Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine sunulan yeni iddianame 230 sayfadan oluşurken, Manisa Barosu eski başkanı Zeynel Balkız savunma makamı olarak iddianameyi yetersiz bulduklarını söyledi. 
Manisa Barosu eski başkanı Zeynel Balkız, Soma iddianamesindeki eksikliklerin tamamlanarak Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine dün itibariyle sunulduğunu açıkladı. Manisa Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyen Balkız, “Soma maden kazası iddianamesi Ağır Ceza Mahkemesi Akhisar Başkanlığına verildi. İddianamenin eksiklikleri tamamlanarak dün itibariyle Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine verilmiştir. Hem önceki iddianame hem de yeni hazırlanan iddianame birlikte değerlendirildiğinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz nedenlerinin bu iddianamede karşılandığını görüyoruz. Bizim de görüşümüz bu hazırlanan iddianamenin kabul edileceği yönündedir” dedi.

YENİ İDDİANAME 230 SAYFA
İddianamenin kapsam itibariyle 100 sayfalık önceki iddianame yerine 230 sayfalık yeni iddianame haline geldiğini kaydeden Balkız, “İddianamenin kapsamının genişletilmiş olmasının asıl sebebi, önceki iade gerekçelerinde sayıldığı gibi her bir sanığın, şirketteki veya maden ocağındaki görevinin ayrı ayrı belirtilmesi ve bu görevler nedeniyle hangi sebeplerle suçlandıklarının iddianamede yer alması için olaylar, raporlar, daha teknik ve daha geniş anlamda irdelenmiş ve bunların iddianamede müzakeresi yapılmıştır” şeklinde konuşarak sayfa sayısının artmasını açıkladı.
Maden kazasından yaralı olarak kurtulan 161 maden işçisinin yaralılık dereceleri ve raporlarıyla ilgili kati raporların alındığını da kaydeden Balkız, “Bu kapsamda da iddianamede ceza bakımından bir değişikliğe gidilmiştir. Alınan raporlarda 120 yaralımızın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandıkları adli rapor ile sabittir. 42 yaralımız ise o telaşla o ün için raporları alınmadığı ve sonradan da alınan adli tıp raporlarında kaza anında hangi derecelerde yaralandıkları tespit edilememiştir. Savcılarımızın iddianamedeki mütealasında bu 42 maden işçisinin de diğer ağır yaralanan işçilerimiz gibi yaralanmış oldukları ve aynı statüye tabi oldukları değerlendirilerek toplam 162 madencimizin bu kazadan dolayı sağ kurtulmasına rağmen hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandıkları ve bu suçla ilgili cezalandırma istendiği açıkça ortadadır. Yeni iddianamenin bir farkı da budur” dedi.

EN ÖNEMLİ FARK
Balkız iddianamenin eski iddianameden en önemli farkını ise şöyle açıkladı:
“Önceki iddianamede suçlular 3 farklı kategoriye ayrılmışlardı. Olası kast nedeniyle önce müebbet hapis sonra 20 yıldan 25 yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyordu ama bu şirketin 8 üst düzey yöneticisinin her bir ölüm vakası için 301 kez aynı ceza ile cezalandırılması gerekiyordu. Bu iddianamede aynı ceza istemi korunmuş. 8 şirket yöneticisinin dışındaki 9 numaradan 45 numaraya kadar kalan şüphelilerin hepsi için bilinçli taksir suçundan cezalandırılmaları isteniyor. Yani bu iddianamede şüpheliler iki temel ayrıma tabi tutulmuşlardır sorumlulukları bakımından. 8 kişi müebbet hapis cezası yerine 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor. Geri kalan 37 kişi ise bilinçli taksir suçundan, çok sayıda kişinin ölümüne neden olmaktan dolayı 24 ay temel cezaya yani 2 ay temel cezaya üçte bir artırım getiren 32 aylık bir cezayla cezalandırılmaları isteniyor. Burada bir kısım şüpheliler için ceza artırılmış gibi görünüyor ama bizim bu iddianameye savunma olarak bakışımızı sorarsanız bu 8 kişinin dışındaki şüpheliler için istenilen ceza azdır. Bunlar bilinçli taksir suçundan suçlanmamalılar. Bunlar TCK’nın 83. maddesinin 3. fıkrasında adlandırılan ‘Tehlikeyi, eksikliği ve kusurlu davranışları bildikleri ve gördükleri halde bu davranışlarını sürdürerek ölüme sebep olma’ maddesi gereğince kasten öldürmenin ihmali davranışla gerçekleştirilmesi nedeniyle 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları istenmeliydi. Bu nedenle iddianamenin ilk 8 kişi dışındaki suçlamasını ve hazırlanmasını yetersiz bulduğumuzu ifade etmek isterim. Sanıkların ayrı ayrı sorumlulukları, kusur dereceleri ayrı ayrı bildirilmekle beraber biz savunma makamı olarak eksik buluyoruz.”
Balkız istenilen cezalarla ilgili şöyle konuştu:
“İlk 8 kişi 301 maden şehidimizin şehadetinden dolayı 301 kez ayrı ayrı cezalandırılmaları istenirken, bu 8 kişinin dışındaki kişiler sadece bir kez hata ve kusurlarıyla yani bilinçli taksirleriyle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak nedeniyle bir kez cezalandırılmaları isteniyor. Bunun adil bir yargılama olacağına inanmıyoruz. Bu istenilen ceza 3 yıllık erteleme cezasının sınırları içinde kaldığından bugün tutuklu bulunan 8 kişinin dışında hiçbirinin kamu vicdanını rahatlatacak bir şekilde cezalandırılmayacağını bile söyleyebiliriz. Bu bakımdan benim istediğim TCK’nın 83/3. maddesinin 3. fıkrasının mahkeme safhasında bu şüphelilerden ek savunma alınarak mahkeme yönüyle iddianamedeki ceza isteminin değiştirilmesi ve ağırlaştırılması hususunu mahkemenin takdirine sunuyoruz.”

İKİ BAKANLIĞA ÇAĞRI
Açıklamasının son kısmında yine iddianamede yer almayan kamu görevlileriyle ilgili konuşan Balkız, “İddianamenin eksik kalan kısmı burada kamu görevlisi sıfatındaki müfettişlerin iddianamede yer almadığı hususudur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına çok açık bir çağrıda bulunuyorum. 301 şehidin ve 162 yaralanın kim sebep olmuş ise suçluların, kabahatlilerin cezalandırılması için bunlarla ilgili derhal soruşturma izni verilmeli. Onlar da bu iddianameye dahil olarak kamuoyunun vicdanının rahatlatacak şekilde adil bir yargılama başlamalıdır.” dedi.
Balkız ayrıca Soma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeni iddianamenin dün itibariyle mahkemeye sunulduğunu ve mahkemenin 15 gün içinde iddianameyi inceleyerek karar vermesi gerektiğini ifade etti. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesini beklediklerini kaydeden Balkız bu kararın da 3-4 Mart gibi açıklanabileceğini söyledi. 

Editör: TE Bilişim