Çok değil, bu yıl içerisinde çok can acıtan bir Play - Off finali oynamışsın… Ağır bir travma geçirmişsin, “batsın bu dünya” dediğin anda rakibin Süper Lig kutlaması yapmış… Sana inanan, sana güvenen insanlara mı üzülürsün, kaçan Süper Lig biletine mi? Yönetime ne demeli? Toplasan 3 bin kişi dışında kimse onlara güvenmedi. Sattıkları futbolcuların parasıyla ligin sonunu getirdiler. Caddede yürürken herkesin alay konusu oldular… 40 milyonluk borç yükü olan bir kulüp alınır mı? diye… Her kafadan “düşeceksiniz” sesleriyle kulüp yönetmek gerçekten zordur… Ama onlar hep inandı, içlerinde büyüttükleri hayalin enerjisini, tüm takıma yansıttılar. Parasızlardı, gerektiğinde ellerini ceplerine attılar. Tutamayacakları sözleri vermediler. Bir sevgi takımı oluşturdular. Aldıkları futbolcunun karakterine bakıp ona göre imza attırdılar. Çok para isteyene dertlerini de bir şekilde anlattılar. Bu kadar ağır hasarlı bir final sonrası hala ayakta kalabilmenin ve onlarca trilyonluk bütçesi olan takımlara yeniden kafa tutmanın izahını kim yapabilir bize? Tabii ki Emre Hasgör… Gerçekten büyük bir başkansın Emre Hasgör!.. Hata yapmıyor musun? Elbette yapıyorsun. Bazen sinirine hakim olamıyorsun, bu kulübe olan sevgin bazen ağır faturalar ödemene sebep oluyor; ama sen her şeyden önce gerçek Manisasporluların başkanısın. Bence Manisaspor tarihine de altın harflerle yazılmalısın . Ekranlarda ve gazete sayfalarında yoksun, belki senin adın pek telaffuz edilmiyor; ancak bu kulübün gizli kahramanı olduğunu kimse unutmasın. Ortalıkta “Başkan’ım” diye geçinenler, senin yerinde olsa o final sonrası istifayı basardı. Açıkçası yerinde olsam bu kadar ilgisizlik üstüne bir de eleştiri alan bir başkan olsam dayanamazdım. Eleştirilere gelemeyip kapıyı vurup bakardım kendi yoluna… Ama sen bunu yapmadın… Şevki kırılan yol arkadaşlarının sırtını sıvazladın. Sağlam temellerle yönetmeyi hayal ettiğin kulübünün başında dimdik durdun. Manisaspor’un borcu çok olabilir, Süper Lig dönemlerinde forma giyen yabancıların faturaları oluk oluk gelebilir. Bu nasıl bir gizemdir ki çok ama çok düzenli bir ödeme planıyla yürüyor bu işler? Hepsini geçtim, kulüp personelinin yüzü gülüyor artık. Bu parasızlıkta maaşların gününün aksatılmaması, bu yönetimin bence en büyük icraatıdır. (Süper Lig’deyken bile 3-4 ay maaş alamayan personelin yüz ifadesini görünce içim sızlıyordu) “Sezon başında küme düşmemeye oynar” denilen Manisaspor yine iddialılar arasında saf tuttu. Yine parasız yine pulsuz… Bu sefer bu gidişatın adını doğrudan Süper Lig koyalım. İlk 2 dururken ilk 6’ya tekme atalım. Bu kez devre arasında eksik mevkileri doldurmamazlık yapmayalım. İyi gidiyoruz; fakat taşıma suyuyla değirmen nasıl dönecek orası bu şehirde tam bir muamma. Canik Belediyesi’nin Samsunspor’a otopark gelirlerini bağışladığını açıklayıp ülke medyasında bağıra bağıra anons ettiği bir ligde; Süper Lig yarışının tam da içindeyiz ağalar!.. Hem de o Samsun’un tam 3 puan önünde. Bakın Volkan Yılan adlı bir Manisaspor sevdalısı ne diyor; “HAKSIZLIKLARLA DOLU BİR LİGDE HAKLI MÜCADELENİN ADIDIR MANİSASPOR!..”

Editör: TE Bilişim