Bugünleri de mi görecektik…
Linyit’ten de 4 yedik.
Rakamla yazdım. Yazıyla da yazayım ki hafızalara kazınsın.
İstanbul’dan sonra bu hafta da
“Dört” yedik.
Bu kez Manisa’da.
Kaleyi bulan her top zımba gibi ağlarda.
Elimizde bir Volkan vardı ki o da iflasta.
Samsunspor BAY geçmiş kimin umrunda?
Play-Off’a tutunabilmek Hocaefendi’nin ellerinde.
Hatalarını anlata anlata dilimizde tüy bitti.
İlk yarıda yine inat ettiği 11’i sahaya süren bir hoca.
Sağda yokları oynayan Gürbüzerol’uyla,
Solda ezilen Perovic’’iyle,
“Benim yerim solbek değil” diye barım barım bağıran Bülent’iyle,
Belini tuta tuta oynayan Abdulkadir’iyle,
Ve kenarda tam 20 dakika ısıtılan İsmail Köse’siyle.
Rakibe vermişsin avansı.
Kayıp dolu bir 45 dakikası.
Sonra aklın başına geliyor.
Gökay-Gürbüzerol
İsmail-Hüsnü değişiklikleriyle 4-4-2’ye dönen bir Manisaspor.
O Manisaspor ki almış sazı eline.
Sağlı sollu gelmiş rakibin üzerine…
Tribün gazı alıyor, heyecan yapmaya başlıyor. Beğenmediğin İsmail, Apo’yu görüyor. Apo’da 90’ı.
Ama Ali Nail denen hocaefendi ise “bir dakika arkadaş” diyor.
Bir altyapı değeri ÖMÜRCAN’I çağırıyor yanına.
21 yaşındaki yeteneğine kurtarıcı rolünü veriyor.
Sonra o Ömürcan, girer girmez kırılmaya müsait defansı karıştırıyor.
Sonra rakip, korner kazanıyor ve şansı da yanında oluyor.
Köşe gönderinden stoperiyle kafayı çakıyor.
Causic, skoru tekrar dengeliyor.
Ali Nail’in kurtarıcısı Ömürcan, yine boş durmuyor.
Pire gibi dolanıyor ceza alanımızda.
Linyit “hadi şöyle bir çıkayım” diyor.
O çocuk, bu kez penaltı yayı civarından göstere göstere topu ampul gibi asıyor.
3-2’den sonra Emrah Dağ da uzaklardan jeneriklik bir golü yapıştırıyor.
Manisaspor taraftarı (5) beş diye bağırıyor.
Hocaefendi’ye kara sevdaya tutulan yönetime sallıyor.
Yönetim, “Hoca’ya aşkı” yüzünden taraftarın tepkisine maruz kalıyor.
“Yönetim istifa” sözleri ilk kez 19 Mayıs’ta yankılanıyor.
Tabi bizim hocaefendi neler yapıyor?
O sıralarda taraftarlarla kapışıyor.
İlk yarıda ve genel anlamda inat ettiği 11’i ve oyun kurgusu ile maçı kaybettiğinin farkına yeni varıyor.
Ali Nail’in bükemediği elini öpüyor.
Ömürcan’a ise hayranlıkla bakıyor. 55 dakikaya Galatasaray’a gönderdiği Oğuzhan Kayar’ı düşünüyor.
Genç oyuncunun bir maçı nasıl çevirebildiğine inanamıyor.
Çünkü bir genç oyuncunun dilinden, takıma olabilecek katkısından gram anladığı yok.
Teknik direktörlük kariyerinin belkide sonuna geliyor.
Çünkü bundan sonra Manisaspor kapıları ona kapanıyor.
Kapanmak zorunda.
Yönetim göndermezse bile istifa etmeli.
Lamı cimi yok. Bu güzelim ekibi de yüzüne gözüne bulaştırdı.
Ona inanan dostu Emre Hasgör’ü bir kez daha utandırdı.
Süper Lig’de takımı batırdı.
PTT’de de batırdı.
Bu kulüp ne hocalar gördü.
Ama bu kadar kredi verilenine de rastlamadı.
Buradaki kankileri olmazsa
Kimse buna takım falan vermez.
Dostları sağolsun. Para konuşmuyor ya
Bir ıslıkla Manisaspor’da nasıl olsa.
Bu Hasgör’ün seni bırakacağı yok.
Ondan umutlu değilim de
Yalvarırım bavulunu topla ve çık git bu kulüpten!
