Seçimlere 2 aydan az bir süre kala Ak Parti adaylarını ilan etti ve yarışın rengi birazcık da olsa netleşmeye başladı. Çünkü rakipler belli olmadan şu kazanır, bu kazanır diyebilmek pek mümkün olmuyor.

Bu kez İlginç olan şey, problemli ilçenin tüm partiler açısından Şehzadeler olması.

Osmanlı döneminde, şehzadeler için adeta bir okul olan ilçe, yani Manisa'nın gerçek merkezi, bu seçimlerde tam anlamıyla siyasi kavgaya siyasi tartışmalara sahne oluyor.

Bu sadece Ak Parti'nin adayının belirlenmesi ile ortaya çıkmış bir kavga değil. Şehzadeler'deki sorunlu süreç İyi Partili Ahmet Karadağ'ın aday gösterildiği andan itibaren başladı. İyi Parti bu konuyu haftalarca tartıştı. Sonra beklendiği gibi ortam sakinleşti ve Ahmet Karadağ iyi bir seçim çalışmasıyla kendisinin ve partisinin oy yüzdesini yukarıya bir ivme ile değiştiriyor.

Derken sıra CHP'ye geldi...

CHP'de Gülşah Durbay aday gösterildiğinde açıkçası ben bir şaşkınlık yaşadım. Sonra aynı şaşkınlığın parti içinde de yaşandığını gördüm.

Çünkü siyasi arenada ve Manisa eşrafı açısından çok tanınmış bir isim değildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel adayı belirlerken mutlaka sağlam verilerle hareket etmiştir diye düşündüm. Vardır bir bildiği diye tahmin ettim.

Ancak şu ana kadar Gülşah Hanım'ın bizi veya kamuoyunu hayran bırakacak, vay be dedirtecek bir projesine veya açıklamasına denk gelmedim.

Herhalde önümüzdeki günlerde gaza basar diye düşünüyorum ki buna acilen ihtiyacı var.

Çünkü sadece CHP'nin oyları Şehzadeler Belediye Başkanı olmasına yetmez.  

Ve Ak Parti dün adayını ilan etti. Manisa'da SGK İl Müdürlüğü yapmış, daha sonra İzmir SGK İl Müdürlüğü görevine atanmış olan Yavuz Kurt, Şehzadeler Belediye Başkan Adayı oldu.

Şehzadeler ilçesinde neredeyse 2 aydır sahada olan Ahmet Tonguç ve İbrahim Onaylı gibi isimlerin aday olamaması ister istemez parti içinde homurdanmalara hatta tepkilere yol açtı.

Yani anlayacağınız Şehzadeler ilçesi tam bir Şehzade kavgasına sahne oluyor.

Bana göre bütün partilerde problem var. Ancak bu hoşnutsuzluk neredeyse tüm yerel seçimlerde karşılaşılan bir durum.

Ve gelelim asıl çok bilinmeyenli denkleme...

AK Parti ile MHP'nin ortak adayı Yavuz Kurt.

CHP'nin adayı Gülşah Durbay.

İyi Parti'nin adayı Ahmet Karadağ.

Bir de Yeniden Refah Partisi'nin adayı var. Ve DEM Parti seçmeni ne yapacak?

İnanılmaz bir yarış bizi bekliyor. Sonuçları bakımından çok karmaşık bir seçime dönüşebilir bu iş. Şehzadeler'deki oylar üçe bölünecek, bu kesin. Meclis aritmetiği de aynı şekilde. Matematiksel olarak bakalım… Son genel ve yerel seçimler dikkate alındığında, AK Parti ile MHP'nin oylarının toplamı seçimleri kazanmasına yetiyor normal şartlarda.

Ancak öyle bir seçime giriyoruz ki şartlar hiç normal değil. Ahmet Karadağ aylardır sahada ve ne kadar oy alacağını kestirmek çok güç. CHP'nin adayı Gülşah Durbay'ın partisinin oylarını Özgür Özel'in de rüzgarıyla ne kadar yukarıyı taşıyacağı hakikaten soru işareti.

Ve daha dün adaylığı kesinleşen Yavuz Kurt'un siyasi çalışmalara başladıktan sonra nasıl bir performans sergileyeceği, nasıl bir siyasetçi profili çizeceği, partide ve kamuoyunda ne kadar kabul göreceği merak konusu.

Yeniden Refah Partisi'nin ne kadar oy alacağı Dem Parti seçmeninin nasıl bir tavır sergileyeceği tam bir muamma.

Bugün birkaç dostum aradı. Ben de bazı dostlarımı aradım. İnanın kimse net bir şekilde şu kazanır veya bu kaybeder diyemiyor.

Emin olduğum tek şey; oylar bu kez ittifak da olmadığı için iki blok halinde değil de üç blok halinde bölüşülecek.

Bir başka tahminim, Ahmet Karadağ hem CHP'den hem Cumhur İttifakı partilerinden oy alacak. Partisinin son genel seçimde aldığı oyun üstünde bir oy alacağını düşünüyorum. Bu Ahmet Karadağ'ın kazanmasına yeter mi, bilmiyorum.

CHP'li Gülşah Durbay, sadece Özgür Özel'li dev afişleriyle partisinin oyunu artıramaz. Mutlaka çok çarpıcı projeler açıklamalı, futbol tabiriyle atağa geçmeli. Kendisinden söz ettirmeli. Ve özellikle kadın aday profilini avantaja dönüştürebilir.

Ve zamanı daralıyor...

Yavuz Kurt bürokrasiden tanıdığımız bir isim. Onun da zamanı çok dar. Hızlandırılmış bir seçim çalışması yapması şart.

Ama atması gereken asıl adım şu; Ahmet Tonguç, İbrahim Onaylı ve Berk Mersinli gibi isimlerin ve o onların çevresindeki insanların gönlünü kazanması lazım. Bunu nasıl yapar bilmiyorum ama bunu yapmazsa bence sıkıntı yaşar.

Çünkü bunlar partiye hizmet etmiş, öyle veya böyle aylarca çalışmış, koşturmuş kişiler.

Yavuz Kurt, AK Parti'deki küskünlükleri ortadan kaldırmaya mecbur. MHP'li seçmenin oylarını alabilecek hamlelere de ihtiyacı var. Yavuz Kurt, Cumhur İttifakı'nın genel seçimde aldığı oyların yüzde 80'ini bile alsa seçimleri kazanıyor. Çünkü karşı tarafta ittifak yok ve oylar bölünüyor.

Ama bunu yapabilmek çok kolay değil mevcut atmosferde.

Tüm partiler açısından hem problemli hem de sonucu şimdiden kestirmenin imkansız olduğu bir seçime doğru ilerliyoruz.

Şimdilik, şuan kazanmakla kaybetmek kafa kafaya gibi. Sürpriz olmaz hiç bir sonuç... Önümüzdeki 60 günde adaylar ne ekerse 1 nisan sabahı onu biçecek.