Türkiye insansız hava aracı üretiminde Çin ve ABD’yle birlikte en önemli üçüncü ülke konumuna ulaştı. Bu caydırıcı güce sahibiz artık. Savunma sanayinde geldiğimiz nokta devrimdir.
Bu başarı hikayesinin yazılması için önce girişim sonra irade, izin gerekiyordu. Çünkü biz İHA, SİHA otomobil veya herhangi bir şeyi üretebilecek bağımsızlığa 20 yıl öncesine kadar sahip değildik.
Ama son yıllarda durum değişti. Çünkü devlet iradesi ortaya çıktı.
İyi de bu yazının Manisalı Yarbay Şehit Melih Gülova’yla ne ilgisi olabilir? Konuyu şehidimize nasıl bağlayacağız?Yarbay Melih Gülova bu başarı hikayesinin tam merkezinde. Bilenler bilir ama ben bilmeyenler, duymayanlar için aktarayım…
Türkiye geçen 100 yılda zaman zaman savunma sanayi, otomotiv ve çeşitli alanlarda hamleler yapmak ister. Üretmek ister. Dışa bağımlılıktan kurtulmak ister. Ama görülmez bir el her seferinde devreye girer. Ve nedense bu görülmez elin dediği olur hep!
1990 yılı… İlk İHA yapımı için TUSAŞ çalışma başlatır. Hatta adına X1 Şahit denir. Türkiye’nin ilk yerli İHASI olacaktır. 2 yıl içinde iki de portatif tasarlanır. Ancak o görülmez el bu projeyi ne yapar eder, durdurur. Bir türlü seri üretime geçilemez. Bürokratik ve siyasi engeller çıkarılır. Proje rafa kaldırılır. Tıpkı diğer projeler gibi.
Amaç Türkiye’ye ürettirmemektir. Ve her zamanki gibi dışarıdan SIHA alımına karar verilir. Çünkü terörle mücadelede çok şehit verilmektedir. Bunun tek yolu insansız araçlarla terör odaklarını yok etmektir. Ama bir tek SIHA’mız yoktur.
O dönemde Türkiye İsrail’den Heron almak zorunda kalır. 183 milyon dolar karşılığında 10 adet Heron için İsrail’le anlaşma yapılır. Bize ürettirmeyen görülmez el kimmiş? Onların Türkiye’deki uzantıları kimdir? Herhalde anlaşılmıştır. Heronlar Türkiye’ye teslim edilir.
Sözde terörler mücadelede kullanılacak, IRAK ve Suriye sınırında terör odakları an be an takip edilecektir. Hayal ve amaç budur. Ancak hiç de öyle olmaz. Çünkü Heronları İsrail kontrol etmektedir. Anlık istihbarat paylaşımları 3-4 saat sonra Türkiye’ye iletilmektedir. Hal böyle olunca gelen istihbarat üzerine havalanan F16’larımız, boş dağları taşları bombalar.
F16’lar bombalar durur, terör bitmez. Hatta daha da artar.
O dönemde Türkiye bu işte bir terslik olması nedeniyle Heronlara Aselsan’ın kameralarını monte etmek ister. İsrail bunu kabul etmez. Bu arada alınan Heronların çoğu arızalanır, bazıları düşer. Gazeteler “HERON Hezimeti” manşetleri atar.
Bu arada Heronların topladığı görüntüler İsrail tarafından farklı amaçlarla da kullanılır. Adamlar para kazanırken ordumuz ve coğrafyamızla ilgili de çok değerli bilgileri kendi istihbarat ağlarına aktarıp dururlar.
Sonra Amerika’nın kapısı çalınır. ABD İHA’larının Türkiye’ye satışı için kongreden onay çıkmaz. İyi ki de çıkmaz.
Bu arada Özdemir Bayraktar, Baykar Makineyi kurmuş, 2000’li yıllarda İHA teknolojisinin alt yapı çalışmalarına başlamıştır.
Manisalı Piyade Yarbay Melih Gülova…
Şırnak 6. İç Güvenlik Tugayında görev yapmaktadır. Hatta buraya Manisa’da görev yaparken kendi isteğiyle tayin olur.
Tam da bu süreçte bir gün Özdemir Bayraktar’a bir telefon gelir. Melih Gülova, Özdemir Bayraktar’ı Şırnak’a davet eder. Mevzu teröre karşı teknolojik bir çare bulunmasıdır. Görüşmeler yapılır, alt yapı hazırlanır. O dönem 2. Ordu Komutanı olan Hasan Issız, projeye izin verir. Yerli İHA’ların ilk kullanım yeri olarak da Şırnak belirlenir. Şırnak’ta Gabar dağının eteklerinde küçük bir atölye kurulur.
Yazının manşetinde kullandığım fotoğraf bu süreçte çekilmiştir.
Böylece yerli İHA’ların hikayesi başlar. 2 yıl içinde Bayraktar Mini İHA’nın kullanımına başlanır. Fakat aynı yıl Melih Gülova şehit düşer. Gülova 11 Haziran 2007 tarihinde memleketi Manisa’da gözyaşları arasında toprağa verilir.
Şehit Yarbay Gülova’nın vatan sevdası böyle anlamlı bir projenin başlamasına ve daha sonra dünyayı kasıp kavurmasına vesiledir.
Özdemir Bayraktar Melih Gülova ve komutanlara verdiği sözü tutar. 2007 yılında ilk mini İHA’lar Türk Ordusu’nun envanterine girer.
Özdemir Bayraktar, bu önemli dönüm noktasını özetlerken Melih Gülova’dan söz eder ve ”Bu o ve onun gibi komutanlarımızı eseridir” sözleriyle Gülova’yı anar.
Görülmez el bu kez hiçbir şey yapamaz. Türk mühendislerin ürettiği İHA’lar, SİHA’lar sadece Türk kara toprakları değil dünyanın birçok ülkesinde gökyüzünde süzülür.
Bu başarı sayesinde Türkiye, SİHA ihracatında Amerika, İsrail ve Çin'i geride bıraktı. Yeni Amerika Güvenlik Merkezi’nin Eylül 2024'te yayınladığı rapora göre Türkiye dünya İHA ihracat pazarının yüzde 65'ini domine ediyor. Gelinen bu aşama hayal bile edilemezdi.
Bu işin başlangıç noktasına dönelim… Hakkını teslim etmemiz gereken bir kişi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Ortaya koyduğu irade ile savunma sanayinin önünü açtı. Devletin gücünü ortaya koydu. Öncekiler gibi görülmez ele boyun eğmedi. Erdoğan’ın öngörüsü, liderliği Türkiye’yi bambaşka bir kulvara taşıdı.
Türk mühendisler başardı. Türkiye başardı. Ben bununla gurur duyuyorum.
Manisalı Şehit Yarbay Melih Gülova keşke bugünü görseydi
Ve bu vesileyle projede katkısı olan Yarbay Melih Gülova’yı rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun… Emeği olan herkese selam olsun.