Ben size olacakları söyleyeyim...   Bir sabah uyanacaksınız ve balkonunuzdan karşı apartmana uzanan bir bayrak şeridiyle karşılaşacaksınız. Sonra bakacaksınız ki, caddenin neredeyse tamamı parti bayraklarıyla donatılmış. Sokaklar... Caddeler... E

 

  Ben size olacakları söyleyeyim...

  Bir sabah uyanacaksınız ve balkonunuzdan karşı apartmana uzanan bir bayrak şeridiyle karşılaşacaksınız. Sonra bakacaksınız ki, caddenin neredeyse tamamı parti bayraklarıyla donatılmış. Sokaklar... Caddeler... Evinizin, işyerinizin önü bir renk cümbüşü içinde... Zamanla bunların bir kısmı yerlere dökülecek. Yürürken ayaklarınıza dolanacak... Evinize girerken, apartman kapısının altına bırakılan parti broşürleri ve ilanlarla karşılaşacaksınız... Birinde “Herkes İçin CHP yazacak”, diğerinde “Ses Ver Türkiye”, bir diğerinde “Türkiye Hazır Hedef 2023”. Siz, “herkes için mi bunlar, yoksa vereceğim bir oy için mi?” diyeceksiniz, “Ses vermek” isteyeceksiniz, “hedefim 2023 mü benim yoksa şu israftan kurtulup yorgun bedenimi eve atabilmek mi?” diye düşüneceksiniz. Çevre kirliliğine hazır mısınız?                                                  **   Sonra yaşamınızda müzik dolu günler başlayacak!   Haftanın yorgunluğunu atıp uzun bir uyku çekmek istediğiniz bir hafta sonu, “SES VER TÜRKİYE!” diye ortalığı inleten rap usulü MHP şarkısıyla güne başlayacaksınız... Uyuyamadık bari güzel bir kahvaltı yapalım diyeceksiniz, bu düşüncenize, o sırada evin önünden geçen AK Parti aracından yükselen “HAYDE” şarkısı eşlik edecek! O sinirle duşa gireceksiniz ki, duşta şarkı söylemenize gerek kalmayacak, Onur Akın seslenecek CHP otobüsünden, “BİR ISLIK DA SEN ÇAL” diyerek! Hayatınızda hiç olmadığı kadar, yalnızca seçim dönemlerinde uğradığınız yüksek desibelli müzik bombardımanına maruz kalacaksınız... “ŞİMDİ TAM VAKTİ” parçasıyla kahvaltıya oturacak, “AK DEDİLER KARA ÇIKTI” ile yumurtanızı yiyecek, “ Bİ DAHA Bİ DAHA “ ile çayınızı tazeleyeceksiniz... Dayanamayıp evden atacaksınız kendinizi, sizi rap müzikle uyandıran “SES VER TÜRKİYE”   bu kez rock tarzıyla eşlik edecek size. Onur Akın’a uyup ıslık çalacak, kenti terk etmek isteyeceksiniz, ama AK Parti otobüsü yolunuzu kesecek, “DÖNMEM GERİ” ve “HEP İLERİ” diyecek! Gürültü kirliliğine hazır mısınız?                                                  **   Sonra mitingler gelecek...   Kah Hükümet Meydanı’nda, kah Sultan Camii önünde, ikna ve diğer liderlere sataşma nutuklarına tanık olacaksınız... Bir lider gidecek, diğeri gelecek... Alanlara dolduracak kadar kalabalıklara sahip olmayan partilerin liderleri de daha küçük yerlerde buluşacak sizlerle. Belki, mahalle kahvenizde bile konuşmaya gelecek liderler olacak.   Miting deyince aklıma hep, 1991 seçimlerinde yaşadığım bir an gelir. Süleyman Demirel, Hükümet Meydanı’nda miting veriyordu ve ben de yakın bir yerde ekmek arası köfte yiyordum. Tam ekmeğe büyük bir ısırık atacağım sırada Demirel’in sesi kulağımda çınladı: “Zıkkım olsun emi, zıkkım olsuuunn!!”  Dumura uğrayarak sesin geldiği yöne baktım. Demirel’in bana değil de, Çankaya’da oturan Özal’a seslendiğini duyunca rahatlamıştım açıkçası... Nutuk kirliliğine hazır mısınız?                                                  **   Seçim günü yaklaştıkça da televizyonlardan evimize konuk olacak siyasetçiler... Hangi kanalı açsanız bir lidere rastlayacaksınız, kaçışınız yok... Bir kanalda karşısında birkaç gazeteciyle konuşan Başbakanı izlerken, diğerinde Kılıçdaroğlu’nu, bir diğerinde Bahçeli’yi, Demirtaş’ı, Numan Kurtulmuş’u, Zeybek’i, bağımsızları, eski vekilleri, aday vekilleri izleyeceksiniz. İddialar, sataşmalar, vaadler, projeler, alaylar, iğnelemeler, öz güven gösterileri havada uçuşacak... Anket sonuçlarını yorumlayan “siyasi analistler”  kafanızı karıştıracak. Ekran kirliliğine hazır mısınız?                                                                                                 **   Seçim günü ise, kahvaltımızı yapıp, ailemizin seçmen sıfatını taşıyan üyeleriyle birlikte oy kullanmaya gideceğiz. Bütün partilerin yetkililerinin bize son derece iyi davrandıkları, bizi önemsediklerini gösterdikleri ama kafamızı şişirmeyi de bıraktıkları son günü yaşayacağız, bir daha ki seçime kadar... Evde günümüzü, liderlerin nerede oy kullandıklarını ve kameralara nasıl poz verdiklerini gösteren ekran görüntüleri ile ve seçim yasaklarının bitip sonuçların açıklanmasını beklemekle geçireceğiz; Her ne sonuç olursa olsun demokrasinin yaşaması umuduyla...