Aslında izdiham kelimesini pek sevmem. Çünkü izdiham insanda olumsuzun da ötesinde çok itici bir kanı oluşturuyor. Ancak şehir tiyatrosundaki o fotoğrafı anlatmak için en isabetli kelime herhalde bu olsa gerek. Salon 350 kişilik. Tiyatroyu izlemeye en az 800 -900 civarında insan gelmiş. Ve kalabalık her dakika biraz daha artıyordu. Beklenen an gelmiş, kapılar açılmıştı. İnsanların içeriye girmek için verdiği mücadeleyi tiyatro aşkına mı versek bilemiyorum! İçeride protokol için ayrılan bölümlerin dışındaki tüm koltuklar yaklaşık 2 dakika içinde tamamen doldu. Merdivenler, koltukların araları... Bütün boşluklar paket. Salon tıklım tıklımdı. Normalde tiyatro başladığında kapılar kapanır ama bu kez kapatılamadı. Kapatılmaya çalıştı görevliler ama ne mümkün! İnsanların bir bölümü kapıda ayakta tiyatroyu izlemeye çalıştı. Hele bir baba vardı ki çocuğu tiyatroyu izleyebilsin diye verdiği mücadele görülmeye değerdi. Bu yüzden ben de o anı fotoğraflayıp sizlere göstermek istedim.
Gelelim asıl mevzuya…
Merkez nüfusu 400 binin üzerine çıkan Manisa'ya 350 kişilik tiyatro salonu yeter mi? Bu insanların 17 Mart Cuma akşamı çektiği bu çile niye? Nefes almanın bile zor olduğu bir salonda tiyatro yapmak mümkün mü? Son tiyatro oyununda gördük ki salon hiçbir şekilde yetmiyor. İnsanların çoğu dışarıda kaldı, büyük bir bölümü ise evlerine geri döndü. İçeridekiler ise belli bir noktadan sonra oyunun bitmesi için neredeyse dua etmeye başladılar. Çünkü abartısız söylüyorum nefes almak bile sorun olmaya başlamıştı. En üzücü olanı; büyük bir hevesle salona gelip dışarıda koltuklarda sağda solda bekleşen insanların haliydi. Herkes çaresizdi. Yetkililer de... Maski Genel Müdürü Yaşar Coşkun ve Nursel Ustamehmetoğlu ile koridorda karşılaştığımda hemen şunu söyledim: "Haberimin başlığı hazır. Manisa'da tiyatrosever çok salon yok!"
Yaşar Bey hemen bilgi verdi. Eski garaja yapılacak olan yeni binalarda 1200, 800 ve 600 kişilik üç ayrı çok amaçlı salon yapılacakmış.  
Bu bir nebze de olsan beni rahatlattı. Bu şehre çok salon, çok kültür merkezi lazım… Bu şehir büyüdü. Bu şehir artık büyükşehir…  
Ve bu şehir bilinçli bir şehir. Tarihine sahip çıkan bir şehir. İnsanlar tiyatroya koşmuşsa haklı bir sebep vardı. Bu gece sahnede Çanakkale vardı… Çanakkale şehitleri vardı…