Binlerce acı tevafuktan birini daha yaşıyor ülkem. Bugüne kadar sanki binlercesi yetmiyormuş gibi... Acıya artık bağışıklık kazanmış bir coğrafya. Öyle bir coğrafya ki, doğusunda ansızın patlatılan kahrolası bir bomba en batısındaki kulakları sağır ederce

Binlerce acı tevafuktan birini daha yaşıyor ülkem. Bugüne kadar sanki binlercesi yetmiyormuş gibi... Acıya artık bağışıklık kazanmış bir coğrafya. Öyle bir coğrafya ki, doğusunda ansızın patlatılan kahrolası bir bomba en batısındaki kulakları sağır edercesine yankılanıyor. Dün de Necati’nin acı haberi geldi batıya. İzmir’e… Buca’nın Yaylacık Mahallesi’ndeki baba evine ulaştı kara haber. Necati şehit düşmüş dediler.

İnanmak istemedi kimse.

Hangi Necati bu?

Hani şu Cizre’de terör örgütü PKK’nın önceden döşediği el yapımı bombanın zırhlı askeri aracın geçişi sırasında patlatılmasıyla iki arkadaşıyla birlikte şehit düşen Necati.

Hani şu Silvanlı Fevzi ile Manisalı Neriman’ın oğlu Necati.

Türk anne ile Kürt babanın şehit oğlu Necati…

Bizim Necati…

Şehit Necati…

Türkçe ve Kürtçe ağıtlar birbirine karıştı. Komşular, akrabalar şehit evine koştu. Bayrak asıldı… Sanki daha önceden defalarca provası yapılmış gibi… Sanki 10 binlerce örneği yaşanmış gibiydi…

Artık yazılacak çok az şey kaldı! 

Sözün bittiği yerin çok ilerisinde, çok ötesindeyiz.

Terör bölmek parçalamak için her yolu denedi, deniyor… Denemeye de devam edecek. 35-40 yılda 10 binlerce Türk ve Kürt genci bu “batı yapımı tabancacılık oyununa” kurban edildi. Ama bu ülke asla oyuna gelmedi. Ruh ve beden olmuş bu iki millet kardeşçe yaşamaktan, komşu, akraba olmaktan, birbirinden kız alıp vermekten asla vazgeçmedi. 

İşte bu yüzden bölünmüyoruz,bölünmeyeceğiz de… Türk ve Kürt kardeşliğinintemeli bin yıl önce atıldı, nasıl bölünür?

Halkların barış ve kardeşliği lafla olmaz. İşte buyurun ortada ki en net gerçek Necati…

Türk anne ile Kürt babanın şehit evladı Necati.

Bu acı gerçek hepimize yeter.

Başın sağolsun Türkiye…