Serbest piyasa, gelişmiş ekonomilerde tarım ürünlerinin üretimi, ürün deseni, birçok piyasa yapıcı kurum ve organizasyonla yönlendirilir. 
Sonra da birim ünitelerden başlanarak yukarı doğru ulusal düzeyde şekil bulur. 
Böylelikle ürünlerin doğal afetler dışında arz -talep dengesi kurulmuş olur.
Tarımda, en bilinen, King yasası, örümcek ağı, verimlilik paradoksu olarak isimlendirilen bir durum var.
Kısaca bir önceki yıl ürün fiyatı, bir sonraki yılın ekim alanı genişliğinde belirleyici rol oynar.
Ekim alanı genişse, rekolte yüksek olur, fiyat düşer. 
Bir sonraki yıl o ürün için az ekim- dikim yapılır. 
Ürün rekoltesi düşer, fiyatlar artar.
Sonraki yıl tam tersi olur.
Bu yüzden planlamaya ihtiyaç var.
Ama bu Otoriter devlet yönetimde, merkezi otoritenin emrediciliği ile yapılmaya çalışılır. 
Bugün yapılmaya çalışıldığı gibi.
Geçmişte, sosyalist bürokratik devletler bunun benzerlerini yaptılar. 
Sonuç hep felaket oldu.
Planlama merkezi otorite tarafından yapılıyormuş gibi yapılınca, planlamaya olan güven de zedelenir.
Buda işin diğer yanı.
Planlamanın sonuç vermesi için olmazsa olmazlar var.
1- Üreticiler yerel düzeyde örgütlü olmalı.
Paydaşlar, üreticiler, kooperatifler, sanayiciler, devlet kurumları eşgüdüm içinde hareket edecek şekilde örgütlenmeli. 
Üreticilerin bilgilendirilmesi, yönlendirilmesi, ikna edilmesiyle, sanayici-çiftçi sözleşmelerine kadar her şey eşgüdüm içinde sürdürülebilir olmalı. 
2-Yerel ürün borsaları, takas odaları bu yapıyı desteklemeli.
3-Vadeli işlemler borsaları bir sonraki ürün ekilişi ile ilgili fikir vermeli.
4-Stok kurumu (lisanslı depoculuk değil) kurulmalı. 
Ürünün çok olduğu yıllarda, ürünün bir kısmını piyasadan çekerek, fiyat istikrarı için çalışmalı. 
5- Üretici birliği (ürün bazında üretici kümeleri) kurulmalı. 
Benzer kurumlar olmadan, iyi bir veri tabanı kurulmadan, olası iklimsel riskleri ön görmeden, uluslararası ticari ilişkileri düzenleyen kurumları izlemeden, ticari hadler, tarife dışı engeller, vb değişkenleri analiz edecek yerel sistemler kurulmadan… Merkezi hükümet “Ben yaparım, ürün desenini de planlarım” derse ekonomik sıkıntılar kaçınılmaz olarak kapımızı çalar.
Tarımsal üretiminin yerel planlamasında,
Büyük Şehir belediyelerine büyük görevler düşüyor.