ÇOCUKLAR SPORLA BÜYÜSÜN Spor, tarihinin ilk dönemlerinden günümüze kadar her zaman önemli bir yer tutmuştur. Bunu tarihi eserler içerisinde yer alan spor yapılarından anlayabiliyoruz. Sporun tarihsel gelişimi incelendiğinde bu sürecin insan hayatındaki

ÇOCUKLAR SPORLA BÜYÜSÜN

Spor, tarihinin ilk dönemlerinden günümüze kadar her zaman önemli bir yer tutmuştur. Bunu tarihi eserler içerisinde yer alan spor yapılarından anlayabiliyoruz. Sporun tarihsel gelişimi incelendiğinde bu sürecin insan hayatındaki işgaliyetinin gün geçtikçe arttığı görülmektedir. Bu artışı sağlayan sebeplerin en önemlisi ekonomi olmakla birlikte sağlık, çocuk gelişimi, boş zaman değerlendirilmesi, eğlence gibi sebepler de diğer etkenlerdir.

Sporda sağlanan gelirin dünya ekonomisindeki devasa payını ve yüzlerce sektörün bu paydan beslendiğini bir yana bırakarak, bizim için asıl önemli olan çocuk gelişimine olan etkisini incelemek aileler ve öğrenciler açısından daha faydalı olacaktır. Zaten sporun ekonomik etkileri daha profesyonel düzeyde, bu konunun uzmanlarınca yeterince ele alınmaktadır.

Nasıl ki spor eğitimin bir parçasıysa, eğitim de sporun bir parçasıdır. Eğitim ve sporu iki ayrı kulvarda düşünmek bizleri yanılgıya götürecektir. Sporun çocuk gelişimine olan etkisi yıllardır yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu araştırmaların temel sonuçları arasında “ çocuğun daha sosyal olduğu, kendine daha çok güvendiği, iletişim becerilerinin daha yüksek olduğu, sosyal hayatta daha girişken ve etkin olduğu” gibi sonuçları sayabiliriz. Aslında önemli olan, bu araştırma sonuçlarının günlük yaşamımızda ne kadarının farkında olduğumuzdur. Bunun için küçük bir gözlem yapmamız yeterli olacaktır. Çevremizdeki spor yapan öğrencilerin gelişimlerini kısa bir dönem incelediğimizde, sporun çocuk gelişimine etkisini anlamak için yapılan o bilimsel çalışmaları detaylı şekilde takip etmenize gerek kalmayacaktır. Günümüzde gençlerin, çocukların el, göz ve ayak koordinasyonlarının ne kadar bozuk olduğunu fark ettiğimizde , bizlerin yani yaşları 30 un üzerinde olanların çocukluğumuzda oynadığı sokak oyunlarını düşünerek bir kıyaslama yapmaları da konuyu anlamalarına yardımcı olacaktır.

Spor yapan çocuğun yürüyüşünde bile kendine olan güvenini hissedeceğinize eminim. Çocuğu sporun içerisinde tutmamız daha sağlıklı, daha dinç, daha girişken, daha pozitif, daha iyi karar verebilen bir nesil yetişmesine yardımcı olacaktır.

Günümüzde uygulanan eğitim politikaları her ne kadar çocuğu spordan uzaklaştırıyor gibi görünse de, diğer yandan okullardaki kulüpleşmeleri desteklemesi, devletin çocuğu sporun içerisine çekmeyi amaçladığını göstermektedir. Ailelerin çocuklarını bir puan yarışının içerisine sokarak onları adeta dünyadan soyutlaması çocuğun gelişiminde geri dönülmez hasarlar bırakabilmektedir. Çocukları okul, dershane, özel ders kıskacında oradan oraya koştururken, farkında olmadan hayatları monotonlaşmakta, hayatı belli bir çerçeve içerisinde yaşamaktadırlar. Bu dar çerçeve onları sosyal hayattan koparmakta, iletişimini kısıtlamakta ve en önemlisi zihinsel, bedensel, sosyal ve ruhsal gelişimini engellemektedir. Unutulmamalı ki, bir insanın bilgi donanımı açısından olduğu kadar zihinsel, bedensel, sosyal ve ruhsal açıdan da gelişmeye ihtiyacı vardır.

Spor eğitimcisi olarak bizlerin en çok karşılaştığı sorunlardan biri, ailelerin çocuklarının yorulduğundan, sporun derslerini olumsuz etkilediğinden yakınmalarıdır. Karşılaşılan bu tür sorunların sebebi spor değil, olsa olsa plansızlıktır. Biraz mantıklı düşündüğümüzde, iyi bir planlamayla çocuğun hem eğitime, hem spora, hem eğlenceye hem de dinlenmeye yeterince zaman ayırabileceğini anlayabiliriz. Bu planlama çocukla birlikte aile tarafından yapılabileceği gibi, okullarda bulunan rehber öğretmenler işbirliğiyle de yapılabilir. Haftada üç gün ikişer saat yapılan spor ne çocuğun eğitimini aksatır ne de onu yorar. Aksine gelecekte çok ihtiyacımız olacak olan sağlıklı gençliğin yetişmesine olumlu katkı sağlar.

Antrenörlük yaptığım yıllarda yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşarak, sporun eğitimdeki önemini pekiştirmek istiyorum. Geçen yıldı. Spor kulübümüzde 5 yıldır spor yapmakta olan bir sporcumuzun velisi bir gün antrenmana geldi. Sınavların yaklaştığını çocuğunun daha sıkı ders çalışması için artık spor yapmamasını istediğini söyledi. Bizler de gerekenleri anlattıktan sonra kararı aileye bıraktık ve öğrenci spordan koptu. Yaklaşık üç ay gibi bir süre geçti. Aynı veli tekrar geldi. Çocuğunun okuldaki ve dershanedeki başarısının düştüğünü, çocuğunu spordan uzaklaştırarak hata yaptığını anladığını ve çocuğun tekrar spora başlamasını istediğini söyledi. Bu olay spor eğitimcilerinin verdiği mücadelede ne kadar haklı olduklarını ortaya çıkarması açısından iyi bir örnek olmuştu.

Dikkat ederseniz biraz önce iyi bir planlamadan söz ettik. Planlama takiple sonuç verir. O planın uygulanmasının takipçisi olursak ileride bizlere büyük gururlar yaşatacak gençlerin yetişmesi için üzerimize düşen görevi yapmış olacağız. Şunu asla unutmayalım ki, eğitim spordan, spor eğitimden ayrılamaz.