Başkan Demran, “Nikel madeni kazanları Gördes ilçesine gönderilmek üzere yola çıkarıldığında biz bunlara ‘Cehennem kazanları’ diye nitelendirmiştik. Gelinen nokta da bunun böyle olduğu gözler önüne serilmiştir. Düşünün bu kadar tehlikeli maddeyi içeren Sülfirik asit tankerleri bu yıl içerisindeki 6 aylık süreçte tam üç kez kaza yaptı ve asitler bulundukları yer başta olmak üzere 20 kilometrelik alana asit yağmurları olarak tarım alanların ve insanların üzerlerine yağdı. Sülfirik asitler özellikle canlılar üzerinde hastalığa yol açmakta. Tarım ve bitkilere geldiğimizde ise direk olarak etkilemekte ve bunun yaralarını ise 50 yıl 100 yıl saramayız. Nikel madenini oluşturan bu kazanlar geldiğinde Gördes Belediye Başkanı bize neden engel oluyorsunuz bakın Gördesliler iş ve aş sahibi oldular demişti. Oysaki yaptığımız araştırmada ise madende sadece 250 kişinin çalıştığı bunların çoğunun da beyaz yakalı ve teknik elaman olduğu çok küçük bir sayısı iş ve aş kapsıyor. Bu Sülfirik asit kazanları tam biri bomba niteliğindedir. Ya bu devrilen tankerler gece yarısı devrilmiş olsa idi o zaman tablo görünmediği için vahim olacaktı. Allahtan gündüz devrildi ki saklayacak süreç bulunmadı. Ülkemizdeki Nikel Madeni ve benzeri madenlerin Uluslararası destekçileri bulunuyor. Ülkemizdeki önemli ve toplumda kabul görmüş şirketleri kullanarak tarımımızı ve insanlarımız yok ediliyor olması affedilir bir durum değildir. Yeşil Dolar’ın gücü Türkiye’nin tüm yeşilliklerini zehirliyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bundan sonraki maden ruhsatlarında ÇED raporları verilirken iyiden iyiye düşünülmeli kapalı sistem ve çevreye zarar vermeyecek dediler. Durum tüm çıplaklığı ile ortada. Bu olumsuz olay iyi bir ders olmalı” dedi.

 

Editör: TE Bilişim