Denenmeye geldi… Eline geçen fırsatı attığı goller ve oynadığı etkileyici futbolla değerlendirdi… O artık içimizden biri oldu. Tam bir Manisalı oldu. Onu şehirde yürürken, bir esnaftan alışveriş yaparken görebilirsiniz. Kendisini iki yıllığına Manisasporlu yapan imzayı atarken, bu şehre, kendisine tam destek veren ailesine ve ona güvenenlere başarılı olacağının sözünü veriyor

ÖZEL RÖPORTAJ: MUSTAFA TATLI

Futbola aşkla tutulan her erkek çocuğunun bir destekçisi vardır. Genellikle ya baba, ya abi ya amca ya da dayıdır bunlar… Ancak Almanya’da futbola aşkla tutulan Manisaspor’un genç forveti Kudret’in en büyük destekçisi annesi Gülşen Kanoğlu olmuş. Anneler!.. Eli ayağı öpülesi güzel anneler!.. Onların hissiyatı farklıdır… 3 yaşındayken futbol topunun peşinde delicesine koşan Kudret’i futbolla buluşturmuş annesi… Vee sonra başlamış Kudret’in profesyonel futbolcu olma hikayesi!..

KARDEŞİ SAMET’E KIZIP SAHAYI TERK ETMİŞ

Kudret’in bir erkek kardeşi bir de ablası var… Bottrop maden bölgesinde yaşıyorlar. Küçük yaşlarda kardeşiyle futbol oynarken annesi her maçlarına gelirmiş. Ama şöyle bir sorun varmış. Kudret, kardeşiyle pek anlaşamazmış. 10 sene birlikte formasını giydiği mahalle takımında en çok kavga ettiği kardeşi olurmuş. Bazen resmi maçlarda onun yüzünden maçı yarıda bırakıp sahayı terk ettiği bile olmuş… Kudret röportaja başlarken, kardeşine o anlardaki kızgınlığını gülerek anlatıyor: “Dusseldorf’a yakın bir yerde alt yaş kategorilerinde maçlara çıkardık. Kardeşim yüzünden sinirlendiğim ağladığım maçlar oldu. Ona kızardım, sahayı terk ederdim, 5-10 dakika sonra döner golümü atardım. Samet şuan 19 yaşında. O da çok yetenekli ama disiplin sorunu var. Şuan fayans işi yapıyor.”

BARIŞSPOR’DA BAŞLAYAN YÜKSELİŞ

Kudret Kanoğlu, oynadıkça açılırken, giderek keşfedilmeye başlamış… 14 yaşındayken 16 yaş kategorisindeki maçlarda kendini göstermiş. Barışspor diye bir Türk takımına gittikten

sonra yükselişi başlamış. Orada yaşadığı şampiyonluğun ardından Oberhausen’in kendisini keşfettiğini söylüyor. Altyapıda 2 sene Bundesliga oynadıktan sonra oradan da A Takım’a yükseldiğinin altını çiziyor.

“BABAM’IN KAZASI PSİKOLOJİMİ ETKİLEDİ”

Annesi kadar olmasa da babası Alim Kanoğlu’nun da kendisine çok destekçi olduğunu belirtiyor Kudret Kanoğlu. Babasının emekli olduğunu ve hasta Beşiktaşlı olduğunu, Beşiktaş maçı için gittiği Türkiye’de trafik kazası geçirdiğini ifade ediyor. Kanoğlu bu kazadan babasının sağ çıkmasının mucize olduğunu ifade ederken şöyle konuşuyor: Babam 2000’li yılların başında 3-0’lık Beşiktaş-Barcelona maçını izledikten sonra Zonguldak’a köye gitmişti ve orada arkadaşlarıyla araba kazası geçirdi. Büyük bir kaza geçirdi. Yaşaması bir mucizeydi. Teker patladıktan sonra betona çarpmışlar. Babamın yanındaki amcaoğlu öldü. 5 kişilerdi. Babamın bu kaza sonrasında her yeri kırıktı. Almanya’ya geldi 1-2 senede toparlandı. O zaman küçüktüm ama bu psikolojimi etkiledi.”

