Manisaspor, Mergen yönetimi ile ilkleri yaşamaya devam ediyor.
Ne kadar şaşırtıcı şeyler varsa, ne kadar anormallikler varsa bu yönetim sayesinde görüyoruz.
İki yıldır yapılan saçmalıkları bu sayfalarda defalarca dile getirdik.
Şakşakçılar tarafından
“Hain” ilan edildik.
Hedef gösterildik.
Ama hep doğruları yazdık, çizdik
Gerçekleri yazdık.
Gerektiğinde
eleştirilerimizi sertleştirdik.
Kalemimi almaları karşılığında
para aldığım iddia edildi,
Bir sürü iftiralar atıldı.
Manisaspor sorunlarla boğuşurken,
Kenti yönetenler işi siyasete çevirdi.
Futbolcular parasını alamadı.
Personel parasını alamadı.
Hiçbir menfaat beklemeden,
Sadece ve sadece
Manisaspor’un menfaatlerini savunarak yazdım.
Aradan neredeyse iki yıl geçti,
Manisaspor yapması gereken
kongresini yapamadı.
Manisaspor tarihi böylesini görmedi.
Cumartesi günü
kongrede yaşananları görünce,
Haklı bir gurur yaşadım.
Neyse….
Devam ediyorum.
Manisaspor tarihinin en önemli kongresine girmeden sergilenen rahat tavırlar, camiayla alay edilen hamleler, bitmek tükenmek bilmedi.
Burası nasıl bir ülke ki
Spor kulüplerinde
İsteyen istediği gibi at koşturabiliyor.
Bu nasıl dernekler yasası?
Başkan olan, kendisi istemediği sürece, yanlışlara ses çıkarmayan yönetici kadrosu olduğu sürece, kulüplerin önünün açılması imkansızlaşıyor.
Batağa sürükleniyor.
Yap akrabalarını kulübe üye,
Yap siyasi olarak Manisaspor’un M’sini bilmeyenleri kulübe üye,
Sonra krallar gibi otur koltuğunda.
Ohh ne güzel!
Yapılan yanlışlar, kulübün ekonomisinin yerle bir olması, denetleme kurulunun hiçe sayılması, hesaplar hakkında inanılması güç iddialar, paraların elden yönetilmesi, taraftarların haklı tepkileri hiç ama hiç önemli değil.
Öyle bir yasa var ki,
Her şey yöneticilerin istediği gibi dizayn edilmiş.
Kimsenin de el attığı yok.
Ondan sonra Türk futbolu neden bitik? diye günlerdir konuşup yazıyoruz.
Milyon liraların döndüğü kulüpler için Kulüpler Yasası ve Spor Mahkemeleri kurulması gerekir.
Kulübü kötü yönetenler için başkanlık ‘yandaşını yap kongreyi kazan’ mantığıyla bu kadar kolay olmamalı.
Neyse…
Yine devam ediyorum.
Kongrenin haziran ayının başında yapılması
Manisaspor için son derece önemliydi.
18 Haziran’a alınmasıyla insanlar gerildi.
Manisaspor zaman kaybetti.
Tabi buna imza attıktan sonra,
Kenti bölücü açıklamalar yaparsan,
Şampiyonluğa katkı sağlayan kilit oyuncuların serbest kalmalarını önleyemezsen,
Kongreyi kazanmadan,
Dalga geçer gibi,
Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ile RESMİ sözleşme imzalarsan,
Bir miktar peşinatla yabancı oyuncu Dimov ile RESMİ sözleşme imzalarsan,
Ayaklanmaya da sebep olursun.
Hatta,
Bununla yetinmeyip,
“506 üyemiz var” dedikten sonra kongreye saatler kala Gördes’ten Saruhanlı’dan oradan buradan Manisaspor’la hiç alakası olmayan insanları kulübe üye yaparsan,
Üye sayısını 626’ya çıkarırsan,
Daha önce içinde gerçekten Manisaspor’a hizmet etmiş Adil Aygül vs. gibi gönüllü insanların bulunduğu 400’e yakın üyeyi neden çıkardığının hesabını vermezsen,
Ayaklanmaya sebep olursun.
