Bahar karı çarptı Koca kış, yağmuru, çamuru, fırtınayı gördük. Kimi zaman çatılar uçtu, kimi zaman evleri su bastı. Manisaspor, çetin kış şartlarında Antep deplasmanı hariç, hava koşullarına takılmadı. Çok şükür kışı atlatıldı derken, Tavşanlı’da Nevru

Bahar karı çarptı

Koca kış, yağmuru, çamuru, fırtınayı gördük. Kimi zaman çatılar uçtu, kimi zaman evleri su bastı. Manisaspor, çetin kış şartlarında Antep deplasmanı hariç, hava koşullarına takılmadı. Çok şükür kışı atlatıldı derken, Tavşanlı’da Nevruz günü kara yakalandı.

Nevruzun ilk günü. Bahara ‘Merhaba’ denilen günde. Tavşanlı’da karla kaplı bir zemin. Dondurucu bir soğuk. Şansın böylesi demek lazım. Manisa’da günlük güneşlik havadan, sıfır dereceye… Bahar mevsiminde karla kaplı zeminde oynamak Manisaspor’a denk geldi. Meteorolojiye göre iki gün sonra oynasan, günlük güneşlik hava olacak. Ama böyle denk geldi. Kaderde, bahara karla merhaba demek varmış.

Biliyorum çok havadan bahsettik. Sudan işlere de bulaşmadan maça gelmek lazım. Ama bu havanın da Manisaspor’un oyununu etkilediğini söylemek lazım.

Bazı maçlar vardır, hesapta olmayan şeylerle mücadele etmek zorunda kalırsın. Hoş, bu hava koşulları maç başlamadan önce belliydi. Ama kalan 9 maç için bir hesap yapıldığında böyle bir havada oynamak hiç de hesaplanmamıştı.

Top kontrolünün çok zor olduğu. Fiziki gücün ön plana çıktığı bir maçtı. Son haftaların form grafiği yükselen iki oyuncu Hasan Ali ve Cem Sultan formayı garantilerken, cezalı Benjamin’in yerinde sol ayaklı Bülent Cevahir oynadı.

Bana göre bu maçta, önemli olan kimin nerede nasıl oynadığı değildi.  Önemli olan, kimin ne kadar ayakta kaldığıydı. Bir de bu tip  maçlarda sonucun daha çok duran toplardan belli olduğunu bilmekti önemli olan. Ve de yersen çıkartamayacağın, atarsan da üstüne kolaylıkla yatacağın bir maçtı.

Golü atan Tavşanlı oldu. Hem de duran topta. Adam paylaşımındaki bir anlık hatanın sonucu buldular golü. Ve de maç sonuna kadar korumayı başardılar.

Golden sonra Manisaspor’un maçı dengeye getirme çabalarını izledik. Ama hava şartları çetin, rakip dirençli çıktı. Havadan şişirme toplar duvara çarpar gibi geri geldi. Sağdan, soldan bindirmeler zemine takıldı. Bir ara Kahe ile en büyük şans denk geldi. Onda da kaleci Metin geçit vermedi.

Maç için fazla yazılacak çizilecek bir şey yok. Zor şartlardaki mücadelede en azından kaybetmemek gerekirdi. Ama olmadı.

Manisaspor’un kalan haftalar için bir pas hakkı vardı. Onu da bu maçta kullanmak zorunda kaldı. Bundan sonra pas hakkını kullanma şansı yok. Bu yüzden de pes etmek yok. Yapılacak tek şey, bu yenilgiyi unutmak. Kaybedilen sadece bir maçın olduğunu, kazanılacak daha 8 maçın kaldığını düşünmek lazım.