“MENAJER OYUNUNA GELDİM”

Genç yetenek, Almanya’da menajerlik yapan birinin tuzağına düştüğünü söylüyor. Manisaspor’a yolu düşmeden önce Çanakkale Dardanelspor’a bir menajer tarafından götürüldüğünü anlatıyor. Kudret, “Hakan adında bir menajer vardı. U19 Takımında oynarken beni Türkiye’ye Çanakkale Dardanelspor’a götürmüştü. 4 gün kaldım. Gittim ama benimle daha sonra hiç ilgilenmedi. Almanya’daki işler için aradığımda telefonlarımı açmamaya başladı. Bende tekrar Almanya’ya döndüm” diye konuşuyor.

“TAHSİN ABİ VE MESUT ABİ’YE İLK ETAPTA GÜVENEMEDİM”

Menajer tuzağı sonrasında menajerlere güveninin kalmadığını anlatıyor genç yetenek… Kendisini Manisaspor’a getiren Tahsin Muharremoğlu ve Mesut Gürsoy’un keşfi altında da yine aynı sorunları yaşayacağını düşünmüş haklı olarak… O dönemi şöyle anlatıyor: “Tahsin Muharremoğlu ve Mesut Gürsoy, Oberhausen’deyken maçıma gelmişlerdi. Kendilerini tanımıyordum. Ben o maçta solbek oynamıştım. Soyunma odasına giderken Tahsin abi beni tutup çekti kenara. İlgilendi benimle. Bana ‘Türkiye’ye futbolcular götürüyorum’ dedi. İlk etapta inanmadım. Çünkü Almanya’da futbolculara tuzak kuran menajerler var. Tahsin abi ile Mesut abi başka bir oyuncuya bakmaya gelirken beni keşfediyorlar. İzlemeye geldikleri oyuncu maça gelmiyor. Mesut abi ‘dur bu çocukta iş var’ diyip maçta kalıyorlar. Tahsin abiye numaramı verdim ve iki gün sonra aradı. Benimle yakından ilgilendiler. Ailemle görüştüler. Babama da bir güven doğdu. Babam da kolay kolay kimseye güvenmez ama o an da güvendi.“

“ŞUBAT AYINDA A2 İDMANLARINA ÇIKTIM”

Kudret, tüm bu olanların ardında Manisaspor’a şubat ayında gelmiş. Manisa Belediyespor ile yapılan hazırlık maçında beğenilmiş. Ancak A Takım’la idmanlara çıkarılmamış. Daha sonra Almanya’ya dönüp kulübünde sezonu tamamladığını söylüyor.

“ALTYAPININ ZEMİNİNİ GÖRÜNCE ŞAŞIRMIŞTIM”

A2 Takımı’nın idman yaptığı sahayı görünce gözlerine inanamadığının altını çiziyor Kudret Kanoğlu. Almanya’da futbol altyapısına değer verildiğini anlatarak, “Almanya’da sahalar müthiş. Duşundan her şeyine kadar dikkat ederler. Buraya seçmeye geldim. A2’nin çalıştığı zeminin toprak olduğunu görünce çok şaşırdım. 21 yaşındaysan Almanlara göre çok gençsindir. Ama Türkiye’de yaşlı olarak görülüyor. Ama 21 yaşındaki oyuncuya banko forma vermek için daha genç diyorlar. Ben gencim. En büyük hayalim milli takım” diyor.

A TAKIM KADROSUNA NASIL GELDİ?

