Tanrıverdi, “Bu parti o kadar kendi içine kapanık spordan uzak bir parti ki neyini eleştireyim? Ana muhalefet CHP’nin adı yok. Toplumun bir kitlesi üzerinde kendini görüyorlar. Kuşlubahçe’de bir hamalla, Horozköy’de bir sıvacı ile muhatap olmak onları rahatsız ediyor. Bir amatör takımın sorunlarını dinlemek zor geliyor. Fazıl Say’ın resitaline gitmek, tiyatroya gitmek gibi kendini kültürlü, entelektüel gösterme havasındalar” diye konuştu

 

ÖZEL RÖPORTAJ 3. BÖLÜM: MUSTAFA TATLI

Röportajımızın ana amacı, Manisa gençliğine ve amatör spora hizmet etmektir!.. Bu amaçla son üç gündür devam eden bu röportajda çıkarılacak derslerin olduğuna yürekten inanıyoruz. Yeni Manisaspor Başkanı Tuncay Tanrıverdi, alışılagelmişin çok ama çok dışında bir grafik çizen bir başkan… Söylediklerine kesinlikle kulak asmak gerek… Çünkü her cümlesinde verdiği mesajlar, onun devlete hizmet ettiği memuriyet zamanlarındaki tecrübe ve birikiminin bir yansıması… İnanın bugüne dek yaptığım röportajlar arasında en keyif aldığım röportaj olmuştur. Çünkü dobra konuşmak, gerçekleri dile getirmek bu şehirde eşine az rastlanır bir durum… Tuncay Tanrıverdi de bu şehirde yaşayan gerçekleri söylemek isteyip de söyleyemeyenlerin sesi oldu. Röportajın ilk bölümünde Cengiz Ergün’den dolayı onun bağlı bulunduğu partisi MHP’yi eleştirmişti… İkinci bölümünde ise AK Parti’nin sporla ilgili icraatlarını eleştirmişti… Son günde ise CHP nasibini aldı. “Ana muhalefet partisi CHP, neden sizin bu haklı sesine ön ayak olmuyor?” Sorumuza verdiği cevap, oldukça çarpıcıydı: “CHP’nin adı zihnimizde yok!..” Röportajımızın bu soluksuz finalini, siz değerli okuyucularımızla baş başa bırakıyoruz.

1- AK Parti’yi eleştirdiniz, MHP’yi Cengiz Ergün’den dolayı eleştirdiniz, peki ana muhalefet partisi CHP, Manisa’nın sporuyla ilgili neden bir adım atmıyor? Özellikle spor konusunda çok sessiz ve tepkisizler…

TUNCAY TANRIVERDİ: CHP’nin amatör sporla ilgili sporla ilgili herhangi bir eylemi ve işlemi yok. CHP zihnimizde kalmamış. O yüzden tüm bu eleştirilerde es geçmişiz. Bu parti o kadar kendi içine kapanık spordan uzak bir parti ki neyini eleştireyim? Ana muhalefet CHP’nin adı yok. Hangi alanda ben CHP’den bahsedeyim. Ben onların kapısına gittim. Sporla ilgili birkaç hamle yaptırdım. Çıkan haberlerden haberleri bile yok. Ana muhalefet partileri her alanda siyaset de sporda halkın itiraz ettiği nokta öncülük ve önderlik yapar. Bunlarda öncülük önderlik yok. Ancak iktidar partisinin belirlediği gündemler hakkında laf olsun torba dolsun diye birkaç kelime konuşan bir parti.

2- En kritik dönemlerde sizlerin sesi olmaları gerekmez miydi?

