O anı unutmak mümkün değil...

Küçük bir elin uzattığı çiçek, bir babanın ardından dökülen gözyaşları kadar ağırdı.

Ferdi Zeyrek’in ardından düzenlenen cenaze töreninde öyle bir kare düştü ki objektiflerden yüreklere, içinde hem derin bir hüzün hem de sonsuz bir vefa barındırıyordu.

Özgür Özel’in, Zeyrek’in küçük kızının uzattığı çiçeği alıp mezara bırakması… İşte o an, bu şehrin hafızasına kazındı. Küçük bir çocuğun babasına son vedasıydı bu; bir liderin, bir dostun, bir yol arkadaşının emanetiyle verdiği söz gibiydi. O küçücük elden alınan çiçek, sadece bir mezara değil, yüreklerin tam ortasına bırakıldı sanki.

Ferdi Zeyrek’in ardından eğilen başlar, dolan gözler, kenetlenen eller vardı çevrede. Ama en çok da yürek burkan bir sessizlik... Ve o sessizliğin içinden yükselen en güçlü şey: vefaydı. Özel dün olduğu gibi bugün de dostunun yanındaydı. Sonsuzluğa uğurlarken de büyük bir sabır ve inançla Ferdi kardeşini omuzladı.

Zeyrek artık aramızda değil. Ancak arkasında bıraktığı izler, sevgiyle, tevazuyla, emekle, halkla örülmüş bir miras olarak kaldı. Manisa, bir başkanını değil; bir evladını, bir kardeşini, bir dostunu uğurladı aslında. Cumhuriyet Meydanı’ndan duyulan her alkış bir teşekkür ve iyi bir temenni edasıyla gökyüzünde yankılandı.

Geride koca bir hüzün ve akıllarda bir fotoğraf karesi kaldı.

Ve şimdi o fotoğrafa her bakan şunu hatırlayacak: Bir çocuğun saf sevgisiyle, bir liderin vefası yan yana. Toprağa düşen bir çiçek değil sadece, kalplere düşen bir anıydı o kare.

Bu şehir seni unutmayacak Ferdi Zeyrek.

Huzur içinde uyu…