Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, geçtiğimiz Cuma hutbesinde İslam’da miras hukukuna yer veren Diyanet İşleri Başkanlığı’na yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Arınç, yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu ifade ederek, Diyanet’in bu konuyu işlemesinin anayasal çerçevede görev kapsamına girdiğini belirtti.

Arınç, geçmişte TCK 163. madde kapsamında yaşanan yargı süreçlerine atıf yaparak, dine dair ifadelerin nasıl laiklik karşıtı gibi gösterildiğini hatırlattı. “Ben de bu maddeden yargılandım, mahkûm edildim, sonra beraat ettim” diyen Arınç, 1986’da Yargıtay’ın verdiği bir karara dikkat çekti.

Arınç,

“Kayseri’de bir vaizin hutbede İslam’da miras hukukunu anlatması nedeniyle mahkûmiyet kararı verilmiş, ancak Yargıtay, bu anlatımı vaizin görevi kapsamında değerlendirerek cezayı bozmuştu. Laikliğe aykırı olan, dini sistemi mevcut hukuk sistemi yerine dayatma çabasıdır; bilgiyi paylaşmak değil.” dedi.

Özgür Özel'in dokunulmazlık dosyası TBMM’de
Özgür Özel'in dokunulmazlık dosyası TBMM’de
İçeriği Görüntüle

“Diyanet’in Anlatımı Hukuki ve Meşrudur”

Arınç, bugün de benzer bir durumun yaşandığını belirterek Diyanet’in hutbede mirasla ilgili dini hükümleri anlatmasının “laikliğe aykırı” olmadığını vurguladı.

Eleştirilerin yersiz olduğunu ifade eden Arınç şöyle konuştu:

“Bugün Diyanet’in miras hukuku (Feraiz) konusunu anlatması, dinî görevleri çerçevesinde meşrudur. Bu anlatımın laikliğe aykırı olduğu yönündeki değerlendirmeler hukuki temelden yoksundur.”

“Eski Hukuk Hâlâ Uygulanabiliyor”

Arınç, Osmanlı dönemi hukukuna göre miras paylaşımının bugün bile mahkemelerce bazı şartlar altında dikkate alınabildiğine işaret etti:

“Eğer bir kişi 1926’dan önce vefat etmişse ve mirasçılar Feraiz hükümlerine göre paylaşım talep ederse, mahkemeler bunu dikkate alabiliyor. Gerekirse bilirkişi atayarak taksim yapılıyor.”

“Diyanet Hedef Alınmamalı”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu tür konuları ele almasının, dini ve toplumsal görevleri gereği olduğunu belirten Arınç, kurumun hedef alınmasının doğru olmadığını söyledi:

“Diyanet’in toplumu sosyal ve içtimai konularda aydınlatma görevini yerine getirdiğini düşünüyorum. Bu nedenle kendilerini tebrik ve takdir ediyorum.”

17 Ağustos Depremi’ni de Unutmadı

Arınç, açıklamasının sonunda 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenleri rahmetle andı.