TUNCAY TANRIVERDİ: Bizlerin bu mücadelesinde onlar bizi bulmalıydı. Çoğu beni tanır. Onlar bizleri kullanmalıydı. İyi bir muhalefet, iktidarın yanlışlarını engeller. İktidarın yıpranma payı vardır. Ev ev dolaşmaları lazım. Halka ulaşamıyorlar. Çiftçiye işçiye köylüye ulaşamıyorlar. CHP kendini entelektüel bir parti olarak değerlendiriyor. Toplumun bir kitlesi üzerinde kendini görüyorlar. Kuşlubahçe’de bir hamalla, Horozköy’de bir sıvacı ile muhatap olmak onları rahatsız ediyor. Bir amatör takımın sorunlarını dinlemek zor geliyor. Fazıl Say’ın resitaline gitmek, tiyatroya gitmek gibi kendini kültürlü entelektüel gösterme havasındalar.

3- “İktidarların yıpranma payı vardır” dediniz… CHP’nin belediye seçimlerinde bu kadar geride kalmasının etkisi de spor konusunda projeler üretmemesi… Bunu biraz daha açabilir misiniz?

TUNCAY TANRIVERDİ: İktidarlar yıpranır muhalefetler başa gelir. Türkiye’de 12 yıldır bir iktidar var. Bu halk gerizekalı değil. Onu tanımayanı o da tanımaz. Cengiz Ergün’ün belediye başkanı seçilmesinde sporun yüzde yüz etkisi var. Sosyal demokrat bir anlayışa sahibim. CHP bana hitap eden, beni bütünüyle kavrayan bir parti değil. Deve hikayesi gibi. Nerem doğru ki demiş ya aynen öyle. Kendi içine hizmet etmiş aynı anlayışa sahip kişilerden aday gösteremeyen bir parti var. Ankara’da MHP’li adayı aday gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde dindarı aday gösteriyor. AK Parti dini kullanarak oy alıyor, bende dini kullanayım düşüncesi... Din, siyasi partilerin elinde zarar gördü. Siyasete bu kadar alet edilmemeliydi. CHP’nin kürt konusunda plan projesi yok. Güneydoğu’da tabelası yok. CHP’nin yeniden dirilişe ihtiyacı var. Bu halk 70’li yıllarda bu partiye yüzde 45 oy verdi. Neden? Halkın içine girdiler. Siyasette aşırı zengin olan, sporda aşırı zengin olan, din adamı olup da aşırı zengin olan adamların altında hile ve hurda vardır. Sporda mafya tipinde olanlar, spor kulübü başkanlığını kullanarak Başbakan’la görüşüyor. İhaleleri var. Örneğin, Galatasaray’a başkan olursan işlerin yürür.

4- Her sezon öncesi ASKF ve TÜFAD’a pay aktarıyorsunuz. Transferlerde, katılım paylarında, hoca vizelerinde… Peki haklarınızı korumak için Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu neden bu kadar pasif ve yetersiz kalıyor?

TUNCAY TANRIVERDİ: ASKF niçin kendini zahmete soksun. Bir kulüp çıkıp Ertuğrul Dilek Tesisleri’nde neler oldu? diye bir soru sordu mu? Özel İdare müdür yardımcısı ve Özel İdarespor Başkanı Nurettin Aytekin TV’de ‘orayı biz yaptık’ dedi. Bunun sonrasında sahayı kullanma talebinde bulunuyoruz. ‘Müteahhit yaptı’ denip para isteniyor. Neye inanacağımızı bilemiyoruz. Manisa’nın bir delisi ben miyim? Her şeyde kendimi ortaya atıyorum. Kahve köşelerinde ASKF’yi eleştirenler, başkanın yanına giderek önünde eğiliyorlar. Kimse karnından konuşmayacak. İyi yaptıklarını övdüm, kötüleri eleştirdim. Pasif kalıyorlar. Kendi çapında o da akıllı. ‘Ben niye donkişotluk yapayım?’ diyor. Manisa’da zihniyet bozuk.

5- Peki neden muhalefet eden yok?

TUNCAY TANRIVERDİ: ASKF seçim yaptı. Öyle kulüp başkanları var ki gençliğe hizmet düşüncesi olsaydı, bu ASKF’ye itiraz ederdi. Düzenleri bozulmasın istiyorlar. Burada bir tiyatro oynanıyor. Ben ve Ulucamispor Başkanı Erhan Delikan dışında ASKF’yi eleştiren başka başkan yok. Muhalefet etmek için güç olmak lazım. Ben sahalar için eylem yapıyorum, kulüpler o eylemle sahayı ücretsiz kullanım hakkı elde ediyor. Sonra beni eleştiriyor. Ben öyle hoca tanıyorum ki ASKF’den çıkmıyor. ASKF’nin adını kullanarak güç gösterisi yapıyor. Bu Manisa’da bir ahmak ben miyim? Bu yüzden bıktım. Bir süre sessiz kaldım. Şimdi ben kiminle mücadele edeyim? Biz layık olduğumuz yönetimlerle yönetiliyoruz. Adam futbolu anlamaz ama bir amatör kulübün başında siyaset yapıyor. Müteahittirler ve iş almak için giriyorlar bu amatöre. Bu kulüp başkanlarının hepsi incelensin. Kim belediyeyle iş yapmış kimin partiyle ilişkileri nasıl? Benim bu anlattıklarıma muhalefet eden varsa canlı yayında onlarla tartışmaya hazırım. Valisinden belediye başkanına kulüp başkanlarına kadar. Güçleri yetmez. Haksızdırlar. Buzdolabında eti olmayan çocuğun ekmeği peşindeyim!..

6- Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nde bir türlü istikrar sağlanamadı. Buradaki gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

TUNCAY TANRIVERDİ: Böyle bir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olur mu? Kendi kentinde yüzlerce sporun içinden gelen, o müdürlüğe layık insanlar varken, çeşitli illerden müdür atarsan, atadığın müdür de bir ayın 28 günü Ankara’da İstanbul’da olursa amatörün hali bu olur. Müdürsüz yönetim var. Bunu kim atıyor? Düne kadar Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü ASKF başkanına memuru gibi davranıyordu. Cumhuriyet Meydanı’nda idman yapacaktım. 8 Eylül Havuzu’na atlayacaktım. Ben isyan ettim, bu sesimi duyan müdür, beni yemeğe davet etti. Bana elini uzattı. Bizim bütün tepkilerimiz Manisa sporuna hizmet içindi. En başta acil sorun, ben Manisa dışından gelen bir müdür istemiyorum. Manisa, kendi evlatlarından bir müdür getiremiyorsa yıkılsın. Yansın. Gelen adam Tuncay Tanrıverdi kimdir bilecek. Adam geliyor, beni tanımıyor ve bana çocuk muamelesi yapıyor.

7- Son olarak amatördeki sorunun düzelebilmesi adına mesajınız nedir?

TUNCAY TANRIVERDİ: Amatör sporu iyileştirme ve geliştirme komitesi kursunlar. Bu komitenin içinde ASKF’den kimse olmasın. Kulüplerden olsun. Bu komite belediye başkanları adına çalışacak. Belediye başkanı da gelecek o komiteye başkanlık yapacak, anlayacak sıkıntıyı… İsmail başkanla konuştuğun müddetçe amatör spor gelişmez. Ama bire bir bizlerle konuşursan daha etkili olur. İsmail başkan itiraz etmiyor. Maddi destek versene? demiyor. Birileri çıkıp antrenörler derneğinin faaliyetlerini incelemeli. Orda da düzen yok. Bir düzen kurulmuş itiraz eden yok. Tam bir diktatörlük düzeni. Facebook sayfama tehdit mesajları geldi. Akıllı ol diye. Bu çakallardan biri bana da zarar verebilir. Güçlü adamın köpeği de vardır. Bu düzene itiraz eden yok. Ben tam anlamıyla çekilmedim. Beynimdeki virüsleri temizliyorum. İnzivaya çekildim. Bir hamle daha yapacağım belkide spor sahalarının olduğu yerlerden bile geçmeyebilirim.

Editör: TE Bilişim