Yeni bir yıla girmeye saatler kala şöyle keyifli, neşeli, okunası bir şeyler yazmak istedim. Ne mümkün. Herhalde yaşla bağlantılı, yeni yıla girecek olmak birkaç yıldır heyecanlandırmıyor, aksine panikletiyor beni. ‘Eyvah 1 yıl daha yaşlandı
Yeni bir yıla girmeye saatler kala şöyle keyifli, neşeli, okunası bir şeyler yazmak istedim. Ne mümkün. Herhalde yaşla bağlantılı, yeni yıla girecek olmak birkaç yıldır heyecanlandırmıyor, aksine panikletiyor beni.
‘Eyvah 1 yıl daha yaşlandım. Yeryüzünde geçireceğim süre bir yıl daha azaldı.’Zaman zaman hepinizin yaşadığına inandığım bu duyguyu biraz irdelemek istiyorum aslında. Evrensel olduğu bir gerçek. yeryüzünde düşünme yeteneği olan bütün canlılarca paylaşıldığı doğru. Torbasını yüklenip giden, yaşlı eski yıl tasviri, eminim belli bir yaşın üzerinde olan birçok kişiyi hüzünlendiriyordur. Hala o tasvir kullanılmakta mı bilmiyorum gerçi, malum moda : Geri Sayım. ‘10, 9, 8, Hey harika, hızla ölüme gitmekteyiz ne güzel, kutlanmalı, evet kutlanmalı.’ Bakmayın böyle yazdığıma, ben de herkes gibi sıfıra geldiğimizde büyük bir coşkuyla sarılıyorum sevdiklerime ve hiç böyle şeyler düşünmüyorum o anda. Bu pek karamsar ve fakat gerçekçi fikri, konu üzerinde düşünmeye başladığım zaman ürettim. Sonra da yakıştıramadım kendime. Önemli olan bunu hissetmek değil çünkü. Hissetmemek marifet. Nasıl hissetmez insan yaşlandığını, miadının dolduğunu? Ya da nasıl kurtulur bu zaman baskısından? Galiba cevap, şu an kim olduğunu hatırlamadığım bir düşünürün söylediğinde. Yaşamın süresi değil, derinliğidir önemli olan. Uzun yaşamaya değil, derin yaşamaya bak. Üstelik süreyi değiştirmek elinde değil, ama yaşam şeklini, yaşam kaliteni, yaşamının rengini değiştirmek elinde. Değiştirelim öyleyse. Değiştirmemiz lazım yani. Söylemesi kolay, yapması zor diye mi düşünüyorsunuz? Belki. Ama belki her ikisi de aynı derecede kolaydır. Düğüm de çözüm de tercihlerimizde. Misal ben kısa bir süre önce sigara içmeyen beni seçtim. Üstelik dumanlı bir 25 yılın ardından. Hiç de zor olmadı. Seçtim çünkü. Öyle bir olasılığı var saydım ve seçtim. Sonra çocukluğumdan beri içimde kalan, yapmak isteyip bir türlü yapamadığım her ne varsa onlara yöneldim. Hepsini gerçekleştirmek mümkün değil tabii, ama birkaç tanesi bile bana çok iyi geldi. Çoğumuz, kendimizi farklı ideailze ediyor, ama o ideal kişiliği ve yaşamı yaşamıyoruz. Oysa ki yaşamak elimizde, değiştirmek ve seçmek elimizde. Ben bu akşam geriye doğru sayarken; içimden şunları söyleyeceğim. '10, 9, 8, Hey harika, hızla olmak istediğim bene, yaşamak istediğim hayata gidiyorum. Kutlanmalı evet kutlanmalı.’ 2011’de benim seçimlerimle şekillenmiş yeni bir hayatı yaşayacağım. Aman n’olur benim bu yazdıklarımı kişisel gelişim zımbırtıları içinde bir şeyler olarak değerlendirmeyin olur mu? Fark etmişsinizdir ki yazının başı Hanya, sonu Konya. Klavyenin götürdüğü yere gittim sadece ve galiba insanın kendini gazlamasının iyi bir örneğini verdim. Eh, fena da olmadı. Bu yıl da böyle geri sayalım bakalım ne olacak? Bana katılır mısınız? Ya da katılmayın. Çünkü ne demiştik, aslolan sizin seçimleriniz. 10, 9, 8, …… SEVGİYLE