Biz Türkler, 1912-13 yılından sonra Balkan Coğrafyasını terk ederken, Rumeli topraklarında geride bıraktığımız, unuttuğumuz o kadar çok kardeşlerimiz var ki; 300 yıl önce Karadağ'a gelip yerleşen Osmanlı'nın torunları, Manisalıları nasıl unuttuğumuzu sizlere anlatayım
Yüzyıllardır Karadağ Cumhuriyeti'nin "BAR" Şehrinde yaşayan ve Türkçe Dillerini unutmayan Türkler; Türkiye'nin son yıllarda bölgede ve dünyada artan etkisinden ilham alarak kimliklerine sahip çıktılar.
Karadağ'da Adriyatik sahilinde yaşayan 104 kişi, kendilerini nüfus sayımında Türk olarak yazdırdılar.
Balkanlar'da koskoca bir medeniyet inşaa eden ve Anadolu'dan getirilen nüfusuyla bölgeyi adeta ikinci vatan haline getiren Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları'nda yenilgiye uğramasının ardından bölgeden çekilmek zorunda kalmıştır. Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'dan çekilmesiyle birlikte bu topraklarda kalan Türk ve Müslüman nüfusu ise zor günler bekliyordu.
Bölgede yaşayan Türkler'in yanı sıra çok sayıda Boşnak, Arnavut ve Pomaklar Rumeli'deki topraklarını terk ederek Anadolu'ya göç ettiler. Göç edebilme şansını bulamayanlar, bulundukları bölgelerde azınlık durumuna düşerek zor günler yaşayan Türkler ise; Bir gün Anadolu'dan kardeşlerinin yine yanlarına gelecekleri umuduyla bu günlere dek yaşadılar.  Rumeli diyarında bu umudu koruyan Türklerin yaşadıkları kentlerden biri de Karadağ'ın "BAR" kenti...
Osmanlının 1395 yılında fethettiği ve 1878 yılında Berlin Kongresi'yle o dönemdeki Karadağ Krallığı'na bırakmak zorunda kaldığı "BAR" , bugün bile birçok özelliği ile Anadolu'dan herhangi bir kent görünümünü muhafaza etmektedir. 
Yıkılmış camilerin, tarihi evlerin içinde bulunduğu "Kale"nin  yanı sıra "Stari Grad / Eski Şehir" bölgesinin bulunduğu yerde saat kulesi, camiler,  türbe ve tekkeyi bünyesinde barındırdığı Türk , Arnavut  ve Boşnak Müslüman nüfusu ile Osmanlı'nın Ruhu "BAR" da yaşatılıyor.
Makedonya, Kosova, Bulgaristan ve Batı Trakya'nın aksine Karadağ'da Adriyatik sahillerinde bir süre öncesine kadar "Türkçe" konuşan Türklerin yaşadığından eminim ki pek çok kişinin haberi bile yoktu.
"BAR" şehrinde; Karagözoviç , Gülömeroviç , Şahinoviç , Mustafiç , Ömerbaşiç soyadlarında 18 Manisalı Türk ailesi tespit edilmiştir. 
Bu ailelerin sadece yaşlıları Türkçe konuşabilmektedirler. Yeni neslin de Türkçe dilini öğrenmesi için "BAR" kentinde T.İ.K.A.'nın desteğiyle Türkçe Dil Kursları açılmış ve 25 kişilik bu kursa 100 kişi katılmıştır. Yaşlı insanlar torunlarının ellerinden tutarak Türkçe dil kurslarına getirmektedirler. 
Karagözoviç Ailesi, yaklaşık 300 yıl önce atalarının Manisa'dan kalkıp bu topraklara gelerek yerleştiklerini söylüyor gururla. 
Karadağ'ın "BAR" şehrinde yaşayan Manisalı hemşerilerim...
Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olduğunu, o ülkenin bir parçası olarak Adriyatik'te, Karadağ'da yaşayarak bu toprakların nöbetini tutan Manisalı kardeşlerimiz...
Biz Manisalılar olarak sizleri yüzyıllardır hiç arayıp sormadık. Bizler, sizleri unuttuk! Adriyatik sahillerinde yaşadığınızı; ben, İlber Şiyak bile, tesadüfen öğrendim.
Eski Manisa valimiz Halil İbrahim Daşöz'ün Karadağ Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi'nin ricasını bana iletmesi üzerine "BAR" şehrine giderek araştırıp  "Saruhan'dan Rumeli'ye Gönül Köprüleri" adlı kitabımın 311-312-313-314. sahifelerinde yazdım. Bir kopyasını da Karadağ Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği'ne ilettim. 
Adriyatik sahillerinde bıraktığımız Manisalı kardeşlerimiz bizleri affedin...
Değerli okurlarım, 
Saygıdeğer hemşerilerim...
Bu ve benzer konuları detaylarıyla 7 Aralık Perşembe günü saat 14.00'te Manisa/Şehzadeler Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığının Bedesten Nikah Salonu'nda düzenlediği,'' Tarihçi -Yazar İlber Şiyak ile Rumeli'de Evlad-ı Fatihan ve Göç Gerçeği" konulu söyleşi etkinliğinde dinleyebilirsiniz. 
Katılımınız bana onur verecektir.
Selam ve Saygılarımla...