Bu sezon başında denenen 11 gurbetçiden biriydi Kudret Kanoğlu… Seçmede her şeyin onun lehine gittiğini söylüyor: “İlk 5 dakikada şüphelerim vardı. Bu kadar kısa zamanda kendimizi nasıl göstereceğiz diye… İki üç top gelmeye başlayınca özgüvenim geldi. Sağ ayağımı pek kullanmam ama ne hikmetse sağ ayakla gol attım. U21 hocası Çınar Şenoğlu geldi yanıma. Allah ondan razı olsun. ‘harbi futbolcusun, böyle devam et’ dedi. Ertesi gün de bir seçme oldu ve kendimi gönderdim. Yine golü ben attım. Her gece dua ettim. Çok şükür dualarım kabul oldu. “

“TAHİR HOCA BENİM İÇİN BÜYÜK ŞANS”

Kudret’e ‘Tahir Karapınar’ı nasıl tarif edersin?’ diye soruyoruz. “Tahir hoca çok gülmeyen bir hocadır. Ama arada sırada bir şakalar yapar, bütün takımı güldürür” diye cevaplıyor. Sonra da şöyle devam ediyor: “Çok iyi bir insan ve çok iyi bir hoca. Aynı zamanda çok iyi bir sol ayağı var. Bu yönden benim çok büyük bir avantajım var. Onun tecrübelerinden faydalanmaya çalışıyorum. Bir ortalar açıyor inanılmaz. Bir şutlar çekiyor oldukça etkili. Açıkçası çekiniyorum ‘hocam bana da gösterir misiniz? diye… Bu kampta çok maç yapacağız, kamptan sonra hocamın bu tecrübelerinden faydalanmak için ondan özel isteklerde bulunacağım.”

“ALLAH VERGİSİ BİR SOL AYAĞIM VAR”

Yorucu bir kamp geçirdiklerini ve daha da güçlenmeleri gerektiğini ifade ediyor genç oyuncu. “Fizik olarak daha da güçlenmem lazım. Genç olduğum için heyecan var. Daha doğru dürüst bir şey gösteremedim” diyor. ‘Peki hazırlık maçlarında duran topları neden sen kullanıyorsun? diye soruduğumuzda ise “Maçtan önce analiz yaptığımızda hocamız duran topları benim kullanmamı istiyor. Adrese teslim, etkili ortalar yaparım. Allah vergisi bir sol ayağım var. Savaşçıyım. Mücadeleciyim. Yenilmeyi hiç hazmedemem. Yenildikten sonra ve kötü oynadıktan sonra geceleri uyuyamam. Sol açıkta kendimi daha iyi hissediyorum. Ama solbekte de oynarım fark etmez. Hocam nerede forma verirse oynarım. ‘Kaleye geç’ derse kaleye de geçerim yeter ki oynatsın. Oynamayı çok istiyorum” şeklinde konuşuyor.

“YENİ HOLOSKO OLABİLİRİM”

Kudret’in tarzını, Manisaspor’un efsane forvetlerinden Filip Holosko’nun oyun stiline benzettiğimizi söyledik. Bu benzetmeye, “Evet katılıyorum. Benzer özelliklerimiz var. Onu da beğenerek izliyorum. Yeni Holosko olabilirim. Çok sevdiğim bir futbolcu. Bale’ye de çok benzetiyorlar. Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Almeida ve Quearesma’yı beğeniyorum. İbrahim Üzülmez’e de hayranım. İtalya’da oynamak isterim. İtalyan futbolunu daha çekici buluyorum.

Milan ve Juventus’ta oynayabilirim. Bana Almanya’da Kudi diyorlardı burada Kudo diyorlar” diye konuşuyor.

