“Sizler Atatürk’ten görev alamazsınız!” “Cumhuriyeti savunacaksam ben savunurum! Ben burada rektörüm. Size kalmaz bunu savunmak!” "Ben size cumhuriyeti savunmak için görev vermedim!” “Siyasi slogan atarsanız, kimliklerinizi toplarım üniversiteden atarı

“Sizler Atatürk’ten görev alamazsınız!”

“Cumhuriyeti savunacaksam ben savunurum! Ben burada rektörüm. Size kalmaz bunu savunmak!”

"Ben size cumhuriyeti savunmak için görev vermedim!”

“Siyasi slogan atarsanız, kimliklerinizi toplarım üniversiteden atarım hepinizi!”

Bu sözlerin sahibi, Celal Bayar Üniversitesi’nin çiçeği burnunda rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli. Hitap ettiği kitle ise tabi ki öğrenciler.

Rektörümüz belli ki televizyon haberlerinde gördüğü öğrenci protesto eylemlerinden öylesine etkilenmiş ki, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisini tebrik ziyareti öncesi, hükümeti protesto için toplanan bir grup öğrenciyi karşısında görünce kaygıya ve telaşa kapılmış, cumhuriyetin hem savunucusu, hem görev dağıtanı, hem emniyeti, hem yargıcı oluvermiş!

“Biz görevimizi yapmak için buradayız” diyen öğrencilere, “Ben size görev falan vermedim” diyor; öğrenciler Bursa Nutkunu örnek verip Atatürk’ten görev aldıklarını söylemeye çalışınca da, üniversiteyi de cumhuriyeti de evelallah kendisinin savunmaya yeteceğini, öğrencilere gerek olmadığını, çok net sözler ve davranışlarla ifade ediyor! Zaten tehdidini savurmadan önce de söylüyor: “Çok net ifade ediyorum” diyor, “kimliklerinizi alır, üniversiteden atarım hepinizi!

Belki de öğrencileri görünce aklına ilk gelen, Ankara’daki yumurtalı eylemden hemen sonra Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun dekanı ve rektörü istifaya davet eden sözleridir.

Öyle ya, çok genç bir yaşta ( sayın rektör 1963 doğumludur) 17 yıldır görev yaptığınız bir üniversiteye rektör oluyorsunuz ve daha 1 ayınızı doldurmadan doğabilecek bir tatsızlığın ayak seslerini duyuyorsunuz, pek iç açıcı olmasa gerek!

Yaşanan gerginlikle ilgili daha sonra yaptığı açıklamada ise sayın rektör, “Hiç kimse üniversitede siyasi slogan atamaz. Öğrencilerimi korumak istedim” diyor.

Sayın rektörün, hiç siyasi slogan duymadan Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdiğini, sonra  yine hiç siyasi slogan duymadan İstanbul Teknik Üniversitesi’nde doktora yaptığını düşünmek de ilginç doğrusu!

Biz sayın rektörün iyi niyetli olduğunu düşünmek istiyoruz, gerçekten öğrencileri korumak istediğine inanmak istiyoruz. O hareketlilikte, sakinliğini koruyamamış olabileceğini, üstelik artık atılmanın üniversitelerden kalkmak üzere olduğu bir ortamda, istemediği sözler sarfettiğini düşünmek istiyoruz. Ama gelin görün ki; olaydan sonra, yani sakin bir ortamda açıklama yaparken de öğrencileri koruma kisvesi altında yine benzer şeyler söylüyor, üstelik tartışma sırasında öğrencilerin görevi Cumhuriyet'in kurucusu ulu önder Atatürk' den aldıklarını söylediklerini de belirterek “Yani Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü uyandırıp görev mi almışlar. Bu nasıl oluyor? “ diyebiliyor!

Sayın Rektör Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin  www.mehmetpakdemirli.com isimli bir internet sitesi var. Bu sitede sayın rektör, “Üniversite İdaresi ve Akademik Faaliyetler İle İlgili Görüşlerim” adlı bir başlık açmış ve altında birçok konuda görüşünü belirtmiş. Bizim en çok ilgimizi çeken “İyi Bir Rektör Nasıl Olmalıdır?” başlığı altında sıraladıkları oldu. Buraya birkaç maddesini almak istiyorum. Ben “kentimin rektörü nasıl olmalı?” diye kendime sorduğumda yanıtını Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli’nin o haberinde değil, sitesinde yazdıklarında buluyorum:

“Adaletli olmalıdır.

Yenilikçi düşünce ve önerilere açık olmalı, destek vermelidir.

Kararlarında danışmayı esas almalı, iyi bir dinleyici olmalıdır.

Hiç kimseyi dışlamamalıdır.

Duygusal değil, mantıklı ve soğukkanlı hareket etmelidir.

Üniversitede özgürlük, huzur ve barış ortamını sağlayabilmelidir.

Tenkitlere açık olmalıdır.

Tahakküm değil, hizmet etme anlayışı ile hareket etmelidir.”

Umalım ki fikri neyse zikri de o olsun…