17 yaş ve cinayet. İkisi bir araya nasıl gelebiliyor, anlamak imkansız. Üstelik bir de vahşet. Bir insanı öldürmek yetmiyor, bir insanı boğazını keserek öldürmek de yetmiyor, bir de başının ezilmesi gerekiyor. Çocuğum ne yaptı o masum adam sizin bunca
17 yaş ve cinayet. İkisi bir araya nasıl gelebiliyor, anlamak imkansız.
Üstelik bir de vahşet. Bir insanı öldürmek yetmiyor, bir insanı boğazını keserek öldürmek de yetmiyor, bir de başının ezilmesi gerekiyor.
Çocuğum ne yaptı o masum adam sizin bunca nefretinizi kazanmak için?
Hangi kin, hangi intikam duygusu bulaştırdı size böylesine vahşeti?
Tamam, hadi insanlık hali, anlık kızgınlık, öfke, cinnet, birikmiş kin, intikam, öç ve benzeri duygular, ya da korku, kendini savunma gibi bazı olaylar, bir insana, bir insanı öldürtür. Bunun da anlaşılır tarafı yoktur ama hadi zorlayalım kendimizi ve anlayalım.
Ama vahşeti, bir insanın bir insana yaptığı eziyeti, işkenceyi nasıl anlayalım be çocuklar? Öldürmekle yetinmemeyi nasıl anlayalım?
Üstelik sudan bile sayılmayacak bir sebeple.
17 yıla bunca nefreti nasıl sığdırdınız?
Çok mu hoyrat ellerde büyüdünüz? Çok mu canınızı acıttılar? Çok mu öfkelendirdiler sizi? Bilmiyorum, her ikiniz de tanımıyorum. Ama böyleyse bile, yaptığınız işin gerekçesi olamaz.
Hadi diyelim bu hal kalıtsal, şiddetinizle doğdunuz, elinizde değil, bu bir hastalık.
İkiniz de mi?
Diyelim ki böyle, nasıl oluyor da, her ikinizin de yakınları, bu durumu şimdiye dek fark etmiyor?
Sizi birazcık, birazcık anlayabilmek için inanın kendimi zorluyorum. Her ihtimali değerlendirmeye çalışıyorum. Ama bir türlü anlayamıyorum.
17 yaşla, cinayet, şiddet ve vahşeti bir türlü bir arada düşünemiyorum.
Şiddetin kendine dönük olanı var bir de, intihar diyoruz adına.
Yakınlarda yaşandı bu da, 4 genç, yaşları 17. Doğal ki ehliyetleri yok. Ama araçtalar, alkollüler, hava yağışlı, yol çalışması var ve bu koşullarda bu gençler, aşırı hız yapıyorlar. Söyler misiniz bu intihar değil de ne?
Gençlik çılgınlığı demeyin lütfen. Hepimiz genç ve çılgın olduk. Arabaları alıp, gizlice kaçtığımız da oldu. Ama, %100 ölüm garantisi olan bu kadar şartı bir araya hiç getirmedik.
Getirmeyi düşünmedik, istemedik. Orta kıvam bir maceraydı bizlerin ki, son hızla ölüme gitmek değil.
Şiddetin içe ve dışa dönük iki şekli. Cinayet ve İntihar. Her ikisi de tüyler ürpertiyor.
Ve hiç olmayacak bir yaşta yaşanıyor. Hani herkesin dönmek istediği, bir kez daha, bir kez daha yaşayabileceği bir yaş. Ne oluyor bu çocuklara? Özür dilerim, bu yaşta çocuk deyince kızılır, hemen düzeltiyorum. Ne oluyor bu gençlere?
Tek bir ihtimal kaldı, sözünü etmediğim. Tek başına bir sebep değil, sebeplerden biriyse bile, yuh olsun bize. Eğer her gün, medyada görüp duydukları haberler, izledikleri filmler, oynadıkları oyunlar, şiddeti, hayatın olağan bir hali olarak benimsettiyse bu gençlere veya gerçek yaşamı, bilgisayar oyunuyla karıştırıyorlarsa bazen, bu kadar sanal bir hayat sunuyorsak onlara, işte o zaman gerçekten yuh olsun, yazıklar olsun bize. Eğer buysa sebeplerden biri, hep birlikte, toplumca hiç yadırgamayalım gencecik insanlarla, cinayeti intiharı, şiddeti ve vahşeti bir arada. Yadırgamadıkça da uzaklaşalım insanlığımızdan. Sahiden istediğimiz bu mu? Düşünme vakti.