Türkiye Büyük Mİllet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı.

Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve AYM'nin 2 kez hak ihlali kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki milletvekilliğinin düşürülmesi kararı Genel Kurul'da okundu.

Kararın okunmasıyla birlikte Atalay'ın vekilliği resmen düşürülmüş oldu. Bununla birlikte TİP'in milletvekili sayısı da 3'e düştü.

Kararın okunmasının ardından muhalefet vekillerin ellerindeki dövizlerle kürsüye yürüdü.

CHP 'KAPALI OTURUM' İSTEDİ

Can Atalay hakkındaki milletvekilliğinin düşürülmesi kararının bugün okutulabileceği belirtilmişti. 

AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararları uygulanmayan Can Atalay’ın vekilliğinin bugün ya da bu hafta içinde düşürüleceğini açıklamıştı.

Bugün Bekir Bozdağ başkanlığında toplanan Genel Kurul'da CHP'nin 'kapalı oturum' önergesi kabul edildi. CHP'nin kapalı oturumu kararın okunmasını geciktirmek ve sürecin anbean Meclis tutanaklarına geçmesini sağlamak amacıyla istediği öğrenildi.

Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, kapalı oturumda yer alma yetkisine sahip olmayan kişilerin TBMM Genel Kurulu'ndan ayrılmasını istedi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, kürsüye yürüdü. DEM Partililer, ellerini Meclis sıralarına vurarak "Anayasa'ya darbe yapıyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.

CHP: DEMOKRATİK REJİMİN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR

CHP'nin kapalı oturum dilekçesinde Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi kararının okutulacağının 14.55'te öğrenildiği belirtildi.

Dilekçede kapalı oturum talebinin gerekçesi için şu ifadelere yer verildi:

"Konu, yalnızca bir milletvekilinin seçme ve seçilme hakkının engellenmesi değil, açık biçimde Anayasa'nın ihlal edilmesi ve yüksek yargı organları arasındaki çatışma üzerinden Anayasal düzenin işlemez hale getirilmesidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ihlali anlamına gelen ve ülkemizin ve demokratik rejimin geleceğini tehdit eden bu gelişmeyi değerlendirmek üzere CHP grubu olarak kapalı oturum talep ediyoruz."

İç tüzük gereği önerge kapalı oturumda ele alındı. Ret kararı üzerine yeniden açık oturuma geçildi.

MECLİS KARIŞTI

Meclis'te Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin okunan karar için aleyhte ve lehte konuşmalar yapıldı.

Beşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad'a ait uyuşturucu deposu ele geçirildi Beşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad'a ait uyuşturucu deposu ele geçirildi

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, "Anayasanın 153. maddesine göre yürütülmekte olan bir dava hakkında burada görüşme mi yapacağız? 154. maddesine göre adli merciler huzurunda görülen dava, kesin hüküm noktasında Yargıtay'ın bağlayıcı hükümleri vardır. Biz anayasanın içeriğine göre, kesin hükmü verilen kararı okuyoruz. Biz yargılamada bulunmuyoruz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın "Burada bir milletvekilinin seçildiği ve görev yapması gereken Meclis'te olmamasını konuşmuyoruz. Yüksek yargı arasında çıkan tartışmayı konuşuyoruz. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bu kararı enden okumadı. TBMM'nin onurunu korumak için..." diye konuştu.

TİP GENEL BAŞKANI BAŞ: ANAYASA AYAKLAR ALTINA ALINIYOR

Genel Kurul'da söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş şu ifadeleri kullandı:

"Usulsüz bir işlem yapılıyor. Anayasa ayaklar altına alınıyor. Şu anda itiraz ettiğimiz şu; 'Anayasayı tanımıyoruz' diyen Yargıtay'ın kararının Meclis'te okutulması. Bu kadar Meclis tutanaklarına girdiğinde sizin de vekilliğiniz sorgulanır. Şimdi karar okunacak, milletvekilliği düşürülecek. Demek ki milletvekiliymiş değil mi? Eğer milletvekili ise neden 9 aydır içeride? Kararı Bekir Bozdağ okuyor. O hak ediyor çünkü okumayı! Türkiye'de adaleti katleden Bekir Bozdağ yaptırsın bunu önce! Elinizden geleni ardınıza koymayın."

NE OLMUŞTU?

Anayasa Mahkemesi, (AYM) Gezi Davası'ndan tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'la ilgili ikinci kez hak ihlali kararı vermişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk ihlal kararında olduğu gibi, dosyayı Yargıtay'a göndermişti.

Daire, "Anayasa Mahkemesi'nce verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını" belirterek Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyulmamasına karar vermişti.