30 yıllık arkadaşım, dostum ile gittim Manisaspor kongresine…
Kendisi yeni üye, ben ise gözden düşen üye sıfatıyla yer alacaktık, malum genel kurulda…
Arkadaşımın içinde kötülük, fesatlık yoktur… Saftır, temizdir…
O yüzdendir ki, genel kurulda vereceği desteğin neye hizmet edeceğini hesap etmez…
Manisaspor aşkıyla yanıp tutuşan şahsa vereceğini hesap eder…
Onun bu hesabını da yol boyu etkilemedim doğrusu… Gir kongreye, bak ortama için elveriyorsa kaldır elini dedim…
Ama şöyle de uyardım… Aman dostum, kongre salonuna varmadan ayrılalım. Beni senle görmesinler… Var olan üyeliğin de sakata gelmesin dedim…
Neyse lafı uzatmayalım… Vardık genel kurulun yapılacağı tesislere… Nedendir bilinmez Tarık Almış Tesisleri dururken, Esnaf Kefalet Kooperatifinin tesisleri seçilmiş… Belki de daha bir sosyal tesis olduğu içindir… Yere de takılmayalım fazla… Bakalım kongre yerindeki manzaraya…
Sosyal Tesislerin sağında bir TOMA, solunda bir TOMA… Sanırsın ki terör örgütü sempatizanları yürüyüşe geçecek…
TOMA olur da Çevik Kuvvet olmaz mı? Onlar da yerini almışlar… Ellerinde gazları beklemedeler…
Salonun giriş kısmı barikatlarla çevrilmiş… Üye olmayanlar içeri dalmasın diye… Malum sonrasında hır gür çıkar korkusu sarmış besbelli…
Neden korkulur ki… Maşallah Ak, pak işi götüren bir şahsın şampiyonlukla  tamamladığı bir yılın kongresinde…
Barikatların arkasında ise malum şahıs tüm endamıyla boy göstermekte…  Şampiyon olmanın verdiği gurur ile başı dik, her zaman ki gibi kibirli bakışlarıyla ortamı süzmekte…
Belki de iki yıl öncesi aklına geliyor, çimlerin üzerinde yer alan ve şuanda üyelikten attığı insanlara bakınca… İki yıl önce ben sizi yendim… Geçmiş ola diyor…
Öyle bir süzüyor ki dışarıda kalanları… Beni kızdırmayın, 10 yıl daha bu kulübün başında  kalırım bakışı atıyor…
Sonrasında ise kongre saati geliyor… Malum çevik kuvvet görevini yerine getiriyor. Bir güzel gazlıyor gerçek Manisasporluları… Bende, bu sırada kongre salonuna giriyorum, Manisaspor sevdalılarını görmek için. Salona girdiğimde manzara şaşırtıcı. Bir çok masa boş… Dolu olanların büyük bir kısmında bacılarımız, ablalarımız yerini almış. Diğer bölümde ise az sayıda delege… Bu manzara karşısında insan sormak istiyor, ‘Hayırdır bacım, çöl sıcaklarında nereden geliyor bu Manisaspor sevgisi’ diye…
Sonrasında ise, içeride yaşanan küçük tatsızlığın sonunda kongre yeterli çoğunluk sağlanmadığı için bir hafta sonraya erteleniyor. Burada yönetici ve Avukat Mustafa Karakaş dostumu da kutlamak lazım… Gergin ortamın, en sakin, en mülayim adamıydı kendisi…
İçeriden tam çıkacakken, Hayrullah ağabeyimle (Solmaz) karşılaştık… Yaşadığı tatsız diyalog onu fazlasıyla sinirlendirmişti. Sinirini de tam atamamışken, beni karşısında gördü. Başladı içindekileri bana kusmaya…
Hayrullah ağabeyim, benim her zaman büyüğümdür. Saygıda kusur etmediğim ağabeyimdir. Kendi partisi tarafından zamanında ne tür ithamlarla, çamur at izi kalsın kampanyaları ile yıpratılmaya çalışıldığı zaman da bile, bulunduğum ortamlarda laf söyletmediğim ağabeyimdir…
Çok sinirliydi… Sinirini birinden çıkarması gerekiyordu… O da bize nasip oldu… Varsın olsun… O benim Hayrullah ağabeyim sonunda…
Ne mi geçti aramızda… O kadar önemli değil aslında… O sinirle söylenen sözlerin, ben de kifayeti olmaz… O söyledi, ben dinledim… Söylediklerine cevap vermek, bize yakışmazdı. Ama içimizde kalanlar da oldu haliyle… Ama saygıda kusur etmedim… Aklımdan geçenleri içime attım…
Yoksa şunları desem belki o sinirlerle daha da gerecektim ortamı…
Hayrullah ağabeyim… Güzel diyorsun, hoş diyorsun da…
Canım ağabeyim, yok mu çevrenizde bu kulübü şaibesiz yürütecek bir isim…
Ak bir Parti’nin, Pak bir ismi olmaz mı?
Bu şahıs için söylenenler ortada… Yazılanlar ortada…
Şampiyonluk maçında milletvekillerinizin yuhalanmasına zemin hazırlaması kayıtlarda…
Şehrin büyük bir çoğunluğu bu isime karşı…
Hal böyleyken bu isimde ısrar niye…
İnsan soruyor kendi kendine….
Acaba kimsenin göremediği, ne gibi bir cevher var bu kişide…
Bu soruya cevap da bulunmayınca merak da ediyor doğrusu ‘Acaba b.kunda boncuk mu var?’ diye!