Vali Erdoğan Bektaş son günlerde Türkiye’nin gündeminde. Konu malum operasyon ve sonrasında yapılan yazılı açıklama. Belki Valilik’ten yapılan yazılı açıklama yine Valiliğin deyimiyle maksadını aşmış olabilir. Ancak bunu bir fırsata çevrildiği de aşikar.

Vali Erdoğan Bektaş son günlerde Türkiye’nin gündeminde. Konu malum operasyon ve sonrasında yapılan yazılı açıklama. Belki Valilik’ten yapılan yazılı açıklama yine Valiliğin deyimiyle maksadını aşmış olabilir. Ancak bunu bir fırsata çevrildiği de aşikar. Valiler üzerinden devletin yıpratılmasını doğru bulmuyorum. Valiler hedef tahtasına oturtulmamalı. Hele yorumlar saygı sınırlarını aşıp hakarete varıyorsa buna birilerinin dur demesi gerekir. Devletin valisini sosyal medyada veya farklı platformlarda yıpratmak yanlış. Bu konuda hükümetin de biraz sağlam durması şart. Öyle her isteyene hemen kelle verilmez! Hata varsa cezası da bellidir. Her hatanın cezası kelle değildir! Umarım dediklerim doğru anlaşılmıştır. Burada devletin genel yapısının korunması gerektiği inancındayım.

Gelelim asıl konumuza…

Benim ilgim aslında bu tarz açıklamalar, krizlerden ziyade yapılan icraatlarda. Bu bakımdan Sayın Valimizle yapılan son röportajı zevkle okudum. Manisa Olay Gazetesi’nden Eren Ekinci’nin özel çalışması. Eren kardeşimi tebrik ederim.

Röportajda en ilgi çeken detay Sabuncubeli tüneliyle ilgili kısım. Erdoğan Bey aslında çok konuşulacak bir çıkış yaparak şunları söylemiş: "Sabuncubeli tüneli beni ne kadar rahatlatacak? Ben İzmir'e 30 dakikada değil de 25 dakikada gitsem ne fark eder? Tünel çok hayati bir sorun değil. Hatta geçen karayolları bölge müdürüne ‘Niye Sabuncubeli'ne tünel yapıyorsunuz, bizim İzmir ile ana ulaşımımız Sabuncubeli değil ki' dedim. ‘Neresi' diye sorunca Menemen yolunu söyledim. ‘Keşke Menemen Boğazı'nı 2 çarpı 2 değil de 3 çarpı 2 yapsaydınız. Çünkü şehir o tarafa doğru gelişiyor. İzmir'le olan bağlantımız o bölgeden daha da hızlı olacak' dedim. Sabuncubeli aslında bir süre sonra gündemden düşecek bir bağlantıdır, göreceksiniz. Bunu yaşayanlar görecek. Üniversite orada, sanayi orada, yeni yerleşimler o tarafa kayıyor ve tüm belirtiler İzmir-Manisa ana bağlantısının Menemen üzerinden olacağını gösteriyor. Ben olsam o parayı Sabuncubeli tüneline harcamazdım, Menemen yolunu daha vasıflı yapardım. Menemen yoluna bence daha fazla para harcanmalıydı. O virajlar düzenlenmeliydi, yolda 3 çarpı 2 olmalıydı, yani en az 3 şerit olmalıydı. Çünkü gelecekte Menemen yolu kullanılacak."

Sayın Valim; Menemen yolunun genişletilmesi, daha güvenli hale getirilmesi konularında size aynen katılıyorum. Menemen yolunun

önümüzdeki yıllarda daha yoğun olacağından hiç şüphem yok. Ancak bu durum Sabuncubeli tünelinin gereksiz olduğu sonucuna bizi götüremez. Bu konuda büyük bir yanılgı içindesiniz. Konuya sadece yatırım gözüyle bakmamak gerektiği inancındayım.

Çünkü Sabuncebeli tüneli sadece yol 30 dakikadan 25 dakikaya düşsün diye değil, keskin virajlarında insanlar artık ölmesin, araçların freni patlamasın, her kar yağdığında yol trafiğe kapanmasın, insanlar yollarda perişan olmasın, kısacası Sabuncbeli sürücülerin ve yolcuların kabusu olmaktan çıksın diye yapılıyor.

Ayrıca Kaşıyaka, Çiğli ve Menemen civarında oturanlar dışında hiç kimse Manisa Menemen hattını tercih etmez. Geliş gidiş süresi açısından bu mümkün değil.

Ayrıca OSB’de çalışanlar ve üniversiteden de Menemen yoluna olduğu gibi İzmir yoluna da bağlantı mevcut.

Bir önemli detay daha var. Tünel tamamlandığında İzmir - Manisa arası 25 değil, sadece ve sadece 15 dakika olacak. Bu iki şehrin neredeyse birleşmesi anlamına geliyor. Bu konu üzerine kafa yorulabilir. İki şehir nerede ve nasıl birleşmeli?

Sabuncbeli Tüneli’yle ilgili yapım kararı verildiğinde eğer Erdoğan Bey Manisa Valisi olsaydı belki de bu proje gündeme bile gelmeyecekti. Yazının başında da dedim ya ben icraatlara bakarım, spekülasyonlara değil. Yapımı devam eden böyle önemli bir hizmet için “Ben olsam o parayı Sabuncubeli tüneline harcamazdım” şeklindeki görüşünüze katılmıyorum Sayın Valim… Aksine bu tünelin çok gerekli ve elzem olduğunu düşünüyorum. Sadece meydana gelen kazalar bile bu tünelin yapımının insan hayatının kurtulması açısından ne kadar hayati derecede önemli olduğunu göstermesi açısından yeterli bir istatistiktir.

Sayın Valim;

Tünel konusunda bu kışı atlattıktan sonra görüşlerinizin değişeceğine inanıyorum.

Saygılar…