Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun genelini ilgilendiren asgari ücrette gözler yarın yapılacak komisyonun ikinci toplantısına çevrildi.
BAKAN IŞIKHAN: SENDİKALARLA AÇIK İLETİŞİM HALİNDEYİZ
Türk-İş'in ilk toplantıda masada bulunmaması tarihi bir depreme neden olurken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan gelişme sonrasında "Biz tüm sendikalarla açık bir iletişim yapısına sahibiz. Sosyal diyalog gereği her türlü süreci işleteceğiz. Ben sendikalarla görüşüp görüşlerini alacağım; mutlaka istişarede bulunacağız" ifadelerini kullanmıştı.
TÜRK-İŞ'TEN "TARAFLARLA GÖRÜŞÜYORUZ" ÇIKIŞINA TEPKİ
Türk-İş Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, CNBC-e'ye yaptığı değerlendirmede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın "taraflarla görüşüyoruz" sözlerine tepki gösterdi.
"KOMİSYON TOPLANTISINA KATILMAYACAĞIZ"
Ağar, "İlk toplantı öncesi kendilerine neden katılmadığımızın gerekçelerini sunduk. Biz masada yokuz. Bizimle kimse görüşmedi" dedi. Ağar, aynı noktada olduklarını, Komisyon toplantılarına katılmayacaklarını söyledi.
NE OLMUŞTU?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde yapılan ilk toplantıda işçi, işveren ve hükümet temsilcileri bir araya gelirken Türk-İş masada yer almamıştı.
KOMİSYONDA BİR İLK
Türk -İş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplantısında bulunmaması bir ilk olarak kayıtlara geçerken, Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar kararın gerekçesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın önünde düzenlediği basın toplantısıyla açıklamıştı.
"KOMİSYONUN YAPISI İŞÇİLERİ DİKKATE ALMAMAKTADIR"
Ağar "Bugün ilk toplantı günü. Geçmişte olduğu gibi bugün de toplantıya davet edildik. Komisyonda bir değişiklik olmazsa katılmayacağımızı belirtmiştik. Türk-İş 1974 yılından bu yana işçileri temsil etmektedir. Ancak komisyonun yapısı işçileri dikkate almadan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla alınmaktadır. Türk-iş 24 Aralık 2024 tarihinde aldığı kararla komisyon çalışmalarına katılmayacağını paylaştı. Elektrik, doğal gaz ve suya yapılan zamlar bu baskıyı artırmaktadır. İşçi ve ailesi başta zorunlu tüketim olmak üzere asgari ücret ailesi ardı ardına gelen fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır" demişti.
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar.
"ZENGİN İLE FAKİR ARASINDAKİ UÇURUM GİDEREK ARTIYOR"
Sözlerinin devamında "Zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek artmaktadır. Bir kesim temel ihtiyaçlarını karşılama da zorlanmaktadır" diyen Ağar, "Art arda yaşanan yüksek fiyat artışları ile kayıplar eksiksiz bir biçimde karşılanmalıdır. Ekonomik büyümenin oluşturduğu refahın işçiye yansıması için ilave yapılması zorunludur. Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli iş gücünün de asgari ücrete sıkışma durumu ortaya çıkacaktır.
"ÇOCUK İŞÇİLİĞİ DEVAM ETMEKTEDİR"
Asgari ücret artarsa enflasyon da artar söylemleri doğru değildir. Enflasyonu yalnızca asgari ücret artışına bağlamak ekonomik sorunların yapısal ve çok boyutlu sorunlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir. İstihdamı azaltacağına dair söylemler de doğru değildir. Sendikal örgütlenmenin olmadığı b ir yerde bir işçi 2-3 işçinin işini yapmaya devam etmektedir. Çocuk işçiliği de devam etmektedir. Gebze'de meydana gelen yangında ölen çocuk işçiler bu tablonun en vahim göstergesidir" ifadelerine yer vermişti.
TOPLANTI ÖNCESİNDE BAKAN IŞIKHAN'A MEKTUP VERİLDİ
Türk-İş tarafından komisyon toplantısı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a verilen mektupta ise özetle Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının değiştirilmesi, bu iyileştirmenin yapılmaması nedeniyle, asgari ücret çalışmalarına katılmayacakları belirtilmişti. Mali talepler ise şöyle özetlenmişti: "Geçen yıl enflasyon yüzde 44,38 oranının altında yüzde 30 zam yapıldığı için karşılanmayan yüzde 14,38'lik enflasyon kaybı tam olarak telafi edilmeli. Temel ihtiyaç ürünlerinde hız kesmeden devam eden fiyat artışları (gıda, kira, eğitim, ulaşım ve fatura kalemleri) ile gerçekleşen enflasyonun yol açtığı kayıplar eksiksiz biçimde karşılanmalı. Türkiye ekonomisindeki büyüme, Gayri Safi Milli Hasıla artışı ve kişi başına düşen gelir yükselişinin oluşturduğu refahın işçiye yansıtılmasını sağlayacak ilave bir artış yapılmalı."




