İnternet dünyasının belki de en olumsuz tarafı dolandırılmaya çok müsait bir mecra olması. Son yıllarda dolandırılma olaylarının artması belki de kullanıcı sayısının artması ile orantılı olabilir. Kullanıcı sayısı artınca dolandırıcılara göre müşteri de atmış oluyor. Ve çok basit yöntemlerle birçok kişinin canını yakıyorlar. 

Son günlerde bana Facebook'tan gelen mesajlar özellikle teknolojik bilgisi zayıf insanların bu tuzağa çok daha rahat düştüklerini gösteriyor. 

Peki insanlar hep böyle dolandırılacak mı? Yani bunun cezai müeyyidesi yok mu? 
Emniyet teşkilatında son yıllarda bilişim suçları ile ilgili çok ciddi adımlar atıldı. Polis teşkilatı artık bu konuda çok daha hazır ve temkinli. Ayrıca uzman kadrolar da gerek polis gerekse jandarma teşkilatında var. 
Asıl problem bence yargılama süreci ile ilgili. 

Mesela geçenlerde çok sevdiğim Murat Uludemir ağabeyimden bir mesaj geldi. 
Selam nasılsın?  
Murat abi bana 'selam nasılsın' demez. Tabii hemen durumu anladım. Karşımdaki Murat abi değil onun Facebook'unu bir şekilde ele geçirip tuzak kuran dolandırıcıydı. 
Biraz kafa yaptım baktı ki benden hayır yok yazmaktan vazgeçti. 
Ama mutlaka tuzağına düşürdüğü birileri olmuştur. Zaten 10 kişiden 2'si, 3'ü tuzağa düştü mü yetiyor. 
Yöntem tamamen sistemdeki boşluktan kaynaklanıyor. 

Dolandırıcının mesajı şu: 
'Türk Telekom 2018 Hediye Çekiliş Bileti dağıtıyorum. Sen de faydalan İstedim. Cep hattın faturalı mı? 
Kurbanı tuzağa düştüğü anda bir mesaj gönderiyor. 
Arkadaşıyla konuştuğunu zanneden mağdurlar gelen mesaja ‘evet’ veya ‘onay’ yazıp cevaplayarak belirtilen servise mesaj gönderiyor. Böylece dolandırıcı amacını ulaşmış oluyor ve 60 lira ile 200 lira arasında değişen para kullanıcının faturasına yansıyor. 
Ücret kesildiğini faturasında gören kullanıcılar haliyle hemen operatörünü arıyor. Ancak yansıyan ücretler için çözüm yok! Bu tuzağa düşmemek için kullandığınız hattı mobil ödemelere kapatmanız gerekiyor. 

Soru şu; 
Facebook'tan başlayan ve cep telefonu hattı üzerinden dolandıran dolandırıcının yaptığı veya yapacağı yanına kar mı kalacak? 
Maalesef... 

Ülkemizde çok ciddi kanuni boşluklar var. Ya da şöyle diyelim; Kanunlar var ama uygulamada sıkıntılar var. O yüzden ülkemizde dolandırmak en kolay para kazanma yöntemine dönüştü.  
Telefon operatörleri dolandırıcının ekmeğini adeta yağ sürüyor. Bankalar da öyle... 
Hatta resmi kurumlar...

Dolandırıcı tüm kanunu boşlukları biliyor ve bundan faydalanıyor. En fazla ne kadar yatacağını ve ne kadar tazminat ödeyeceğini de biliyor. 
Basit dolandırıcılık suçu işleyen kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Nitelikli dolandırıcılıkta ise bu oran 2016'da yapılan yeni düzenleme biraz daha yükseltildi. Nitelikli dolandırıcılığın cezası 3 yıldan başlıyor 10 yıla kadar çıkabiliyor.
Tabii sadece hapis cezası değil para cezası da var. 

Yani kanun var düzenleme var. Ama dolandırıcılar dolandırmaya devam ediyor. Demek ki caydırıcı değil. 
Bu kahreden durum her yıl yüzlerce binlerce kişinin canını yanmasına neden oluyor. 
Kanuni boşluklar, uygulamadaki sıkıntılar dolandırıcıların işine geliyor. 
Ülkemizin en büyük problemi kanunların uygulanmamasıdır. Kanunların gerçek manada caydırıcı olabilmesi için suç işleyen kişinin gerçekten sağlam bir cezaya çarptırılması gerekiyor. 
Aksi halde bu ülke dolandırıcı cennet olmaya devam edecek...