31 Ocak. 31 Ocak. 31 Ocak!..
31 Ocak 2018 Çarşamba.
Manisaspor’un tüm geleceği bu tarihten önce yapılacaklara bağlıydı.
Rize maçı öncesinde başlayan olağanüstü kongre sürecinde 500 bin TL'cik bulunamadığı için transfer yasağı kalkmadı. Yarım sezon için toplam 1-2 milyon TL'yi bulamayarak kendi ipimizi çektik. Israrla yazdım, formüller sundum, “31 Ocak’a kadar çıktınız çıktınız, sonrasında çıkmanızın sportif açıdan bir anlamı yok” dedim, “Siyasilerin icazetine bakmayalım. Gerekirse adaylar birleşsin, ortaya ne var ne yok koysun, yasağı kaldırsın” diye yazdım, ama dinletemedim.
Neymiş?
Parayı sokağa atamazlarmış.
Neymiş?
Konsensüsçülerden icazet almadan çıkamazlarmış.
Neymiş?
Mergen son anda numara yaparmış.
Alın işte!
İkinci yarıda 5 maçta 3 puan. O da lig sonuncusundan.
Şimdi atın bakalım o paraları sokağa! Mayısa kadar 100 milyon TL dökseniz ne yazar?
Sportif başarı, sizi planladığınız projelere çabucak götürür, kendi ayaklarınızın üzerinde durmanıza yardımcı olur. 9 puanımız silinmese şuan 23 puanımız vardı ve hâlâ bu takımla bile, devrede büyük paralar harcayan Denizlispor'un 3 puan önünde, Adana Demir'in 1 puan gerisindeydik...
Kapanmak üzere olan Eskişehirspor’un bile yaptığını yapamadık, eldeki mevcut kadroyu dahi tutamadık.
Yasak kalkmış olsaydı, yeni transferleriyle kadro derinliği olan bu takımın, 10 puanlık farkı, yeni yönetimiyle şuan bile kapatma umudu vardı.
Bizi bu ligde son ana kadar yarıştırmadan, göz göre düşmenin en büyük adayı yaptılar ya, ona kuduruyorum. Ondan sonra “ağır yazıyorsun” diyorlar. Yazarım abi!
Yarışa bu kadar erken havlu atmak, içime sinmiyor. İçerde düşman olsa bile bunu yapmaz. O düşmanın bile bu takımın puanları silinirken, vicdanı sızlardı be!
Konsensüs fiyaskosundan sonra 31 Ocak’a kadar olan 1 haftalık süreçte Gökay Budak’la çok umutlanmıştık…
Rize maçı öncesi, teknik heyet ve futbolcularla toplantılar yaparak, "Yeni başkanınız artık benim. Para hazır. Mergen kongre kararı aldığı anda paranızı dağıtacağım" diyen, ancak kongre kararı alınmasına rağmen ne olduysa, somut adımı bir türlü atmayarak, beni ve Manisaspor'u sevenleri hayal kırıklığına uğrattı.
Ne hikmetse daha sonra geri adım attığı süreçte adaylığını medya önünde açıkladı. 18 Şubat itibarıyla yapılan kongrede de Manisaspor'un başkanı oldu. Geç oldu ama hayırlısı olsun.  Ateşten gömleği giydi. Saygı duymak gerek.
İnşallah kulübün üzerindeki bu kara bulutları dağıtıp, iyi işler yapar da bizler güzel şeyler yazarız.
Budak’ı bundan sonraki süreçte saha içi meseleler değil, saha dışı meseleler ilgilendiriyor.
Çünkü bu armaya aşık taraftarların beklentisi bu.
Kimsenin 1-0’a 2-0’a bakacak pozisyonu yok artık.
Biz Mergen’le en dibi gördük, yaşadık, daha aşağıda bir yönetim mümkün değil gelemez.
Şimdi soru cevap şeklinde devam edelim.
Gökay Budak seçimi neden kazandı?
Mergen destekledi.
Yunus Emre Şahin neden kaybetti?
Manisaspor'un geleceğine dinamit döşeyen seçimde, Mevlüt Aktan'a karşı kazanan Mergen yönetimindeydi. Seçim sonrası kısa sürede istifa etse de bunun handikapıyla yaşadı. Blok oylarla Mergen'e seçim kazandırmıştı. Ama ne hikmetse bu kez kendi girdiği seçimde ilçelerden amca ve teyzeleri getirtemedi. Köylerden 300 civarında üyenin katılımı olmadı. Bu da güvendiği dağlara kar yağan Şahin’e ibretlik bir hikâye oldu.
Mergen neden ibra edilmedi?
"Borç bilinmiyor" şeklindeki denetim raporu skandalı sonrasında, Tarzanlar'ın müthiş baskısıyla.
Adaylıkta ismi geçenler, ekibiyle birlikte kimi destekledi?
Mergen'in desteklediği Gökay Budak'ı.
Tarzanlar kimi destekledi?
Mergen'in desteklediği Gökay Budak'ı.
CHP’liler ve MHP’liler kimi destekledi?
Mergen'in desteklediği Gökay Budak'ı.
Gökay Budak’ın kulüpten alacağı var mı?
Var.
Yunus Emre Şahin’in listesinde yer alan en yakın arkadaşı (kulübe yaklaşık 2 milyon TL’lik çek kesen) Nurullah Aksöz’ün alacağı var mı?
Var.
Yunus Emre Şahin’in kırmızı çizgisi neydi?
Mergen’i ibra etmemek.
Tarzanlar’ın kırmızı çizgisi neydi?
Mergen’i ibra etmemek.
Sorular ve cevapları açık ve net.
Nasıl ve ne amaçla bir kongre yapıldığını siz düşünün artık.
Şimdi gelelim yazının final sorularına.
Mergen’e kongre kararı aldırarak bana göre, konsensüsçülerin dahi yapamadığını yaparak, takdir edilecek atak yapan ancak 31 Ocak sürecinde kendisine inananları çok umutlandırsa da vaatlerini yerine getiremeyen Gökay Budak, batmış, küme düşmenin en büyük adayı olan, gelirleri ipoteklenen, haziran ayında olağan kongresi olacak bir kulübe neden başkan oldu?
Bu kulübü bu hale getirenlere hesap soracağı için mi? Yoksa bazı şeylerin üstünü örtmek için mi?
Bu soruların cevabını bundan sonraki süreçte göreceğiz.