“KENAN ASLANOĞLU ÇOK ÖZEL BİR OYUNCU”

‘Şuanki kadroda hangi oyuncuları beğeniyorsun?’ diye sorduğumuzda Kudret Kanoğlu, “Subasic’i beğeniyorum. Ama Kenan Aslanoğlu’na hayranım. Müthiş teknik bir oyuncu. Kenan abi yürüyerek adam geçiyor. Çok özel bir oyuncu. Tayfun Cora ve Kaptan Mikic örnek alınacak futbolcular. İhsan abi de ilgilendi benimle. İlk başta yabancılık çeksem de uyum sağladım. İlk kamp sonrasında kaynaştık. Şimdi ortamımız süper. Manisaspor’un gol sorunu yaşayacağını sanmıyorum. Gökdeniz çok genç ve çalışkan. Beğeniyorum onu da. Oğuzhan Palaz çok genç ve geleceği olan bir oyuncu” diye yanıtlıyor.

“ALMANYA’DA YABANCIYIZ TÜRKİYE’DE YABANCIYIZ”

Gurbetin çok zor olduğunun altını çiziyor… Almanya’da yaşarken Türkiye’yi özlediğini, Türkiye’de yaşarken Almanya’yı özlediğini belirtiyor. “Almanya’da yabancıyız, Türkiye’de yabancıyız” diye devam ediyor. Kudret, Manisa’ya alışmaya çalıştığını da belirterek, “Manisa küçük ama güzel bir şehir. Her bir imkan var aslında. Bir denizi yok. Buraya alışmaya çalışıyorum. Daha alışamadığım için özgüvenim de tam değil. Zamanla alışacağım. Tesislerde kalıyorum. Boş zamanlarımı çok iyi geçirdiğimi söyleyemem. Dardanelspor’dan gelen benim gibi gurbetçi Hakan Barış gelince vakit geçirmeye başladık. Manisa’yı bol bol gezmeye başladım” ifadelerini kullanıyor.

“AMACIM MANİSASPOR’A KATKI SAĞLAMAK”

Manisaspor’un vizyonu olan bir kulüp olduğunu anlatan Kudret Kanoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Taraftarlarımızın ilgisi beni memnun ediyor. Sağolsunlar benimle ilgili hep olumlu mesajlar atıyorlar. Beni sevmeye başladılar. Forma isteyenler var. Memleketim Zonguldak’ın plakası olan 67 numaralı formayı giyeceğim. Almanya’da Süper Lig’i ve Manisaspor’u yakından takip ederdim. Vestel zamanında arda Caner Burak Yılmaz’ı biliyorum. Bunlar örnek bize. Vestel’in sponsorluğunu çektiği günü hatırlıyorum. Türkiye’de oynayacağımı hayal ediyordum ama Manisaspor olacağını tahmin etmezdim. Manisaspor’un başka bir vizyonu var. Buradan piyasa yapıp gidenler çok. Benim amacım burada Manisaspor’a katkı vermek. “

“BİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPMALIYIZ”

Son olarak Süper Solağa, Manisa halkının Manisaspor’a küskün olduğunu hatırlatıyoruz. Futbolculara düşen görevleri anlatmaya başladığımızda içindekilerini bir bir döküp anlamlı mesajlar veriyor genç oyuncu, “Herkes İzmir’e gidiyor. İzmir İzmir diye tutturuyor. Manisa’da da gezilecek yerler var. Manisaspor’da oynuyorsak burada yaşamayı halkla iç içe olmayı bir görev edinmeliyiz. Maçlardan sonra kötü oynayıp yenilsek bile çarşıda çıkar dolaşırım. Taraftarın bir sıkıntısı var ise konuşuruz. Çünkü onlar emek verip para harcayıp bizim için stada geliyorlar. Bizim bir maçta aldığımız parayı onlar bir ayda alamıyor. Cebindeki son parayı verenler var. Dolayısıyla onları da düşünmeliyiz. Onların da kızmaya ve

sitem etmeye hakları var diye düşünüyorum. İnşallah bizi bu sene çok desteklerler. Onlara çok ihtiyacımız var. Her zaman yanımızda olsunlar kötü oynasak bile bize küsmesinler.”

Editör: TE Bilişim