Yaklaşık 1 aydır Manisa ve çevresine taş kırma ünitesiyle hizmet vermeye başladıklarını kaydeden Manisa Şehir Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Serkan Saka, hastaların yatışı gerektirmeden son derece konforlu bir ortamda günübirlik, ağrısız, anestezi almadan böbrek ve idrar yollarındaki taşları taş kırma ünitesi sayesinde kırdığını açıkladı.  Saka, “Kamuda hizmet sunduğumuz alan genişletmekte ve hastalarında çevre illere gitmesinin de önüne geçilmiş olmaktadır. Böbrek taşı olan hastalarımız Manisa Şehir Hastanesine gelerek çözüm bulabilirler. 6 üroloji uzmanımız ve 2 taş kırma teknisyenimiz var” dedi.

Üroloji Uzmanı Dr. Volkan Tatlı, Manisa Şehir Hastanesi’nde kullanılan taş kırma cihazının 1980’lerden beri üroloji alanında kullanılan taş kırma cihaz olduğunu söyledi. Tatlı, hastaların böbreklerinde yer alan 2 cm ye kadar taşlarını, onun dışında kanala girmiş olan her türlü üriner taşının ve ameliyat olduktan sonra geride kalan rezüdü taşlarını ilk seçenek olarak bu cihazımızda başarılı bir şekilde anestezi olmadan, günübirlik, ayaktan kırabildiklerini belirtti. Bugüne kadar yüzde 80 civarında bir başarı oranı yakaladıklarını kaydeden Tatlı, “Türkiye’de taş görülme insidansı yüzde 15’lerde olduğunu düşünürsek taş hastalığının görülme sıklığı oldukça yüksek. Polikliniğimize gelen 5 hastadan biri neredeyse taş hastası. Bu cihazla beraber ilk tedavide yüzde 80’lere varan bir taş kırma tedavisi gerçekleştirmekteyiz. 3-4 seans bu  sistemi uyguladıktan sonra taşta herhangi bir değişiklik olmazsa o zaman acık cerrahi ya da endoskopik cerrahi gibi diğer taş tedavi yöntemlerini değerlendirebilmekteyiz” diye konuştu. 
Taşın görülme sıklığının kuzey ülkelerinde daha az olmakla beraber sıcak iklim kuşağında yer alan ülkelerde daha sık görüldüğüne dikkat çeken Tatlı, “Ülkemizin bulunduğu iklim kuşağı, artı beslenme alışkanlıklarını göz önünde bulundurduğumuzda taşın sık görüldüğü ülkeler arasında yer almakta. Sıcak ülkelerdeki gerek iklim koşulları, gerek sıcaklığın yüksek olması, aşır terleme sonucu sıvı kaybının fazla olması, insanların daha yoğun idrar üretmesine ve idrardaki kristallerin yoğunlaşıp taş oluşma yatkınlığına sebebiyet verdiği için taş daha sık görülmekte” dedi. 
Taşı kırılan kişilerde taşın yeniden oluşabildiğini kaydeden Tatlı, “Beslenme alışkanlıklarını düzenlesek de biz hastaların altta yatan genetik sebeplerde var. Ailesinde varsa tekrardan taş üretebilir.  O zaman bu prosedürler tekrar yapılır. Veya beslenme alışkanlıkları yeniden düzenlenir. Taşların boyutları mandalina boyutuna kadar olabilir. 4-5 cm olabilir. Biz bu cihazla en fazla 2 cm ye kadar olan taşları kırabiliyoruz. Daha büyük taşlar için cerrahi işlemler uygulanıyor.  Buradaki işlemler 35-45 dakika arası sürüyor” dedi. 

Taş kırma işleminden sonra hastaların günde en az 2 litre su tüketmesi gerektiğini söyleyen Tatlı, “Bol sıvı almalı, bol hareket etmelidir. Bunun yanında beslenme düzeni olarak da aşırı proteinli, aşırı karbonhidratlı gıdalardan uzak durmalıdır. Sigara, alkolden uzak durmalıdır” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim