Bütün bir seçim süreci boyunca bu köşeden dile getirdiğim vekilim kadın olsun temennisi 10’da 1 oranında da olsa gerçekleşti. Mutluyum. Sayın Sakine Öz, sizi kutluyorum, sizi seçenlere de teşekkür ediyorum. Tarihsel süreçte belki ilk değilsinizdir b

Bütün bir seçim süreci boyunca bu köşeden dile getirdiğim vekilim kadın olsun temennisi 10’da 1 oranında da olsa gerçekleşti.

Mutluyum.

Sayın Sakine Öz, sizi kutluyorum, sizi seçenlere de teşekkür ediyorum. Tarihsel süreçte belki ilk değilsinizdir bilmiyorum, ama şu anda Manisa’nın tek kadın milletvekilisiniz. Bu durumun omuzlarınızda hissettirdiği ağırlığı tahmin edebiliyor, size kolaylıklar diliyorum. Aynı zamanda yaşadığınız sevinç ve onuru da yürekten paylaşarak, çoğaltmaya çalışıyorum.

Ankara günleriniz eminim yoğun, yorucu, stresli ve zor geçecektir. Hiç de kolay olmayan bir 4 yıl bekliyor sizi. Bu 4 yıllık süreçte zorlandığınızı, bunaldığınızı hissettiğiniz her dönemeçte, bizleri hatırlayın. Memleketinizin insanlarını. Size ümit bağlamış, ‘beni en iyi bu kişi temsil eder, sorunlarımı en iyi bu kişi dile getirir, haklarımı en iyi bu kişi savunur’ diyerek, o çok kıymetli ‘EVET’ ini mensup olduğunuz partiye basmış olan 248.700 kişiyi. Bu kalabalık, güç versin size. Sırtınızı bu kalabalığa dayadığınız sürece yalnız değilsiniz. Ve hatta sırtınızı sadece bu kalabalığa yasladığınız sürece daha da güçlüsünüz.

Ve bir de ne olur erkekleşmeyin zaman içinde. Kadın görünümlü erkekleşmiş politikacılardan çok da büyük yarar geldiğine inanmıyorum bu ülkeye.

‘Kurtlar sofrasının alengirlerini ancak onlara benzeyerek alt edebilirim’ yanılgısına kaptırmayın kendinizi. Onların rekabet yöntemlerini öğrenin ama uygulamayın lütfen. Mücadelenizi etik değerler çerçevesinde sürdürün.

Öteden beri inanmışımdır, siyasette acemilik erdemdir. Acemiliği burada siyasi tecrübe yokluğu anlamında değil, ilk kez milletvekili olma anlamında kullanıyorum. Dolayısı ile;  ilk kez milletvekili seçilen diğer tüm Manisa vekilleri için de ortak dileğimdir ki bu: Fazla ustalaşmayın. Ya da ‘temiz kalarak da ustalaşılır’  bunu ispatlayın. Hırsı, insanlığının önüne geçmemiş kişilerin de başarılı olabileceğini gösterin bu ülkeye.

4 yıl hem uzun, hem kısa bir süre. Nasıl değerlendirildiğine bağlı.

Önemli olan tek şey; Bu 4 yılın sonunda her biriniz vicdanlarınızla baş başa kaldığınızda içiniz rahatsa sorun yok demektir. Hem sizin, hem bizim açımızdan. Farkında mısınız ne kadar bağlı uykularımız birbirine?

Ne olur şunu dedirtin bu 4 yıl süresince bize:
‘10 kişi var mecliste bizim için çalışıyor, haklarımızı koruyor, çıkarımızı düşünüyor.’
Bütün mesele bu. Bütün mesele, biz seçmenlerin buna inanması, inandırılması. Kandırılması değil ama, konunun sahiden böyle olması.

Geçmiş dönemlerin pek de iyi olmayan anıları şöyle bir seçmen kitlesi çıkardı ortaya.
‘Vekilim beni düşünmez, kendini düşünür, Benim çıkarımı değil, kendi çıkarını önemser, bana değil, liderine hesap verir. Bana dayanmaz, partisine dayanır.’

Bu fikri tersine çevirmek sahiden güç, ama bir o kadar da kolay. Kolay olmasının sebebi seçmen tersine inanmaya dünden hazır, hatta bu inanca aç. İyi niyetli ve sahici küçük çabalar bile yetecek ona. Ama kandırılması da olası değil. Çünkü çabanın sahicisi ile sahtesini ayırt edebilecek kadar tecrübe sahibi.

Önümüzdeki 4 yıllık süreçte bu kitleye, kendileri için orada olduğunuzu hissettirebilirseniz ne mutlu sizlere. Partiniz, siyasi fikriniz ne olursa olsun, yolunuz açık olsun.

24. Dönem TBMM’de, 10 Manisalı’ya yürekten başarılar diliyorum.