Biraz havadan, biraz sahadan Akhisarlılar için tarihi bir maçtı. Aslında bu tarihi ana Akhisar’da şahit olunsaydı daha iyi olurdu. Ama şartlar buna müsaade etmedi. Senelerdir televizyon ekranlarından takip edilen bir ligin içinde olmak Akhisarlılar için

Biraz havadan, biraz sahadan

Akhisarlılar için tarihi bir maçtı. Aslında bu tarihi ana Akhisar’da şahit olunsaydı daha iyi olurdu. Ama şartlar buna müsaade etmedi. Senelerdir televizyon ekranlarından takip edilen bir ligin içinde olmak Akhisarlılar için büyük bir gururdu. Belki de büyük bir hayaldi. O yüzden de sahası böyle bir lige hazır değildi. Bu yüzden de süper ligdeki ilk maçlarını Manisa’da oynamak zorundaydılar. Hatta bu seneyi de Manisa’da geçirmek zorundalar. Ve de seneye bu heyecanı yaşamak için bu zor şartlarda bu ligde kalmalılar. Bu ligin havasını mutlaka Akhisar’a yaşatmalılar. Çünkü elin stadı ile kendi stadının havası hiçbir zaman aynı olmaz. Akhisar’ın kadro yapısına baktığımızda kağıt üzerinde bu ligi kaldıracak bir takım imajı vermiyor. Ama futbolda kağıt üzerine baktığınız da her zaman yanılma şansınız oluyor. Çünkü ne yıldızlar topluluğu olan kadroların bu ligde tutunamadığını gördük senelerdir. Akhisar’ın transfer politikası bu lige uyar mı? Bu soru hep akıllarda olacak. Ama yıldız transferler beklentilerine karşılık, kadronun içinden yıldızlar çıkacağını görüyoruz. İlk isim de Güray… Geçen hafta attığı golle takımına üç puanı kazandıran futbolcu, Gençlerbirliği maçında da sahanın yıldızıydı. İlk iki hafta da Akhisarspor’un sivrilen oyuncusu oldu. Bir alt ligden gelen bir takımın ve fazla transfer yapmayan bir takım için bardağın dolu tarafını bakmamız lazım. Bir kere Gençlerbirliği maçında da oyun disiplininden kopmayan bir takım seyrettik. Hoş 77. Dakikada rakip 10 kişi kalınca bir ara bocalar gibi oldular ama çabuk toparladılar. Mücadele gücü yüksek bir Akhisar izledik. Kalesinde fazla pozisyon vermeyen, topa daha fazla sahip olmayı başaran bir takım izledik. Bardağın boş tarafına bakacak olursak, izlediğimiz kadarıyla da tek eksiklerinin gol bölgelerinde olduğunu gözlemledik. Bikoko ile bu maratonun tamamlanamayacağını gördük. Belki ligin henüz başı ama özellikle iç sahada bu forvet hattıyla Akhisarspor’un zorlanacağını gördük. Aslında iki takım içinde mazereti fazla olan bir maçtı. Bu sıcakta yüksek tempolu bir maçın oynanması beklenemezdi. Bir de üstüne Manisa sahasının kötü zeminini eklersek, bu şartlarda böyle bir mücadeleye sergileyen iki takımın oyuncularını da kutlamaktan başka bir şey elden gelmez. Maçta gol yoktu ama mücadele çoktu. Futbolcular maç sonunda biraz havadan, birazda sahadan etkilendik deseler diyecek lafım olmaz doğrusu. Havanın sıcaklığı tribünler dahil herkesi etkilerken bir kişiyi etkilemedi. O kişi de maçın hakemi Abdullah Yılmaz’dı. Gençliğinin verdiği enerjiden olsa gerek doksan dakika boyunca hiç sulu molası vermek aklına gelmedi!