Fıat Tofaşla drift pahalıya mal oldu! Fıat Tofaşla drift pahalıya mal oldu!

Bekir Şeyhanlı
ŞANLIURFA (İHA)

Bakan Bozdağ, AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Meclis üyeleri ile toplantıda bir araya geldi. Bakan Bozdağ, ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'milliyetçilik' üzerinden yüklendi. Bozdağ, "Seçime kadar milliyetçi söylemlerle milleti aldatmak, bambaşka bir noktaya vatandaşı çekmek olduğunu görüyoruz. Bunlar milleti tanımıyorlar. Emin olun bu millet, bu milletin her bir ferdi Sayın Kılıçdaroğlu'ndan da onun danışmanlarından da binlerce defa, daha akıllı, daha basiretli, daha ileri görüşlü. Onlar zannediyorlar ki biz lafı değiştiririz bizim görüşlerimiz değişmiş olacak ya da yalanları millet doğru yerine koyacak. Alemi kör, herkesi sersem yerine koymanın alemi yok. Büyük bir akıl tutulması yaşadıkları çok açık ortada. Ben şimdi soruyorum Şanlıurfa'nın saygın insanlarına, 14 Mayıs’tan sonra milliyetçi kesilen Kılıçdaroğlu size inandırıcı mı geliyor? Yoksa 'Demirtaş'ın serbest kalmasını istiyorsanız peşime takılın' diyen Kılıçdaroğlu mu size inandırıcı geliyor? Hangisi daha inandırıcı? Onun için de siyasetteki bu riyakarlığa, siyasetteki bu ikiyüzlülüğe, sandıkta vatandaşımızın cevap vereceğine ben yürekten inanıyorum. Açık, net bir tavrı vatandaşın ortaya koyacağına inanıyorum" dedi.

"Bir yandan mücahit, bir yandan Malkoçoğlu Kılıçdaroğlu"
"Bir yandan mücahit Kılıçdaroğlu, mücahitliğe epey bir yeni boyut kattı" diyen Bakan Bozdağ, "Kılıçdaroğlu mücahit olur mu? Ya sormak lazım aziz milletimize Kılıçdaroğlu mücahit kavramını taşımaya uygun mu, değil mi? Bir yandan Fatih Erbakan'dan daha Erbakancı bir Kılıçdaroğlu, bir yandan Sayın Bahçeli'den daha milliyetçi, başbuğ bir Kılıçdaroğlu ama yetmiyor anlaşılan bütün bunlar yetmedi şimdi Malkoçoğlu olmaya koyulmuş. Artık Malkoçoğlu Kılıçdaroğlu, nasıl yapacağını şaşırdı adamcağız. Ya bu kadar çark etmeye ne hacet var? Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. Milleti aldatmak için bin bir takla atmanın alemi yok. Bu millet doğruyu söyleyeni de, doğruyu konuşanı da, doğru yapanı da çok ama çok iyi biliyor. Onun için ben diyorum ki Allah'ın izniyle 28 Mayıs'ta aziz milletimizden, Diyarbakır’da da, Urfa'da da, Edirne'de de, Trabzon'da da, Yozgat'ta da aynı lafı söyleyen Erdoğan'ı seçecek. İle göre, muhataba göre laflarını değiştiren ve milleti aldatmaya çalışan Sayın Kılıçdaroğlu'na kırmızı kartı gösterecektir. Senden başkan olmaz. Bay bay Kemal diye gönderecektir. Olur mu? Milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerden başkan olmaz. Ben inanıyorum ki aziz milletimiz kendilerini aldatmaya dönük bu stratejilere 'beni aldatamazsın, ben görüyorum, ben duyuyorum ve her şeyin farkındayım' diyecek ve sandıkta Sayın Kılıçdaroğlu'na daha önce 14 Mayıs'ta yüzde 45 civarındaki oyun bir kısmını geri çekecektir. Ona da ben yürekten inanıyorum. 'Sen bu oya layık değilsin. Ben seni takdir ettim. Lafının eri bildim o yüzden takdir ettim ama değilmişsin.' Hani diyor ya söz diyor sana söz. Söz diyor daha şimdiden sözünü hemen aldı gitti. Şimdi sen kime söz verdin? HDP'ye verdin ne oldu o sözler? Belli ki PKK, FETÖ, terör örgütleri de sizden bir takım taahhütler aldığı anlaşılıyor. Veya onlar öyle algıladıkları anlaşılıyor. Ne derseniz deyin. Ne oldu şimdi? Ben HDP'ye, Yeşil Sol Parti'ye oy veren vatandaşlarımıza da sesleniyorum. Şimdi hemen rota kıran milliyetçi dalgaya kendini veren Kılıçdaroğlu, Allah muhafaza yarın imkan verse sizin dediklerinizi mi yapar? Daha sizin oyunuza ihtiyacı varken sizi sattı adam. Yarın oyunuzu aldıktan sonra dönüp size bakar mı? Onları da bu açıdan bir kez daha Yeşil Sol Parti'ye oy veren, HDP'ye oy veren vatandaşlarımızı bu açıdan bir kez daha düşünmeye davet ediyorum" şeklinde konuştu.
Bakan Bozdağ, açıklamasının devamında ise, "'Söz' diyor. Depremzedelere gittiler, fotoğraf çektirdiler, kamera kaydı aldılar. Ama arkasından ne dediler? Biz bedava ev vereceğiz. Şimdi depremzedelere yapmadıkları hakareti daha bunların oyuna ihtiyacı varken bırakmadılar. Senin hangi sözüne millet niye inansın? Sözünün eri olana insanlar lazım. Tayyip Bey'e depremzede ve deprem bölgesinde yaşayan kardeşlerimizin oy vermesinin altında yatan en önemli nedenlerin başında sözünün eri olması yatar. Verdiği sözü tutan lider olmak yatar. Daha önce deprem bölgelerinde vatandaşlarımızın dertlerine derman üretmiş olması yatar, 'yaparsa Tayyip yapar' diye bu inancı millete Sayın Cumhurbaşkanımız verdi. Ama şimdi siz daha önceki reyine muhtaçken millete verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz. Bu reyi aldıktan sonra millete verdiğiniz hangi sözü nasıl tutacaksınız? Bu millet size nasıl güvensin? Değerli kardeşlerim. Türkiye'nin iklimine göre duruşu, oturuşu, kalkışı, değişen liderlere değil, duruşu net olan liderlere ihtiyacı var. Birdenbire kalp, efendim sevgi işaretleri yaparken yumruklamaya dönen psikolojisi dengesi bozulanlara değil iradesi istikameti net olan, duruşu net olan Erdoğan gibi dirayetli bir lidere ihtiyaç var. Fikirleri illere göre, fikirleri, dengelere göre değişen değil, fikirlerini bütün dengelerin içinde söyleyen Erdoğan'la Türkiye daha güçlü olur. Dünyanın gözünün içine bakıp dünya beşten büyüktür deme cesaretini gösteren bir iradeye ihtiyaç var. Karşısındakileri görünce fikri değişenlerle Türkiye’nin alacağı bir yol yoktur" ifadelerini kullandı.

Editör: Ali Gözen