Yıl 1994… Dönemin en güçlü partilerinden ANAP, Manisa Belediye Başkanlığı için Hakkı İplikçi’yi aday gösterir. Meclis üyesi adayları ve İplikçi, heyecanla Ankara’ya yola çıkar. Ancak kaderin acı bir cilvesi kapıdadır; yolda bir kaza meydana gelir. O kazada tek bir kişi hayatını kaybeder: Hakkı İplikçi.
ANAP’ın acilen yeni bir aday bulması gerekmektedir. Meclis üyesi adayları arasındaki en güçlü ve mantıklı isim Mimar Adil Aygül’dür. Aygül, 1994 yerel seçimlerinde Manisa Belediye Başkanı seçilir ve bir kaza sonrası oturduğu o koltukta iki dönem, tam 10 yıl boyunca şehre hizmet eder.
Yıllar sonra benzer bir tabloyla karşılaşırız: Besim Dutlulu… Akhisar Belediye Başkanı seçildikten sonra, son yerel seçimlerde yeniden CHP’den aday gösterilir ve seçimi kazanır. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in bir kazayla aramızdan ayrılması, tüm dengeleri değiştirir. Bu elim olayın ardından partisi tarafından aday gösterilen Besim Dutlulu, hiç hesapta yokken Büyükşehir Belediye Başkanı olur.
Ve Hakan Şimşek… Gülşah Durbay’ın yürek yakan mücadelesine hepimiz tanıklık ettik. O, Manisa’nın ilk kadın belediye başkanı olarak hafızalarımızda daima yaşayacak. Durbay’ın hayata veda etmesinin ardından mecburi prosedür devreye girdi ve mecliste yapılan kapalı oylamada Hakan Şimşek, Şehzadeler Belediye Başkanı seçildi.
Sizce bu üç ismin ve yaşadıkları olayların ortak noktası ne? Kaderin cilvesi mi, yoksa sadece bir tesadüf mü?
Hakkı İplikçi o kazada vefat etmeseydi, belki de Adil Aygül’ü çoğumuz hiç tanımayacaktık. Ferdi Zeyrek hayattan kopmasaydı, Besim Dutlulu’yu sadece Akhisar Belediye Başkanı olarak bilecektik. Ve Gülşah Durbay o amansız hastalığa yakalanmasaydı, Hakan Şimşek belki de muhasebe bürosundaki rutin hayatına devam edecekti.
Dışarıdan bakıldığında bu isimler "hazıra konmuş" gibi algılanabilir. Ama işin aslı öyle değil. Hiç kimse bulunduğu yere tamamen tesadüfen gelmiyor. Rahmetli Adil Aygül dürüst ve yetenekli biri olmasaydı, İplikçi’nin vefatından sonra o sorumluluk ona verilmezdi. Besim Dutlulu, ilçesindeki hizmetleri ve duruşuyla fark yaratmasaydı, Zeyrek’in yerini dolduracak en mantıklı isim olarak öne çıkmazdı.
Peki, ya Hakan Şimşek?
Çoğumuz onu pek tanımıyoruz; çünkü kendisi meslek ve siyaset hayatında oldukça mütevazı bir isim. 2024 yılının mayıs ayında Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcılığına getirilen Şimşek, 2025’in ocak ayında görevinden istifa etmişti. Çoğu kişinin kolay kolay bırakamayacağı bir görevi, ilkelerine ters düştüğü için bırakabilen biriydi. Eğer onca meclis üyesi arasından bugün o seçiliyorsa ve güçlü bir itiraz gelmiyorsa, bu doğru ismin belirlendiğinin kanıtıdır. Gülşah Hanım’ın vefatı ne kadar büyük bir talihsizlikse, Hakan Şimşek’in göreve gelmesi de onun geçmişteki ilkeli duruşunun bir meyvesidir.
Sürecin en ilginç yanlarından biri de daha önce başkan yardımcılığı yapmış ve istifa etmiş iki ismin yarışmasıydı. Yenal Yıldırım, partisi Şimşek’i aday göstermesine rağmen adaylığını koydu. Bu, siyasi açıdan "gemileri yakmak" anlamına gelse de demokrasi adına doğal bir durumdu. Sonuçta demokratik bir süreç işledi ve 1971 doğumlu, 30 yıllık mali müşavir Hakan Şimşek başkan seçildi.
Hakan Şimşek iyi bir muhasebeci; rakamlarla ve matematikle arası oldukça iyi. Ancak onun için asıl "hesap kitap" şimdi başlıyor…