Ülkemizde her dört yılda bir Milletvekili, beş yılda bir ise yerel yönetimler seçimleri yapılır.  (Tabi ki bu söylediğim 3 Kasım 2002 seçimlerinden öncesini kapsamıyor.) Seçimlerin, demokrasinin olmazsa olmazlarından birisi olduğunu ve kendi kendimizi yön

Ülkemizde her dört yılda bir Milletvekili, beş yılda bir ise yerel yönetimler seçimleri yapılır.  (Tabi ki bu söylediğim 3 Kasım 2002 seçimlerinden öncesini kapsamıyor.) Seçimlerin, demokrasinin olmazsa olmazlarından birisi olduğunu ve kendi kendimizi yönetme sistemine de demokrasi denildiğini bilmeyenimiz yoktur.

Halk, kendisini yönetecek temsilcilerini kendi oyu ile belirler ve kendi içinden seçtiği temsilciler vasıtasıyla da kendi kendisini yönetir. Oy verme işlemi bir vatandaşlık görevi olmasının yanında aynı zamanda da anayasal bir haktır.

Madde 67: “On sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı, seçme ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.” Oy verme zamanı geldiğinde yani seçimlerde bu anayasal hakkımızı kullanırken seçmen olarak Milletvekili adayına, belediye başkan adayına ve belediye meclis üyeliği için aday olan isimlere değil, projelerini, icraatlarını benimsediğimiz, ülkesine, milletine ve yaşadığı şehre hizmet edeceğine inandığımız siyasi partilere oy veririz. 30 Mart 2014 Mahalli İdareler seçimlerinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığını MHP’li Cengiz Ergün kazanırken, Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliğini ise sayı olarak AK Parti kazanmıştı.

Yani bu millet her ne kadar Büyük Şehre MHP’li Cengiz Ergün Başkanlık yapsın ama AK Parti’de milletin menfaatlerini gözeterek karar alma noktasında etkili olsun demişti. Bu konuda bir örnek vermek gerekirse; MASKİ Genel Kurulu’nda AK Partili Belediye Meclis üyelerinin suya % 60 indirim yapılması ile ilgili önergesi Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve MHP’li Meclis Üyelerinin ret, CHP’li Meclis Üyeleri’nin çekimser oylarına karşın, mecliste çoğunluğu bulunan AK Parti Grubu’nun oylarıyla kabul edilmişti.

Peki şimdi ne oldu?

AK Parti amblemi altında Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi seçilen Akhisar İlçesinde Feza Yavuz Kasap, bir süre sonra Şehzadeler İlçesinde Orkun Şıktaşlı ve geçtiğimiz günlerde ise Demirci İlçesinde Hüseyin Akkurt AK Parti Büyükşehir Meclis Üyeliğinden istifa etti. Bu her üç meclis üyesinin istifa edip bağımsız kalması ile birlikte Büyükşehir Meclisinde dengeler alt üst oldu.

Dengelerin alt üst olmasından ziyade milletin menfaatlerini gözetmek için millet tarafından çoğunluğu elinde bulunduran AK Parti bu istifalarla eli kolu bağlandı.

Bu ne anlama geliyor?

Bu, MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Büyükşehir Meclis gündemine gelen her maddeyi ve verilen her önergeyi MHP, CHP ve Bağımsız üyelerin oyu ile çok rahat bir şekilde meclisten geçireceği anlamına geliyor. Nitekim de öyle oldu; Bu ay yapılan meclis toplantısının ikinci oturumunda, Soma’da Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Bölgesel Isıtma Sistemi’nin abonelik, bağlantı ve güvence bedeline yüzde 80’lik zam yapılmasına AK Pati karşı çıkmasına rağmen MHP, CHP ve bağımsız meclis üyelerinin evet oyu ile madde meclisten geçti. Yukarıda da dile getirdiğim gibi oy kullanma bir vatandaşlık görevi bir hak ise eğer, meclis üyesinin istifa yoluyla bir başka partiye geçmesi ya da bağımsız kalması hak gaspı değilimdir? Hak gaspı ise eğer, gaspın Türk Ceza Kanununda müeyyidesi bellidir. O halde istifa eden üyelere de müeyyide uygulanması gerekir. Bunun yolu da Siyasi Partiler Kanunda yapılacak değişiklikle ancak mümkün olur. Hiç zaman kaybetmeksizin siyasi partiler kanununda yapılacak bir değişiklikle bir üye istifa etmesi halinde üyeliğinin düşeceği ve yerine aynı partiden yedeklerden bir üyenin geleceği yönünde bir madde eklenmeli diye düşünüyorum.
 Milletin iradesini hiçe sayarak istifa edenleri ve istifa etme ihtimali olanları listelere yazanlar bunların hangi kriterlerine inanarak ve güvenerek yazdılar?

İstifa edenler kadar listeleri hazırlayanlar da AK Partili seçmen karşısında sorumlu değil midir? Elbette sorumludur.  Madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak  %50 yakın oy almış ve tek başına iktidar olan bi partiden insanlar istifa ediyorsa Listeyi hazırlayanlar kadar mevcut yönetim de istifalardan sorumludur. Şayet mevcut yönetim iradesini ortaya koyarak otoriteyi sağlamış olsaydı bu istifalar gelmezdi diye düşünüyorum.

Demek ki bu insanları mutlu edecek politikalar üretilemedi yada bu insanlara değer verilmedi,gerek listeleri yapanlar gerekse mevcut yönetim AK Parti bir gönül, bir aşk, bir sevda, bir dava hareketi olduğunu bilmiyorlar mıydı?

Milletin bağrından çıkmış AK Parti’ye âşık olmayanlar, AK Parti’ye gönüllerinde yer vermeyenler, kalplerinde AK Parti sevgisini barındırmayanlar elbette ki AK Parti’nin bir dava hareketi olduğunu bilemezler.

Selam ve dua ile..