İşgal
8-Tütün Mamullerinin Tüketilmesi
9-Kimliği Bildirmeme
10-Çevreyi Kirletme
11-Afiş Asma
12-Silah Taşıma
Yukarıda ki maddeleri tek tek derinlemesine düşünün.
En önemlisi hiç şüphesiz 10.madde.
Çevreyi kirleten cezalandırılır. Kanun böyle... Peki uygulanabiliyor mu?
Çoğumuz çevreyi kirletiyoruz, bu bir gerçek. Ancak bir ceza müeyyideyle karşılaşırsak, hatta hayatımızda bir kez karşılaşsak bir daha yere çöp atmayız.
Ama o ceza bir türlü yazılmıyor. Çünkü cezaları uygulamak da bir devlet alışkanlığı haline gelmemiş. Yıllar İçinde böyle bir devlet refleksi oluşmamış.
Sadece ciddi suç işleyen insanlar bu ülkede cezalarla karşı karşıya kalabiliyor.
Bazı davranışlar kabahat olmasına rağmen kabahat sayılmıyor.
İhbar edilmeli illa.
Kanunun uygulanmadığını gösteren en net ispatlardan biri dilenciler.
Cadde ve Sokaklar'daki çöpler, gecenin bir vakti son ses müzikle dolaşan araçlar, alkollü bağırıp çağıran insanlar, kaldırımları, yolları işgal edenler ve daha neler neler. Sadece devlet kolluk kuvvetlerinin bunları bulup ceza yazması da yeterli değil. Otokontrol yok bizde.
İhbar etmiyoruz. Olay büyümeden polisi aramıyoruz.
Bu başıboşluk hepimize çok pahalıya mal oluyor. Her seferinde fatura ödüyoruz.
Peki ne yapalım? Bu düzen nasıl değişir, daha doğrusu yazılı olan kanunlar nasıl uygulanır.
En başta çevreyi kirletenlere kanun ne diyorsa aynen cezai işlem uygulanmalı. Bu konuda polis, jandarma, zabıta başta olmak üzere kanunları uygulayacak olan tüm devlet kademelerine herkesin yardımcı olması şart.
Oto kontrol ile aramızdaki duyarsız, cahil tipleri adam edebilir miyiz? Bu mümkün. Varsa kendi hatalarımız, yanlış alışkanlıklarınız kendimizden başlayarak kabahatlerimizi gözden geçirebiliriz.
Neticede sadece Kabahatler Kanunu uygulanmış olsa ve kurallara uymuş olsak bu ülke bambaşka bir yere dönüşür.
Biz görür müyüz bilmiyorum ama bari çocuklarımız görebilse...