Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Önder Aydın, yakından tanıdığı Ferdi Zeyrek ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Önder Aydın şunları yazdı:
O’nun adı Ferdi Zeyrek… 1977 yılında Manisa’nın tanınmış çarşı esnaflarından “Tıraşçı Ahmet” olarak bilinen Ahmet Zeyrek’in oğlu… Çocukluğu, Manisa’nın o zamanlar çift sıra parklarla dolu olmayan sokaklarında futbol oynayıp, akşamları çiğdem-gazoz eşliğinde arkadaşları ile sohbet ederek geçirdi. Yüzmeyi, dalmayı, satrancı çok seven Zeyrek, doğa sevgisini de dağ bisikleti grubuyla gittikleri turlarla yaşadı.
Babası, oğlunun hiç siyasete girmesini istemese de lise yıllarında dahi onun hayali belediye başkanı olmak ve o çok sevdiği Manisasına hizmet etmekti. Esnaf olan babasından insan ilişkilerini en saf, en temiz haliyle öğrendi. Okurken bile boş durmadı; restoranda çalıştı, anketörlük yaptı.
Babası istememişti belki ama onun kalbi hep siyasetteydi. Derken yolları, bugünkü CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le kesişti.
2019’da CHP’nin tek büyükşehir aday adayıydı ama ittifak gereği Manisa, İYİ Parti’ye bırakılmıştı. Hiç kırılmadı. “Partinin çizgisinden şaşmadan ne gerekiyorsa yaptım” diyerek belediye meclis üyeliğine devam etti. Ardından Şehzadeler ilçe başkanlığına aday oldu, orada da kaybetti. Ama o hiçbir zaman pes edenlerden olmadı. Çünkü o Manisa’nın çocuğuydu.
2023 yılı dönüm noktasıydı. Özgür Özel’in CHP Genel Başkanlığına aday olacağı belli olduğunda, Zeyrek bu süreçte Manisa örgütlenmesinin adeta bel kemiği haline geldi. İl başkanlığı kazanıldı. Yerel seçim için gönlünde Yunusemre varken, Özel’in “Büyükşehiri seninle kazanacağız” sözleriyle rotası değişti. İlk başlarda sokakta kimse tanımıyordu. Anketler 19 puan geride gösteriyordu ama o yılmadı, sıkılmadı. Sadece bir ayda farkı tek haneye düşürdü. Sonra ne mi oldu? Manisa tarihinin en büyük farkıyla, 27 puanla seçimi kazandı.
Başkan olması onu hiç değiştirmedi, protokolü hiç sevmedi. Her zaman vatandaşın arasında Manisalı Ferdi olarak dolaşmaya, gezmeye devam etti. Basınla da arası her zaman iyiydi. En büyük özelliklerinden biri dobra ve açık sözlü olmasıydı. Sözünü eğip bükmeden, lafı dolandırmadan konuşur. Neyi düşünüyorsa, onu söyler. Bu yönüyle Manisa basınıyla da her zaman güçlü ve samimi bir iletişim kurdu. Basın mensuplarıyla arasına mesafe koymaz, makamdan değil masadan konuşmayı tercih ederdi. O, sadece bir partinin değil, Manisa'nın başkanıydı. Siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin gönlüne dokunmayı bildi. Çünkü onun yaklaşımı parti değil, insan merkezliydi. Bu yüzden de belki en çok “siyaset üstü” biri olarak anıldı. Bu da onu farklı, özgün ve güvenilir bir lider yaptı.
Başkan seçildikten sonra kurduğu kadro da tıpkı kendisi gibi enerjik, çözüm odaklı ve iletişime açık isimlerden oluşuyordu. En kritik tercihlerinden biri ise Manisa Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığına yaptığı atamaydı, Güney Temiz…
Güney de tıpkı Ferdi Zeyrek gibi sahici, mesafesiz ve mesleğin içinden gelen bir gazeteciydi. Bürokratik değil, insani iletişimi önceleyen bir duruşu vardı. Basınla olan diyaloğu sadece görev gereği değil, gönülden kurulan bir bağ gibiydi. Manisa medyası onu çok sevmişti. Ne yazık ki 27 Mart gecesi, Manisa çok sevdiği Güney Temiz’i genç yaşta kaybetti. Kalbine yenildi ama ardında sadece mesleki başarı değil, dostluk, sadakat ve güzel anılar bıraktı. Bugün onu anarken gözlerimiz dolu ama yüreğimizde bir başka şey daha var. Kenetlenme… Ferdi Zeyrek’in etrafında bugün sadece Manisa değil, Türkiye de kenetlendi. Çünkü o artık sadece bir şehir yöneten başkan değil, inancın, emeğin, pes etmeyişin simgesi. Bugün dua ediyorsak sadece bir başkan için değil, bir evlat, bir dost, bir baba, bir temiz yürekli insan için ediyoruz. Çünkü o Manisa’nın çocuğu.
Çünkü biz biliyoruz, Manisa’nın çocuğu inatçıdır. Manisa’nın çocuğu pes etmez!!