Karaköy cinayeti ve önemli bir ayrıntı Manisa’nın Karaköy semti korkunç bir cinayete sahne oldu. Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikada çalışan Ertan Çetinkaya'nın işe gitmemesi üzerine arkadaşları önce telefonla ulaşmaya çalışıyorlar kendis

Karaköy cinayeti ve önemli bir ayrıntı

Manisa’nın Karaköy semti korkunç bir cinayete sahne oldu. Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikada çalışan Ertan Çetinkaya'nın işe gitmemesi üzerine arkadaşları önce telefonla ulaşmaya çalışıyorlar kendisine. Ancak cevap alamıyorlar. Arkadaşı İbrahim Obalılar, Çetinkaya'nın Mutlu Mahallesi'ndeki evine gidiyor. Kapının açılmaması üzerine merkeze bağlı Çamlıca köyünde yaşayan babası Ramazan Çetinkaya'yı arıyor. Apar topar oğlunun evine gelen baba, içeri girdiğinde boğazı kesilmiş cesetle karşılaşıyor. Korkunç bir şey! Baba olduğu yere yığılıyor…    Evde televizyon ve ısıtıcı açık. Talihsiz adam boğazı kesilmiş bir vaziyette son nefesini vermiş. Polise haber veriliyor. Olay yeri inceleme ekipleri cinayet evinde ve çevrede hemen inceleme başlatıyor. Gerekli deliller toplanıyor ve birkaç saat içinde cinayet zanlısı tespit ediliyor. Ve emin olunduktan sonra şüpheli olarak değerlendirilen E.Ö., gözaltına alınıyor. Sonra savcılığa sevk ediliyor. E.Ö. çıkarıldığı mahkemede 'Nitelikli kasten adam öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme' suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderiliyor. İddiaya göre cinayetin nedeni alacak verecek davası. Bütün bunlar iki gün içinde olup bitiyor. Maalesef ateş düştüğü yeri yakıyor. Ertan Çetinkaya’nın 63 yaşındaki babası Ramazan Çetinkaya’nın oğlunun cesediyle karşılaştığı o anı düşünün. Birçoğumuzun evladı var. Hangimiz dayanabilirdik o manzaraya? Üstelik kim ve kimler tarafından öldürüldüğü belli değilse yaşanan acı katlanırdı. Bu tarz cinayetlerin ardından tek bir teselli aranır o da suçlunun yakalanması, cinayetin bir an evvel aydınlatılması… Manisa Polisi de bunu yaptı, cinayeti çok hızlı bir şekilde çözerek hem kamuoyunu hem de talihsiz adamın ailesini bir nebze de olsa rahatlattı. Aile, çocuklarının neden ve kim tarafından öldürüldüğünü biliyor. Bu çok önemli bir ayrıntı! Çünkü şuan yaşanan bu tarifsiz acı dava sürecinde yerini öfkeye bırakacak. Ve doğal olarak suçlunun alacağı ceza ailenin acısını, öfkesini dindirecek. Suçlunun hiç yakalanamadığını ve haliyle cinayetin cezasız kaldığını düşünün. Ailenin polisin şahsında devlete güveni kalmazdı. Katile duyulan öfke katili bulamayan polise yönelirdi. Bundan daha doğal bir şey yok. İşte tam da bu noktada Manisa Polisi önemli bir iş daha yaptı. Daha diyorum çünkü son yıllarda bu tarz cinayetler ve çeşitli suçlar çok hızlı bir şekilde aydınlatıldı. “Polis görevini yaptı” demek onların başarısını basite indirgemek olur. Polis yöntem değiştirdi ve bu gerçekten işe yarıyor. Eskiden suçludan delile gidilirdi. Nasıl? İşkenceyle... Bugün ise durum farklı. Delilden suçluya gidiliyor. Suçlu suçunu itiraf etmek zorunda kalıyor. Ve bu oran arttıkça vatandaşın polise ve doğal olarak devlete olan güveni artıyor. Devletin otoritesi sağlamlaşıyor.     Keşke bu cinayetler hiç yaşanmasa. Keşke insanlar hiç suç işlemese. Gönül böyle istiyor ancak hayatın acı gerçeği bu. Karaköy cinayeti bunun son örneği. Olayın arından kamuoyu bir teselli arıyordu. Polis bunu başardı. Cinayeti çok hızlı bir şekilde çözen bir ekip çalışması var ortada. Bu bağlamda Manisa Emniyet Müdürü Sayın Yunus Çetin ve mesai arkadaşlarına ben bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum.