Tutunmak? Neye tutunmak? Hayata, insana, dünyaya  tutunmak. Hayallere, amaçlara  tutunmak. Sevdiklerine, sevebileceklerine, Yaptıklarına, yapabileceklerine, Yaşamla ilgili ne varsa tutunmak, Tutunabilmek… Tutunamamak? Tutunamayan? Varoluşla

 

Tutunmak?

Neye tutunmak?

Hayata, insana, dünyaya  tutunmak.

Hayallere, amaçlara  tutunmak.

Sevdiklerine, sevebileceklerine,

Yaptıklarına, yapabileceklerine,

Yaşamla ilgili ne varsa tutunmak,

Tutunabilmek…

Tutunamamak?

Tutunamayan?

Varoluşla ilgili sorunları olan, düşünmek ve sorgulamaktan hayata karışamayan, evreni ve insanı anlamak, kendini anlamak için çaba harcamaktan gerçeğe-rutine uyum sağlayamayan, iç sıkıntıları tükenmeyen, çözümsüz bunalımlardan kurtulamayan, sıradan insanlar  gibi yaşayamayan insandır tutunamayan.

Ne tasarladığı bir işe girişebilir, ne başladığı işi bitirebilir; ya hep geç kalmış hisseder kendini, ya erken gelmiş.

Dışlar kendini toplumdan ve bu dışlanmışlık uçurumunu derinleştirir. Toplumsal sorunlar kişisel sorunlarıdır. Kişisel bunalımları birbirini kovalar, kusup çıkarmak ister içinden. Tanınmak, saygı görmek, övgü almak, anılmak, uzak kavramlardır ona.

 Büyümek korkutucudur, tutunmayı zorlaştırır, büyümek istemez. Ruhsal karmaşası, hayata da kendine de tutunmayı olanaksız kılar. Topluma yabancılaşır.

Her şeyi çözmek isterken kendi çözümsüzlüğünde boğulur.

Ne kadar çabalasam Oğuz Atay gibi anlatamam tutunamayanları.

Oğuz Atay 1971’de yayınladı “Tutunamayanlar”’ı. Otobiyografik öğeler de taşıdığı söyleniyor romanın. Belki kendi de bir tutunamayandı. 37 yaşındaydı romanı yayınlandığında, 43 yaşında göçtü bu dünyadan; Türk edebiyatına kült bir roman bıraktı.

 “Tutunamayanlar”, hayata, insana, dünyaya dair alaycı bir başkaldırıdır. Hem içeriği ile hem de anlatım şekliyle Türk edebiyatında bir devrim niteliğindedir. Kimi zaman mizahıyla güldürür sizi, kimi zaman ağlatır. Üstelik fizikten tarihe, edebiyattan müziğe, bir çok alanda yansıttığı birikimle entelektüel bir kitaptır aynı zamanda. Bazıları için belki okunması zor ama anlaması kolay bir eser.

İnce bir alayla eleştirdiği; hem küçük burjuva alışkanlıkları, hem toplumsal yaşam hem de insan doğasıdır.

Her şeyden öte tutunamayanları anlatır Oğuz Atay, tutunamamayı.

Öylesine hayat dersleri ve çözümlemeleri ile dolu ki roman, alıntı yapmak, 700 sayfanın üzerindeki başyapıta haksızlık etmek olur.

Okuyun.

Tutunamayanlarla tanışın,

Selim Işık’la, Turgut Özben’le, Süleyman Kargı ve Günseli ile…

Eğer kitabı bitiremezseniz sevinin, bir tutunamayan değilsiniz, normal hayatınıza devam edin!

Yok eğer bitirirseniz  kendinizle yüzleşin, hatta çok duygulanıp sarılabilirsiniz kitaba, yeterince kalın çünkü…