Hazirun listesinin ortadan kaybolması nasıl etik değilse,
Bu yönetimin bir gecede kadın kollarından üye yapması da etik değil.
Hayır anlamadığım şu,
Madem ki her yerde borç ödediğinizi iddia ediyorsunuz, madem ki Manisaspor’u iyi yönettiğinize inanıyorsunuz, madem ki Manisaspor sizin için bu kadar önemli, neden daha yarışılabilir bir seçim ortamı hazırlamıyorsunuz?
Manisasporluları üyelikten at, Manisaspor’un ucundan kenarından geçmemiş insanları üye yap.
Bu nasıl bir hizmet mantığı?
Siyasetten nefret ettiğimi beni takip edenler bilir.
Her iki tarafta Manisaspor üzerinden en ufak bir siyasi hesabı olan kim varsa yazıklar olsun.
Kongrede
Siyasiler çoktu.
Ama orada gerçek Manisasporlular da vardı.
Zaten benim için siyasi açıdan nemalanmak için orada bulunanların değil,
Manisaspor’un değişmesini isteyen önünün açılmasını isteyen gerçek Manisasporluların tepkisi çok önemliydi.
Zaten her maça gitmiş, bu kulübe menfaatsizce destek veren taraftarları ve yöneticileri, o grubun içerisinde görmeseydim, inanın bu yazıyı bu şekilde yazmazdım.
Manisaspor için yanıp tutuşanlar, birbirlerini pek de sevmedikleri bir tarafta buluştu.
Elbette Mergen’in bu anlamsız inadı yüzünden.
Muhalif gruptan birbirini sevmeyen çoktu ama aynı şekilde omuz omuza hareket etmeyi uygun görerek aslında çok net bir mesajı verdiler.
Bu tepkiyi gerçek Manisasporluların tepkisi olarak görüyorum.
Siyasetten uzak durmaya özen gösteren,
Gerçek Manisasporluların destekçisi,
Manisaspor eski başkanı Emre Hasgör’ün söyledikleri bence kongrenin ana temasıydı.
O konuştukça,
Manisaspor’a gönül verenlerin yüreği hopladı.
“Burada Manisaspor’la alakası olmayan insanları görünce yıkıldım. Kanımın son damlasına kadar bu yönetimin karşısında duracağım.”
Daha sonra birkaç taraftar da, “Kimleri üyelikten attığınızın farkında bile değilsiniz. Efsane başkan Tarık Almış’ın vakfındaki isimler bile atıldı. Başkanın kemiklerini sızlattınız” diye isyan etti.
Bu sözlerin altında ciddi bir isyan ciddi bir
başkaldırı var.
Böylesine bir başkaldırının olduğu bir yerde,
Kongre gerçekleşmez tabi.
Bana göre de sürpriz olmadı.
Mevcut yönetim de bu inat sürdüğü sürece,
Manisaspor dahaaa çooook
zarar görmeye devam eder.
Kongre haftaya da gerçekleşmeyebilir,
Hatta kayyumluk bile olabilir.
Böyle bir tehlike söz konusu.
Ama artık bu kenti yönetenlerin işi karakola götürmeden
gereğini yapması gerekiyor.
Giden valimiz etliye sütlüye bulaşmadı,
Manisaspor’a çok büyük zarar verdi.
Yeni valimizin,
Böylesine bir
memleket meselesine hemen ‘dur’ demesi gerekiyor.
Manisaspor’un ciddi bir zaman
kaybına neden olsa da bu ayaklanma
bize gelecek için yol gösterdi.
Artık herkes gerekli dersleri almalı.
Artık herkes Manisaspor için gereğini yapmalı.
Artık herkes Manisaspor için ortak noktada buluşmalı.
Artık herkes egolarından vazgeçmeli.
Artık herkes siyasi hesaplarını bir kenara bırakmalı.
Bu kongreyle,
camiada
bir kıvılcım yakıldı.
Manisasporluluk kıvılcımı yakıldı.
Demem o ki;
Bu kıvılcım büyük bir
yangına dönüşürse
çok daha vahim olaylar olabilir.